Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Fransa’nın kalbi ve gücünün sembolü: Elysee Sarayı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Paris/Mişal Ebu Necm

Fransa’da bu yıl 35’incisi düzenlenen ‘Miras Günleri’ etkinlikleri kapsamında, vatandaşların ve turistlerin saraylar, müzeler ve kamuya açık seçkin mekanları yakından görmelerinin sağlandığı kayda değer bir başarı elde edildi. İki günde 17 bin mekan, en az 12 milyon kişi tarafından ziyaret edildi. Ancak bu saraylar ve mekanlar arasında en dikkat çeken ise Paris’te bulunan ve Cumhurbaşkanlığı konutu olarak kullanılan Elysee Sarayı oldu.

Fransa’daki ‘Miras Günleri’, Elysee Sarayı’nın yalnızca cumhurbaşkanı, hükümet yetkilileri ve önemli misafirlerin ağırlandığı bir yer olmakla sınırlı kalmadığı, kapılarının herkese açıldığı eşsiz bir fırsat. Yıl boyunca bu anı bekleyenler, Paris’in 8. bölgesindeki Rue du Faubourg-Saint-Honore sokağında izdihama neden oldu. Sarayın önünde oluşan uzun kuyrukta, sabırlı olmak şart. Çünkü en az 7-8 saatlik bir bekleyişin ardından sarayın içerisine girip ihtişamlı salonlarını görmek mümkün. Bununla birlikte iki gün içerisinde tam 20 bin ziyaretçiyle rekor sayıya ulaşıldı.

Macron ve eşinden ziyaretçilere sürpriz

Bu rekor, Fransa’da devletin en tepesindeki makama ‘istisnai’ bir ziyarete duyulan ilgiyi yansıttı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve eşi Brigitte, önceki cumhurbaşkanlarından farklı olarak, konuklarıyla sarayın avlusunda sık sık bir araya gelip sohbet ettiler. Bu yıl ilk kez daha geniş bir kapsama sahip olan saray ziyaretinde, yalnızca Cumhurbaşkanı ve eşinin özel dairesi ziyaretçilere kapalıydı. Saray, Paris’in merkezinde yer almasına rağmen, geniş bir giriş, süslü salonlar, mermer merdivenlere ve muhteşem bir bahçe ile huzurlu bir yer olma özelliği taşıyor.

Macron’dan sarayın tarihi

Sarayın yeni mutfakları, mahzeni, çiçek serası ve diğer bölümleri, yılda yalnızca bir kez gerçekleşen bu fırsattan yararlanmak isteyen ziyaretçilere bu yıl ilk kez açıldı. Diğer bir yenilik ise ziyaretçilerin Cumhurbaşkanı Macron’la bir araya gelerek, sarayın tarihini ve sanatsal özelliklerini onun ağzından dinlemeleri oldu.

Tüm bunların yanı sıra Elysee Sarayı’nın bulunduğu meydan tıpkı turistik bir alan gibi hediyelik eşyaların satıldığı bir ‘pazara’ dönüştü. Bir tezgahtan, Cumhurbaşkanı Macron’un resmini, diğerinden bir kupa bardağını veya bir başkasından çanta ve yazlık kıyafetler almak mümkündü. Fransa’da başlatılan ulusal bir kampanya çerçevesinde bir fona aktarılmak üzere toplanan bu para, saraylar ve tarihi mekanların restorasyon çalışmalarında harcanacak.

Öte yandan Elysee Sarayı’nın hikayesi, Fransız tarihinin önemli bir parçası. İnşa edilmesinin üzerinden üç asır geçen saray, Fransa tarihinde dönüm noktaları olan olaylara tanıklık etti.

Elysee’de Napolyon dönemi

Elysee Sarayı, adını, Paris surlarının dışında kalan Evreux şehrine bakan yakınlarındaki Champs-Elysees caddesinden alıyor. 1718-1722 yılları arasında inşa edilen saray tamamlanmasından bu yana ev sahipliği yaptığı Fransız yöneticiler tarafından dekore edildi. Bu kişilerden en önemlisi Fransa tarihinde kendisine önemli bir yer edinmiş, 15. Louis’in en ünlü gözdesi Pompadour markiziydi. Elysee Sarayı Fransız İhtilali sırasında Fransa Kralı XVI. Louis ve eşi Kraliçe Marie Antoinette’in giyotinle infaz edilmesinin ardından resmi olarak Fransa’yı ziyaret eden üst düzey misafirler için kullanılan bir ‘misafirhane’ haline geldi. Birçok kez el değiştiren saray, 1805’te Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’ın mareşallerinden biri olan Joachim Murat’a devredildi. Murat aynı zamanda Napolyon’un kız kardeşi Carolina Bonaparte’la evliydi. Saray Joachim Murat tarafından onarılıp, dekore edilerek genişletildi. Ancak Murat, daha sonra Fransa’daki tüm mülkleriyle birlikte Elysee’yi de Napoli’deki Napolyon İmparatoru’na devretmek zorunda kaldı. Napolyon, eşi İmparatoriçe Josephine’den ayrılmadan önce, 1809 yılına kadar bu sarayda kaldı. Daha sonra İmparatoriçe Josephine’e verilen saray, 1812’de restore edildi.

