Fransa’ya aylardır uygulanan baskı, Fransız veya Fransa topraklarındaki cihatçılar olarak isimlendirilen ‘teröristlerin çocuklarına’ yönelik tutumun değiştirilmesinde başarılı oldu. Söz konusu çocukların anneleri olmaksızın Fransa’ya iadelerinin kabul edildiği belirtildi. Karara gerekçe olarak da Fransa’nın resmi pozisyonunun Suriye ve Irak’ta “cihat meydanlarına” giden yetişkin erkek ve kadınların geri dönüşlerini şiddetle reddetmesi gösterildi.
Paris, yetişkinlerin Suriye ve Irak’ın kuzey ve doğu bölgelerinde (Kürt bölgeleri) yargılanmasını istiyor. Ancak bu tavır, Fransız yetkililer açısından meselenin çözüme kavuşturulduğu anlamına gelmiyor. Zira Irak’taki tutuklular, Paris’in tanıdığı Irak yargısı mahkemesi tarafından yargılanırsa Halk Savunma Birlikleri (YPG) kontrolündeki Kürt bölgelerde durum farkı bir hal alacak. Bu bölgeler tanınmış bir konumda değil ve Paris, Suriye devleti ile diplomatik ilişkilerini kesmiş durumda. Bu nedenle yetişkin cihatçıların yargılanması bir çıkmaza girdi ve Kürt yetkililerin 44 devletin taleplerini dinlemek durumuna girdiği bir hal aldı.
Şu ana kadar Fransa hükümetinin, cihatçı çocukların sayılarına ilişkin onaylamış olduğu bir rakam yok. Ancak Kızılhaç, aileler veya Suriyeli Kürtler aracılığıyla İçişleri Bakanlığı’na ulaşan rakamlar, Suriye’de birçok Kürt kampında anneleriyle birlikte en az 150 çocuğun bulunduğunu ortaya koyuyor. Bunların en önemli bir kısmı da ilk olarak Ayn İsa şehrinde, ikinci olarak da Suriye- Türkiye sınırındaki Roc mahallesinde bulunuyor.
Suriye’den ayrılma sürecinin yarın başlamayacağı, durumun lojistik nedenlerden dolayı karmaşık olacağı ve annelerin rızası olmadıkça sınır dışı edilme prosedürüne geçilemeyeceği nedeniyle Paris, bu çocukların tam olarak nasıl dağıtılacağı konusunda karar vermiş değil. Ancak şu an hiç kimse, bu çocuklar içerisinde herhangi bir ayrım yapılıp yapılmayacağını veya çocukların kabul edilip edilmeyeceğini bilmiyor. Konuya dair belirsizlik sürüyor. Mevcut bilgilere göre çocukların büyük bir bölümü 6 yaşın altında ve çoğu da Suriye veya Irak’ta doğmuş olabilir.
Fransız yetkililerin tavırlarını değiştirmesine neden olan sebeplerden biri de söz konusu çocukların yetişkinlerin yanında kalmasının, kendilerini cihatçı unsurlara dönüşme ihtimaline dair endişe. Fransız yetkililer, bu meseleye yaklaşımın öncelikli olarak “çocukların çıkarı” doğrultusunda belirleneceğini belirtti.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) resmi kaynaklardan aktardığına göre Paris, annelerin rızası dahilinde mümkün olduğunca çok çocuk kabul etmeye hazırlanıyor. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD topraklarına giren çocukları ailelerinden ayırma kararını hatırlatan bu yaklaşım, Fransız avukatlarını ve halkını kızdırdı. Zira Marie Dozy, Willem Bourdon, Mark Baye ve Martine Bradel bu yılın başlarında Fransa Devleti’ne karşı Suriye ve Irak’ta gözaltına alınan “cihatçı” aileler adına şikayette bulundu. Bu isimler, Fransız kadınların yasalara uygun olarak adil bir şekilde yargılanmaları için Fransa mahkemelerinde yargılanması gerektiğini savunuyor. Ancak Fransa hükümeti, suçluların Fransa toprakları yerine suç mahallinde yargılanmasını ön gören ilkeye bağlılığını koruyor.
Yine de bu tavra bağlılık da kesin değil. Zira idam cezasını kaldıran Paris yönetimi bu tür hükümlerin vatandaşlarına da verilmesinden korkuyor. Geçen haziran ayında bir Irak mahkemesi, daha önce idam cezasına çarptırılmış Fransız Melina Bogdir’i yeniden yargıladı ve hakkındaki hükmü 20 yıl hapis cezasına çevirdi. Paris de Bogdir’in dört çocuğundan üçünü Fransa topraklarına aldı. Resmi bir girişim çerçevesinde bugüne kadar Fransa’ya alınan tek çocuk onlar.
Ancak Emilie Konig olarak bilinen Fransız tutuklunun avukatı Bruno Vinay, Fransa hükümetinin kararını “sert ve kötü niyetli” olarak nitelendirdi. Vinay, Fransa’nın bu kadınları çocuklarından ayırmasının insanlık dışı olduğunu söyledi. Avukat, sadece az sayıda kadının çocuklarının Fransa’ya gönderilmesini kabul edebileceğini belirtti.
Paris’in açıklamalarına göre Irak makamlarındaki 3 aileye kıyasla Suriye’deki Kürt gözaltı merkezlerinde 60 kadın bulunuyor. Bunların 40’ının yanında toplam 150 çocuk var. Tercihen Türkiye aracılığıyla Fransa’ya gönderildikten sonra da Fransız resmi kurumları, karmaşık sürece uygun olarak çocukların sağlık ve psikolojik bakımdan ve uzman merkezlere dağıtılmasından sorumlu olacak.
Şu ana kadar Suriye ve Irak’ta savaşın başlangıcından bu yana Fransa’ya 70’in üzerinde kadın geri döndü. Bunların çoğu Fransız makamlara Türkiye aracılığıyla teslim edildi.
Suriye’deki Kürtler, erkek cihatçılar konusunda yaptıkları açıklamada yaklaşık 900 cihatçının tutuklu bulunduğunu, bunların yaklaşık 40’ının Fransızca konuşabildiğini ancak Fransız olmadığını belirtti.