Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Fransa’da başörtüsü tartışması alevlendi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Fransa’da seçkin bir üniversitede eğitim gören başörtülü bir öğrenci birliği sözcüsü bir televizyon programına çıktı ve günlerce kamuoyunun başlıca gündem maddesi oldu. Öğrenci, Fransa’daki başörtüsü ve İslam’ın Fransa’nın laik değerleri ile genel bir şekilde uyumlu olması konusundaki tartışmayı yeniden alevlendirdi.

Henüz 20 yaşında bile olmayan Meryem Pougetoux, bir Fransız kanalının ekranında Sorbonne’daki Fransa Ulusal Öğrenciler Birliği’ni (UNEF) temsil ettiğinden beri kendini hararetli bir siyasi tartışmanın ortasında buldu.

Pougetoux’un belgeselde görünmesinin bu boyutta bir tartışmaya neden olmasının asıl sebebi ise Fransa İçişleri Bakanı Gerard Collomb’un geçen hafta yaptığı açıklamalardı. Colomb, açıklamasında “Başörtülü bir UNEF yetkilisi görmek ‘şok edici’. Aradığımız modeli ortaya koymamız gerek. Genç Müslümanların kültürel savaşa girme niyetlerinin olduğu açıkça görülüyor” ifadelerini kullanmıştı. Ancak Bakan’ın sözleri bu kadarla sınırlı değildi. Açıklamasında bazı gençlerin DEAŞ teorilerine ikna eğilimi bulunduğuna dair şüphelerine de yer veren Colomb, “gerici İslam’a” karşı koyan “modern bir İslam’a” ulaşmak için genişletilmiş kültürel bir diyalog çağrısında bulundu.

Sorbonne’daki Fransız Öğrenciler Ulusal Birliği, Colomb’un yorumlarını yanıt vermekte gecikmedi. Bazı Fransız politikacılar ve ülkenin önde gelenleri, ‘nefret söylemlerini’ kınayan bir bildiri yayınladı. Açıklamada, Meryem’in Müslüman ve başörtülü bir kadın olması sebebiyle eleştirilere maruz kaldığının altı çizildi. Ayrıca Birlik içinde sorumlulukları olan bir öğrenci olduğu belirtildi.

Başörtüsü, Fransa’da uzun süredir tartışmalara neden oluyor. Fransız okullarında Müslüman kız öğrencilerin başlarını örtmelerine yönelik tartışmaların geçmişi 1980’lerin sonuna kadar uzanıyor. 1989’da medya, Gray kasabasındaki bir devlet lisesi müdürünün iki Faslı kız kardeş ve bir Cezayirli arkadaşlarından oluşan 3 öğrencinin başörtülerini çıkarmayı reddetmeleri nedeniyle sınıflarına girmelerine engel olduğunu aktardı. Öğrencilerin dondurucu soğukta okullarının kapısının önünde bekletildikleri fotoğrafların yayınlanmasının ardından haber hızla ulusal çapta bir tepkiye dönüştü. Aralarında eski Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mitterrand’ın eşi Daniel Mitterrand’ın da bulunduğu bazı çevreler öğrencilere yakınlık gösterirken, Marsilya ve Avignon gibi büyük şehirlerdeki öğretmenler ise Gray’deki meslektaşlarının yanında yer alarak öğrencilerin sınıflara başörtülü olarak girmelerini reddettiler. Dönemin Eğitim Bakanı da öğretmenlerin yanında yer alınca olay yargıya taşındı. Merhum Fas Kralı 2. Hasan’ın durumu sakinleştirmek üzere olaya müdahale etmesinin ardından öğrenciler yalnızca derslerde başörtülerini çıkarmaya boyun eğerek sınıflarına girebildi.

Fransa, devlet okullarında ve resmi kurumlarda başörtüsü yasağı uygulamak için birbirini izleyen yasaları yürürlüğe koydu. Ardından birçok krize, davalara ve yeni yasalar çıkarılmasına neden olan peçe sorunu ortaya çıktı. Üç öğrencinin meselesi patlak verdiğinde ülke genelinde okullardaki başörtülü kız öğrencilerin sayısı 700’ü geçmiyordu. Ancak bugün halka açık yerlerde bulunan başörtülü kadınların sayısının on binleri bulduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle Meryem Pougetoux’un belgeselde saçları örtülü bir şekilde renkli bir başörtü ile görünmesi kimseyi şaşırtmayan normal bir görüntüydü. Hatta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen ay BFM haber kanalına verdiği röportajda toplumun bütünlüğünü korumak için dini özgürlüklere saygı duyulması gerektiğinin altını çizmişti. Başörtü takılmasına saygı duyduğunu söylemişti.

