Kanada Başbakanı Justin Trudeau 1 Ocak 2018’den itibaren  ülkesinin Dünyada ekonomisi en büyük yedi ülkenin (Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada) kurduğu G7 (Group of Seven) Başkanlığı’nı üstlenmesiyle birlikte G7 için “gelişim programı” düzenlenmesinde bulunacağını vaat etti.

AFP’nin haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin izlediği korumacı yöntem gölgesinde ABD ile Meksika arasında geçici olarak imzalanan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) çerçevesinde zorlu müzakerelerin tekrarlandığı aylar süresince G7’nin başkanlığı tam kapasiteli bir şekilde Trudeau hükümetinin başında olduğu Kanada’ya devredilecek.

G7’nin 2018 toplantısı, UNESCO’nun “Küresel Biyosfer Rezervi” olarak vasıflandırdığı  Kanada’nın Quebec eyaletine 150 km mesafedeki turistik Charlevoix bölgesindeki küçük La Malbaie kasabasında düzenlenecek.

Toronto Üniversitesi’nden G7 Araştırma Grubunun Yöneticisi John Curton Küresel ısınma olgusunun, deniz ile dağ arasında uzanan muhteşem doğal peyzajın ortasında düzenlenen zirvede bir kez daha en büyük tartışma konusu olacağını hatırlattı.

Trump, iklim konusundaki Paris anlaşmasından ülkesinin çekildiğini ilan etmeden önce İtalya’nın Taormina kentinde düzenlenen son G7 zirvesinde fikir alışverişinde bulunmuştu.

Trudeau’nun özel kaleminden yapılan açıklamaya göre Kanada, oluşacak herhangi bir gerginliği önceden gidermek için “okyanuslar ve temiz enerji”yi içerecek şekilde iklim değişikliği tartışmalarını genişletmeyi önerdi.

Curton, “deniz seviyesinin tüm dünyada yükseldiği bir dönemde “okyanus sözcüğünün tamamen uygun” olduğunu, kasırgaların, bu yaz Texas ve Florida’da büyük seller meydana getirirken, bazı Karayip adalarının ciddi hasar gördüğünü” söyledi.

Chicago hariç ABD’nin bütün büyük şehirlerinin yükselen su seviyeleri nedeniyle “risk altında” olduğu bir dönemde olduğunu hatırlatan Curton, ABD’nin iklim değişikliği konusundaki tutumunun “devlet düzeyinde değiştiğini, 2020’nin Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimlerinin yaklaşmasıyla bu konunun Kongre’ye taşınacağını söyledi.  Bu nedenle, “konunun hala çözülmediğini” vurgulayan Curton, “Trump Trudeau’yu seviyor. Böylece, onu dinleyecektir. Başbakanın yapması gereken tek şey, Trump’ın düşüncesini değiştirmek için bir yol bulmaktır. NAFTA anlaşmasıyla ilgili müzakereler sonuçlandığında Trudeau,  ABD cumhurbaşkanını “iklim değişikliğiyle mücadele”  için “ikna etme” yeteneğini kullanacaktır” dedi.

Trudeau’nun G7 çerçevesinde üzerinde yoğunlaşacağı en önemli diğer gündem maddesi ise kadın-erkek eşitliği.

Kadınların korunmasını öncelikli kılan bu konudaki açılımların hız kazanmasının sebebi,  Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’la başlayan cinsel taciz skandalları dizisi. Skandal bu skandaldan sonra sanatta, siyasette, sporda ve medyada birçok ünlü kişiye kadar uzandı.

 

Trudeau, “G7 başkanlığı için önceliklerini açıklarken, Kanada’nın bu konuya eğilmesini sağlayacak  “benzersiz bir konumu”  olduğunu söyledi. “Erkeklerle kadınlar arasındaki eşitlik meselesinin ekonominin ötesine geçtiğini belirterek Ivanka Trump zaten bu yöndeki fikirlerini babasından aldı” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kore’nin nükleer programı da dahil olmak üzere Kanada’nın başkanlığında ilgilenmesi gereken birçok gündem maddesi bulunuyor.

ABD ve Kanada Haziran ayında yapılacak G-7 zirvesini görüşmek üzere beklemek yerine, 16 Ocak’ta Vancouver’da yapılacak olan 20 Dışişleri bakanı gözetiminde krize bir çözüm bulmak için görüşecekler.