Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Kadın futbolcuların başörtüsü mücadelesi zaferle sonuçlandı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Futbol tarihinde birçok şaşırtıcı olay yaşandı ancak özellikle kadın futbolunun tarihi ile ilgili olan olaylar, hala tam olarak bilinmez ve belgelenmedi.

Tarihçiler ve futbol taraftarları, kadınların futbol dünyasına yaptığı inanılmaz katkılar hakkında halkı bilinçlendirmek için büyük çaba sarf ediyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İngiltere’nin Manchester kentindeki Ulusal Futbol Müzesi’nde, birkaç akademisyen ve araştırmacı, futbol ve başörtü hakkında konuşmak için kadın futbol konferansına katıldı. Bu güzel oyunun adil olarak oynanması için futbolcular, taraftarlar ve yazarlar olarak kutlamak için birçok şey var. Konuşulması zor hikayeler var, ama bunların da söylenmesi gerekiyor.

2007 yılında Montreal’deki hafta sonunda düzenlenen kadın takımları futbol turnuvasında bir hakem Kanadalı Esmahan Mansur’un başörtüsünü çıkarmasını istemiş, 11 yaşındaki kız bunu reddedince kırmızı kart alarak oyundan atılmıştı. Bu olayın ardından antrenör takımını turnuvadan çekmiş, bunu destekleyen bazı takımlar da turnuvadan çekilmişti.

Mansur’un davası Kanada Futbol Federasyonu’na ve daha sonra FIFA’ya gönderildi. Boynun gözüktüğü başörtüsü dışında başörtüsü yasağı koymaya karar verdi. Başörtüsünün boğulmaya sebebiyet vermesi gerekçesiyle Mansur’u oyun dışı bıraktı. Bu kararın sonucu olarak Mansur futbolu bıraktı ve aynı durum 7 yıl boyunca binlerce kadının futbolu bırakmasına neden oldu.

Başlangıçta FIFA, başörtüsü takarken ‘dini sembol’ olduğunu ve bu nedenle başörtüsüne izin verilmediğini belirtti. Ancak bu haç işareti kullanan çok sayıdaki oyuncu nedeniyle geçerli bir neden olarak kabul edilmedi. Bunun üzerine FIFA ‘sağlık ve güvenlik’ gerekçesini sundu.

2011’de Ürdün için eleme maçlarından birinde FIFA standartlarına uyan başörtüsü takmış olsalar da, başörtüsü takan kadınlar nedeniyle İran takımının sahaya çıkması yasaklandı. Olayların dini gerekçelerden dolayı yaşanmadığı söylense de bu İslamofobi ve cehalet nedeniyle erkeklerin dayattığı katı kuralların bir sonucu olarak, spor müsabakalarından dışlanan kadınlar ciddi bir durumdu.

Mansur CBC’ye yaptığı bir açıklamada bu konudaki hislerini “Hayal kırıklığına uğradım. Çünkü fark yaratabileceğimi düşünmüştüm. Ama yapamadım” sözleri ile aktarmıştı.

Başörtülü kadın futbolcuların uluslararası organizasyonlara katılması için Ürdün Prensi Ali Bin el-Hüseyin ve Asya Futbol Federasyonu Moya Dodd başörtüsünün kabul edilmesi için FIFA’a karşı çeşitli kampanyalar başlattı.

Kadınlar, binlerce kadını sevdikleri spordan uzaklaştıran bu kararın neden olduğu sorunların üstesinden gelmek için pratik çözümler geliştirdi. Bazı şirketler Uluslararası Futbol Birliği’nin güvenlik önerileri ile sportif bir başörtü üretti.

Devam eden araştırmalar ve çalışmaların sürmesine rağmen kadınlar, durumunun netliğe ulaşamaması nedeniyle bölgesel ya da yerel takımlara katılamadı. İnanç ve futbol arasında seçim yapmak zorunda mı? Neden kadınlar temel hakları arasında seçim yapmak zorunda bırakıldı?

2 yıllık deneme süresinin ardından FIFA, 1 Mart 2014’te başörtüsünün futbolcuların sağlığını tehdit etmediği kanaatine ulaşarak, başörtüsüne onay verdi.

Yasaklama kararın ardından bu oyunu bırakan dünyanın dört bir yanındaki kadın oyuncular, FIFA’nın açıkladığı karar ile mutlu oldu.

Yasağın kaldırılmasından iki yıl geçmeden Ekim 2016’da FIFA U-17 Kadınlar Dünya Kupası Ürdün Amman’da gerçekleştirildi. İlk kez başörtüsü izni verilen bu müsabakaların diğer bir önemli yanı ise Ortadoğu’nun ev sahipliği yaptığı ilk FIFA Kadınlar Şampiyonası olmasıydı.

Büyük ölçüde göz ardı edilmiş olsa da bu futbol dünyasında çok önemli bir andı. Bu zafer, başörtüsü takma özgürlüğünün savunucularının uzun süren çabasının ardından kazanıldı.