Fransız İçişleri Bakanı Gerard Coulomb’un Cezayirli yetkililerle yasadışı göç, organize suç ve terörle mücadele konularını ele alacağı iki gün sürecek olan ziyareti dün başladı. Görüşmelerde Afrika kıyılarında faaliyet gösteren aşırı gruplarla ilgili bilgi alışverişinde de bulunulacak. Bu arada İnsan Hakları İzleme Örgütü HRW, Cezayir’i göçmen işçiler konusundaki taahhütlerini yerine getirmeyerek çok sayıda Malili’yi sınır dışı etmesinden dolayı eleştirdi.
Cezayir Dışişleri Bakanlığından bir kaynağın Şark’ul Avsat’a verdiği bilgiye göre, bugün bakan Nureddin Bedevi ile Fransız mevkidaşı Jean Yves Le Drain ile görüşmesinde Cezayirli yöneticiler ve Fransız valiler de bulunacak. Görüşmede yerel yönetimler ve katılımcı demokrasi konusunda iki ülkenin deneyimleri ele alınacak.
Ayrıca Fransız bakan Coulomb’un Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya ve Din ve Vakıf işlerinden sorumlu bakan Mahmud İsa ile bir araya gelerek Fransa camilerine gönderilecek imamlarla ilgili görüşmesi bekleniyor. Bu konuda Fransa ile Cezayir arasında bir anlaşma bulunuyor. Bu anlaşma genellikle her Ramazan ayında Fransa’ya daha fazla imam göndermek üzere yenileniyor.
Haber kaynağı, uyuşturucu ve radikalizm gibi bir çok felaketin kaynağı olan yasa dışı göç konusunun Coulomb’un ajandasında olduğunu belirtti. Bakan Cezayir’den Nijer, Çad, Mali, Burkina Faso, Moritanya, Fildişi Sahili, Gine, Senegal, Libya, Almanya, İtalya ve İspanya’ya da gidecek ve bu ülkelerde yetkililerin katıldığı göçle ilgili bölgesel bir konferanslara katılacak. Bu konu, Ağustos 2017’de düzenlenen “Elysee Konferansı” tavsiyeleri çerçevesinde tartışılacak. Afrika Birliği- AB zirvesi aynı yılın sonunda Fildişi Sahilleri’nde yeniden yapılmıştı.
Bu arada, İnsan Hakları İzleme Örgütü, internet sitesinde yayınladığı bir raporda, Cezayir makamlarının son günlerde, çeşitli Afrika ülkelerinden 100’den fazla göçmenin, komşu Mali bölgesine sınır dışı edildiğini söyledi. Raporda sınır dışı edilen bu kişilerin silahlı örgütler tarafından mallarının çalındığı da ifade edildi. HRW ayrıca Cezayirli makamların bu sığınmacılar için sınır dışı edilmelerine karşı dava açma ve mülklerini toplama fırsatı bile vermeden yetersiz incelemelerle ülkeden uzaklaştırıldığını söyledi. Bir sivil toplum örgütünün aktardığına göre, Mali’deki Gao’da bulunan bir derneğin bürosunda 6-7 Mart tarihleri arasında gelen 125 göçmene hizmet sunulduğu bildirildi.
Rapora göre, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Ortadoğu ve Kuzey Afrika müdürü Sarah Leah Whitson, Cezayir’in tüm göçmenlere saygılı davranmasını, onlara insanlık dışı muamelelere maruz kalmamak için sınır dışı edilmelerine karşı çıkma fırsatı verilmesi gerektiğini söyledi.
HRW, Mali’ye gelen beş göçmenle ayrı ayrı yapılan telefon görüşmelerine dayanarak, ülkenin güneyinde bulunan Gırnata kentinde polisin göçmenleri, 1 Mart’ta sokak ve şantiyelerden ayrıca bir kaynak atölyesinden 1 Mart’ta topladığını söyledi. Raporda yetkililerin göçmenlere konsolosluklara başvurma veya mal varlıklarını toplamalarına izin vermedikleri vurgulandı.
Göçmenler altı saat boyunca çölde beklediklerini daha sonra Gao’ya gönderilmek üzere kamyonlara nasıl bindiklerini anlattılar. Yolda silahlı örgütlerin kurdukları barikatlarda mallarının çalındığı ve bu örgütlere herhangi bir şey veremeyen kişilerin ise dövüldüklerini aktardılar.
Aralık 2006’dan beri Cezayir, çoğu Nijer olmak üzere Sahra altı Afrika’dan binlerce göçmeni sınır dışı etti. Şubat ayında Nijerya İçişleri Bakanı Muhammed Bazum basın mensuplarına Cezayir’den Nijer’e sürülen Afrikalılara gönderme yaparak Nijer’in tüm Batı Afrika’daki göçmenleri barındıracak bir mekan olmadığını söyledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), “Cezayir hükümeti yasadışı göçmenleri sınır dışı etmek için meşru bir otoriteye sahiptir ancak Uluslararası Göçmen İşçiler ve Ailelerinin Haklarının Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye taraf olan bir ülke olarak uluslararası hukuka uymalıdır” açıklamasında bulundu.
Sözleşme, Cezayir’in göçmen işçi ve ailelerini toplu olarak sınır dışı etmesini yasaklamakta ve göçmen dosyalarını bireysel olarak inceleme ve karara bağlamayı gerektirmektedir. Bu sözleşme, yasal statüsüne veya istihdamına bakılmaksızın tüm göçmen işçi ve aileleri için geçerli.