Fransa’da başörtüsü yasağı ilk ve orta düzeydeki devlet okulları ile sınırlı ve üniversiteleri kapsamıyor. Bu nedenle duyulan rahatsızlığın nedeninin Meryem’in başörtüsünden değil genç kızın ülkenin en prestijli üniversitelerinden birinin UNEF başkanı olmasından kaynaklandığı açık bir şekilde görülebiliyor. Bazı yorumcular, İhvan-ı Müslimin’in UNEF’e sızdığına dair spekülasyonlarda bulundu. Pougetoux, bir haber sitesine verdiği röportajda söz konusu yorumları reddederek televizyonda görünmesinin bir devlet meselesi haline gelmesinden duyduğu şaşkınlığı dile getirdi. Başörtüsünün siyasetle herhangi bir ilgisi bulunmadığının altını çizdi. Bunun kişisel inancı ve eğitimi ile ilgili bir kıyafet olduğunu belirten Pougetoux radikal örgütlerle arasında bağ bulunduğuna dair iddiaları da reddetti. “Gençler, eğitim görmek ve fikri yapılarını oluşturabilmek için üniversitelere girmelerine izin verildiği sürece radikalizmden korkulmamalı” ifadelerini kullandı.

Müslüman öğrenci, başörtüsünün Macron’un partisindeki ortak ideolojiyi paylaşan milletvekilleri arasında bir çatışmayı fitillemesini beklemiyordu. Meryem Pougetoux’un en büyük destekçilerinden Val-d’Oise bölgesi milletvekili Aurelien Tache oldu. UNEF’in eski çalışanlarından olan Tache, Monte Carlo radyosuna yaptığı açıklamada “Başörtüsü bireysel bir seçimdir. Bu şekilde giyinen kişi duruşunu sergiler ve saygı duyulması gerekir. İslam bu ülkedeki ikinci dindir. Başörtüsü ise bir kimliktir” diye konuştu. Bir diğer milletvekili Fiona Lazaar da Twitter üzerinden paylaştığı mesajda “Bir kadın dış görünüşe, dine ve başörtüsüne indirgenemez” ifadelerini kullanarak arkadaşı Tache’e destek verdi. Paris milletvekili Laetitia Avia da benzer bir tutum sergileyerek bu durumu “Deneyim ve hassasiyet” olarak nitelendirdi. Avia, “Biz laik değerlere derinden bağlıyız. Bu şüphe barındırmayan bir durumdur. İfade çeşitliliği ülkemizin imajını yansıtıyor” diye konuştu.

Diğer bazı milletvekilleri ise karşıt görüş bildirdi. Milletvekili François Cormier-Bouligeon, Tache’in İslam hakkındaki açıklamalarını tehlikeli olarak değerlendirdi ve herhangi bir temeli olmadığı söyledi. Başörtüsünün radikal bir grubun diğerlerinden ayrılmak için bir işaret olduğunu belirtti. Başörtüsünün kadınların itaatkârlığını yansıttığını, milyonlarca başı açık Müslüman kadın bulunduğunu söyledi. Milletvekilleri Sylvain Maillard ve Aurore Bergé de başörtüsüne karşı görüş beyan eden tarafta yer aldı. Berge, bu durumu normal olarak görenlerin, kadınların ancak kendilerini örttükleri takdirde kamusal alanda görünebileceklerini savunanlarla suç ortağı olduğunu belirtti.

Ancak tartışma milletvekilleri ile sınırlı kalmadı. Bakanlar arasında da gerilime neden oldu. Milli Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer ılımlı olmaya çalışan taraftaydı. UNEF’in üyesinin başörtü konusunda serbest bırakılmasını destekledi. Başörtüsünde özgür olduğunu ifade etti. Fakat UNEF’i başkanlığa ulaşmasına izin verdiği için kınadı. Zira bunun mezhep merkezli bir görünüm oluşturduğunu belirtti. Milli Eğitim Bakanı meslektaşı İçişleri Bakanı’nı destekleyerek Meryem Pougetoux’un başörtüsünün ‘şok edici’ olduğunu söyledi. Zira bunun UNEF anlayışına aykırı olduğunu bildirdi. Eşitlik Bakanı Marlene Schiappa, başörtüsünün siyasal İslam’ın bir kanıtı olduğunu söyledi. Yüksek Öğretim Bakanı Frédérique Vidal ise France Inter radyo ağına yaptığı açıklamada başörtüsü kullanmanın genç kızın hakkı olduğunu ve tartışılmayacağını söyledi. Üniversitelerdeki çeşitliliğin, günümüz dünyasındaki sosyal durumu yansıttığını ifade etti.