Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Fransa’da Arapça eğitimi tartışmalara yol açtı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Paris/Mişel Ebu Necm

Fransa’da, Montana Araştırmalar Merkezi tarafından geçtiğimiz pazar günü fundamentalizm (köktencilik) hakkında yayınlanan bir raporda geçen ‘Arapça eğitim’ önerisi, ülkede tartışmalara neden oldu.

Merkezde görevli Hâkim el-Karavi’nin hazırladığı raporda, İslami sloganlara sahip gruplar tarafından dinin sömürülmesi nedeniyle ortaya çıkan radikalizmle mücadele için resmi okullardaki tüm dönemlerde Arapça öğretiminin geliştirilmesi öneriliyor. El-Karavi, okullarda Arapça eğitimi olmamasının aileleri, çocuklarını bazılarının radikaller tarafından yönetildiği cami ve İslami merkezlere göndermeye ittiğini söyledi.

Tunus asıllı el-Karavi tarafından hazırlanan çalışma Fransa ve Tunus’taki üst düzey makamların görüştüğü konular arasına da girdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a yakınlığı ile biline el-Karavi hazırladığı rapora “Radikal İslam Anlayışının Oluşumu” ismini verdi.

El-Karavi 2017 yılında, “Fransız inancı olarak İslam” adlı bir rapor daha yayınlamıştı. El-Karavi, Arapça dili konusundaki önerilerini şu sözlerle ifade ediyor: “Okullarda Arapça dilinin öğretilmesinde ne kadar gecikirsek radikallerin camide eğittiği öğrenci sayısı da o kadar artacak.” Fransız bir gazeteye verdiği röportajda denklemini açıklayan el-Karavi “Şuan yaşanan savaş bilim savaşıdır… Okuldaki öğrenci başka yerlerde duyduğundan farklı olarak düşüncesini geliştirebilir ve olayları tarihsel bağlamlarına koyabilir” ifadeleriyle, Mescid ve dini merkezde verilen eğitime dikkat çekti. El-Karavi ortaokul ve lisede Arapça eğitimi gören öğrenci sayısının son 20 senede yarıya indiğini söyledi.

El-Karavi’nin önerisi, Milli Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer’in söz konusu raporu kabul etmesiyle birlikte büyük bir tartışmanın çıkmasına ve olayın eğitim boyutundan uzaklaşarak siyasi bir sorun haline gelmesine neden oldu. Fransız bakan yaptığı açıklamada Çince ve Rusya gibi Arapça eğitiminin de geliştirilmesi gerektiğini, Arapçanın büyük bir edebi dil ve en önemli dillerden biri olduğunu dile getirdi. Blanquer, Arapça eğitiminin Fars ve Arap kökenli kişilerle sınırlı tutulmaması gerektiğini ve bu nedenle söz konusu hedefi gerçekleştirmek için özel bir strateji takip edeceklerini söyledi. Fransız Bakan BFM TV’ye verdiği röportajda ilkokuldan başlamak üzere tüm dönemlerde Arapça eğitimini geliştirmek istediklerini ifade etti.

Fransa Milli Eğitim Bakanı’nın bu sözleri radikal sağ blokta büyük bir öfkelenmeye neden oldu. Eski Milli Eğitim Bakanı Filozof Luc Fery, Blanquer’in planının hayata geçirilmesinin İslamcılığın milli eğitime sokulması olacağı konusunda uyarıda bulundu. Öte yandan Debout la France Partisi başkan yardımcısı Nicolas Dupont-Aignan yaptığı açıklamada “Ortada radikal din anlayışı ile mücadele etmek adına Fransa’yı Araplaştırma projesi var” dedi. Aignan, Araplaştırma tehlikesinin yanında bir de İslamlaşma tehlikesi olduğunu söyledi. Sağcı Cumhuriyetçiler Partisinden Vekil Annie Geffner de konuya ilişkin yaptığı açıklamada büyük bir hata yaptığını söylediği bakanın sunduğu öneriye karşı çıktı. El-Karavi’nin önerisinin gerekçelerinin asılsız olduğunu söylenen Geffner “Çünkü Arapça dilinin liselerde öğretilmesi ne Arapça hutbeler ne de radikalizm sorununu çözemez” dedi. Radikal sağ bloğu temsil eden Ulusal Birlik Partisi Başkanı Louis Aliot ise, “ Fransızca ve diğer dillerin öğretilmesi öğrencilerimize iş imkânı veriyor… Onların bir dili öğrenerek kendi kültürleri içerinde sıkışıp kalmalarından daha iyi” ifadelerini kullandı.