Elysee Sarayı 1815 yılında Napolyon’un ünlü Waterloo Savaşı’nı kaybetmesiyle çöküşe geçen Fransa İmparatorluğu’nun son demlerine tanıklık etti. Sarayın Joachim Murat ve eşi tarafından dekore edilen ve Napolyon’un Waterloo Savaşı’nın ardından Paris’ten çekilme kararını imzaladığı ‘Gümüş Salon’, hala ilk günkü gibi duruyor. Ekim 1815’te İngiltere’ye bağlı Saint Helena adasına sürgün edilen Napolyon, 5 Mayıs 1821 yılında burada öldü. Tarihin ironilerinden biri de, Elysee’nin Waterloo Savaşı’nın ardından Napolyon’un en ünlü düşmanlarından biri olan İngiliz Wellington Dükü’ne ev sahipliği yapması ve sonrasında Paris’in işgaliyle Rus Çarı Alexandr’ın ikametgahı haline gelmesiydi.

Elysee Sarayı tarihinde ilk kez Aralık 1848’de, 1. Napolyon’un yeğeni Louis Napolyon’un darbesiyle sonra eren 2. Cumhuriyet döneminde ‘Elysee Ulusal Sarayı, Cumhurbaşkanlığı konutu’ olarak adlandırıldı. Darbenin ardından Louis Napolyon imparatorluğunu ilan ederek, 3. Napolyon unvanını aldı. Ünlü mimar Joseph Eugene LaCroix’i saraya davet eden 3. Napolyon, 1867 Elysee’yi yeniledi ve saray günümüzdeki halini aldı.

Paris aynı yıl yani 1867’de uluslararası bir fuara ev sahipliği yaptı. Elysee’nin salonları Fransa İmparatoru 3. Napolyon Bonapart’ın davetlisi Rus Çarı 3. Alexandr, Osmanlı Padişahı Sultan Abdulaziz ve Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph gibi Avrupalı liderlerin ağırlandığı lüks resepsiyonlara sahne oldu. Ancak Fransa İmparatoru 3. Napolyon, Elysee’nin sefasını uzun yıllar süremedi. Çünkü 1870’de Prusya ile girilen savaşı kaybetmiş, hatta esir düşmüştü. Fidyeyle kurtulduktan sonra İngiltere’ye sürülen İmparator, burada öldü. Ardından Elysee, 2. Cumhuriyet döneminden günümüze kadar uzanan saygın konumunu kazandı. Ancak 1940-1946 yılları arasında Alman işgali sırasında kapatıldı. Fransa’nın Alman işgalinden kurtulmasıyla özgürlüğüne kavuşan Elysee Charles de Gaulle, Georges Pompidou, Valery Giscard d’Estaing, François Mitterrand, Jacques Chirac, Nicolas Sarkozy, François Hollande ve 16 aydır da Emmanuel Macron olmak üzere, 8 cumhurbaşkanına ev sahipliği yaptı. Elysee, 3. Cumhuriyet’in ilanından günümüze, Fransa’da merkezi otoritenin sembolü olarak kullanılmaya devam edildi.

1.2 milyar euroluk saray

Elysee’nin, Cumhurbaşkanlığı konutu olmasının yanı sıra onu farklı kılan şey, Fransa’nın kalbi ve gücün simgesi olmasıdır. Burası, Cumhurbaşkanı’nın misafirlerini ağırladığı ve haftalık Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığı yer. Elysee’de çalışan yüzlerce personel, asistan ve bölüm yetkilileri bulunuyor. Etrafı binalarla çevrili şehrin merkezinde bulunan Cumhurbaşkanlığı sarayı, gece-gündüz korunuyor. Gayrimenkul uzmanlarının tahminlerine göre, değeri 1.2 milyar euro olan sarayın yıllık bütçesi ise 100 milyon euroyu buluyor. Ancak bu rakam, onlarca üst düzey Cumhurbaşkanlığı çalışanının maaşını içermiyor. Sarayda kendilerine yer kalmayan 800 kişilik Cumhurbaşkanlığı personeli ise sarayın bulunduğu civardaki binalarda çalışıyor. Bununla birlikte eski Cumhurbaşkanı Holland’ın özel saç tasarımcısının aylık yaklaşık 10 bin euroluk maaşı ve yine bir diğer eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin makyözünün aylık 8 bin euro maaş alması gibi şaşırtıcı rakamlar da bulunuyor. Mevcut Cumhurbaşkanı Macron’un, değeri yarım milyon doları bulan mutfak eşyaları ve porselen takımlarını değiştirmesi ve Chirac döneminde, çiçeklerin maliyetinin yıllık 400 bin euroya mal olması da yüksek giderler arasında yer alıyor.

Cumhurbaşkanı ve eşinin, sarayın birinci katında bulunan 260 metrekarelik dairesi, 3 yatak odası, iki yemek odası, bir salon, kütüphane, mutfak ve kiler olmak üzere 8 bölümden oluşuyor. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı ve eşinin, zemin katta kendilerine ait özel bir bahçesi bulunuyor.

Elysee Sarayı’na her gün en az bin mektup ulaşıyor ve her biri, güvenliğin sağlanması gerekçesiyle x-ray cihazlarından geçiriliyor.