Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa’nın geleceğini görüşmek üzere yarın (Cuma) Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya gelecek. İki lider arasındaki görüşmenin, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in “felaket” olarak nitelendirdiği İngiltere’nin AB’den çıkması ve AB karşıtı popülist partilerin ortaya çıkmasına neden olabilecek yaklaşan İtalya seçimleri gibi Avrupa Birliği’nin (AB) karşılaştığı değişiklikler çerçevesinde gelişeceği belirtildi.

AB Komisyonu Başkanı Juncker, dün (Çarşamba) Avrupa Parlamentosu’nda vekillere yaptığı açıklamada, İngiltere’nin AB’den çıkışını (Brexit) “felaket” olarak nitelendirmiş ve bunun İngiltere’ye de AB’ye de herhangi bir fazda sağlamayacağını belirtmişti.

Juncker, Strasbourg’ta düzenlenen toplantıda, “Brexit konusundaki görüşüm, herhangi bir kazananın olmayacağından yana. Brexit, İngilizler ve AB üyeleri açısından bir kayıptır” derken, İngiltere’nin AB’den çıkışını, her iki tarafın da sorumluluğunu taşıdığı bir “yenilgi” olarak değerlendirdi.

Juncker, “İngiltere Başbakanı Theresa May’in de söylediği gibi İngilizler AB’de rahat değildi. Ve 40 boyunca da kendilerini rahat hissetme şansı bulamadı. Bu durumun birçok sorumlusu var.” ifadelerini kullandı.
Juncker ve Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, geçtiğimiz Salı günü yaptığı açıklamada “Brexit, nihai bir karar değildir. İngilizler, konumlarını değiştirebilir.” açıklamasında bulunmuştu.

Avrupa Parlamentosu’nda konuşan Tusk, “İngiltere hükümeti ayrılma yönündeki tutumunu devam ettirirse Brexit, 2019 yılının Mart ayında, tüm olumsuz sonuçlarıyla bir gerçeklik haline gelecek” derken, fikir değiştirdikleri takdirde ise “kalplerinin onlara açık olacağını” kaydetmişti. Juncker de Tusk’ın ifadelerine destek vererek, “Bunun, Londra’da açık bir şekilde duyulmasını isterim” açıklamasında bulunmuş, ayrıca “İngilizler 50’nci madde kapsamında AB’den ayrılsalar bile, bir de katılımı mümkün kılan 49’uncu madde var.” demişti.

Açıklamalar, geçtiğimiz günlerde ‘İngiltere’de yeni bir Brexit referandumu yapılabileceğine” dair ortaya çıkan tartışmalardan sonra geldi.

Bu bağlamda Brexit’in mimarı sayılan Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) eski lideri Nigel Farage’ın, ikinci bir referandumu destekleyenlere yeşil ışık yakan bazı açıklamaları tartışmalara yol açmıştı. Ancak bazı İngiliz milletvekilleri, ikinci bir oylamanın pratik olmayacağı ve anayasal bir krize yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Diğer yandan Fransa, dün Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanının, İngiltere’ye ulaşmak isteyen göçmenler konusunda yeni bir anlaşma ilan edeceklerini duyurdu.
AFP’nin haberine göre, Fransa Cumhurbaşkanlığı, anlaşmanın ayrıntılarının henüz tamamlanmadığını açıkladı. Ancak anlaşma, İngiltere’ye geçmek için Fransa’nın Calais kenti çevresinde toplanan göçmenlerle nasıl ilgilenileceği ve göçmenlerle ilgili İngiltere’nin sağlayacağı mali desteği içerecek.

Elysee Sarayı’ndan dün yapılan açıklamada, Fransa ve İngiltere’nin Manş Denizi boyunca sınır idaresini sağlamak için anlaşma imzalayacağı belirtildi. Bu bağlamda kaynaklar, yeni anlaşmayla sahipsiz çocuk göçmenler ile aile üyeleri İngiltere’de bulunanların sığınma taleplerinin Londra tarafından daha hızlı ele alınacağını öngörüyor. Ayrıca İngiltere’nin, Calais liman kentindeki, Manş Denizi’ndeki ve diğer sınır noktalarındaki güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi konusunda Fransa’ya finansal destek vermeyi kabul etmesi bekleniyor.

Öte yandan Fransa, geçtiğimiz Salı günü Cumhurbaşkanı Macron’un dikkat çektiği, Calais’teki yerel kalkınma projelerine dair İngiltere’nin finansal konusunu gündeme getirecek. Şubat 2004’te yürürlüğe giren bir anlaşma, iki ülkenin limanlarında ortak takibi ve göçmenlerin İngiltere topraklarına ulaşmasını önleme çabalarını güçlendirme durumlarını içerirken, sonraki anlaşmalar İngiltere’nin, Manş Denizi aracılığıyla ülkedeki Dover liman kentine yakın Calais’deki takip ve güvenlik operasyonları için finans desteği sağladı. Calais, Fransa- İngiltere ilişkilerinde sorunlu bir konudur. Bu bağlamda Macron, dün Londra ziyareti öncesinde İngiltere ile sınır idaresi konusunda işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulunmuştu.

Göçmenler, genellikle Manş Denizi’nden İngiltere’ye geçmek için Calais kenti kırsalında kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda barınıyor. 2016 yılında Fransa makamları tarafından kamp alanlarının kaldırılmasından önce Calais’te yaklaşık 10 bin göçmen konaklıyordu. Bölgede hala yüzlerce göçmen bulunurken, polis çoğunluğunu Doğu Afrikalılar ve Afganların oluşturduğu kampları bölgeden kaldırıyor.