Yaşanılan bu gelişmelerle birlikte eğitim alanında sunulan öneri, kısa sürede siyasetin ana malzemesi haline geldi. Öyle ki Arapça dili; Araplar, İslam, İslamcılık, Radikaliz, terör, plansız göçler ve toplumların kendi içine kapanıklılığı ile karıştırıldı. Bu çok hızlı bir şekilde gerçekleşti. Endişe ve kuruntuları kışkırtmak için her fırsattan yararlanan kalemler nedeniyle Arapça, Fransız toplumunda uzaklaştı. Örnek olarak Arapça dili eğitiminin Fransızca eğitimine zarar vereceği, Fransızcanın ülkedeki diğer dillere uyum göstermesi yerine diğer ülkelerden gelenlerin Fransız toplumuna katılmak için Fransızcayı öğrenmeleri gerektiği gibi düşünceler var.

Durum şu ki; Fransa eğitim sistemine Arapçanın konulması çok zor. Bu resmi rakamların gösterdiği durum. Resmi rakamlara göre 2017 yılında 3 milyon 300 binden fazla öğrenciden 4 bin 573’ü Arapça eğitimi aldı. Lise’de ise 2,73 milyon öğrenciden 6 bin 200’ü Arapça eğitim aldı. Diğer bir deyişle Arapça eğitimi alan öğrenci sayısı % 0,01 ile % 0,02 arasında değişiyor. Fransa Milli Eğitim Bakanı ilkokuldan itibaren tüm dönemlerde Arapça dilinin zorunlu olacağı yönündeki iddiaları yalanlarken söz konusu dönemlerde Arapça dili eğitiminin seçmeli ve resmi müfredat dışında olduğu ve belirli saatler içinde verileceğine vurgu yaptı. Arapça dili diğer yabancı diller Rusya, Hırvatça, Türkçe ve Sırpça gibi öğretiliyor. Söz konusu eğitimi ülkelerinden gelen öğretmenler veriyor ve maaşlarını kendi ülkeleri karşılıyor. Ancak Fransa’da yaygın olan en yabancı dil İngilizce, İspanyolca ve Almanca. Çince dili de Fransa’da Arapçadan daha yaygın bir şekilde öğretiliyor. Öyle ki lisede üçüncü dil olarak Çince eğitimi gören öğrenci sayısı 18 bin 618 iken Arapça dilini öğrenen öğrenci sayısı 6 bin 200 olarak biliniyor.

Söz konusu istatistiklerden “İslamlaşma” ve “Araplaşma” konusunda yapılan uyarılar vatandaşları korkutmak ve ucuz bir siyasi oyun hedefinde olan bir ideolojik sözden öteye geçmediği belli. Gerçek ise Arapça ne Fransa’ya yabancı ne de marjinal bir dil. Arapça, Birleşmiş Milletler (BM) ve tüm kurumlarına resmi olarak kabul edilen bir dil. Arap dünyası ile sıkı bir siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkiye sahip olan Fransa’da Fransa Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsünde 1795’ten beri Arapça eğitimi veriliyor. 1905 yılında Arapça dilinde Yüksek Lisans eğitimi verilmeye başlandı. Fransa’nın Arapça’ya verdiği “tarihi” önemi gösteren delillerden bir tanesi de oryantalistlerinden parlak isimlerin Fransa’dan gelmiş olması. Buna ek olarak şu an Fransızların Arapça dilini çok iyi bilmeleri Arap dünyası ile diplomatik ilişkiler kurma, Arap iş dünyasına girme ve onlara iş birliği kurmada önemli bir silah. Şuan Fransa’da Arapça konuşan kişi sayısı 3 milyondan az değil. Fransa Eski Milli Eğitim Bakanı ve Arap Dünyası Enstitüsü’nün şu anki başkanı Jack Lang resmi okullarda Arapça dilinin ihmal edilmesinden şikâyetçi. Bu da gelişen Arapça eğitimi bölümüne sahip olan enstitünün geleceğinin nasıl olacağını gösteriyor.

Faslı romancı Tahir bin Callun Le Poen dergisindeki makalesinde Fransa’daki okullarda Arapça dili eğitiminin ateşkesin bir simgesi ve Fransa devletinin ülkede ikamet eden milyonlarca Araba yöneldiğinin bir işareti olabileceğini söyledi. Tahir, makalede “Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ülkede hoş karşılanmadıklarını ve evlatlarının onlar tarafından tanınmadığını hisseden bu gruba yönelmesini uzun süre bekledik. Aslında bu durum birçoğunun DEAŞ gibi terör örgütlerinin kucağına nasıl düştüğünü açıklıyor” dedi.