Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Gazze krizi ve eli kulağında bir ferahlık | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Gazze’deki durum, sıkıntılı ve patlamaya hazır. Bu, Gazze’deki insani durumun ve güvenlik sorununun özet tarifi. İnsani açıdan BM Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı UNRWA, ABD’nin bu yıl barış sürecini ilerletmek için bir baskı unsuru olarak çoğu hibesini 365 milyon dolardan 60 milyona düşürmesinden sonra Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinliler konusunda mali bir krizle boğuşuyor. ABD’nin bu girişimi, söz konusu uluslararası ajansı öyle zor bir duruma soktu ki uzun vadeli sözleşmeler yaptıktan sonra onlarca Filistinli çalışanını işten çıkarmaya mecbur bıraktı. Ajansın öğretmenlere maaşlarını ödeyemediği bir durumda okulların önümüzdeki eğitim-öğretim yılında Filistinli öğrencilere kapılarını açıp açmayacağını kimse bilmiyor. Bu kasvetli hava, özellikle Gazze Şeridi’nde gerginlik ve şiddeti daha fazla körükleyebilir.

Bu ayın ortalarında Mısır’ın Gazze Şeridi çözümünü sağlam bir temele dayandırmak ve kuşatmayı kaldırmak için BM gözetiminde bir plana giriştiği hakkında haberler sızdırıldı. Bu girişimin tarafları, Filistin yönetimi, Hamas Hareketi ve İsrail. Gözlemciler de, bu girişimin uygulama evresine doğru ilerlemesi için yoğun çabalar sarf ediyor. Bu haberler sızdırıldığı sırada Filistinli bir keskin nişancı, Gazze Şeridi’nin güney sınırında bir İsrail askerine nişan aldı ve asker, ilk yardım müdahaleleri esnasında öldü. Bunun ardından Gazze, İsrail’in havadan ve karadan bombardıman ateşleri ile tutuştu ki bu, İsrail’in 2014 yılında Gazze üzerine yaptığı savaştan bu yana yaşanmayan bir durumdu. Bu saldırılarda Hamas Hareketi’nin askerî kanadı olan İzzeddin el-Kassam tugaylarından 3 kişinin yanı sıra bir sivil öldürüldü ve onlarca kişi de yaralandı. Hareket, bu bombardımana üç füze atışıyla karşılık verdi; bir tanesi insansız bir bölgeye düşerken diğer ikisi Demir Kubbe (İsrail’in hava savunma sistemi) tarafından etkisiz hale getirildi. Kendilerini ve yankılarını bilir hale geldiğimiz olayların tekrarlayan senaryosu.

Bununla birlikte bugün, günümüzün en belirgin insani meselesi ile karşı karşıyayız: Hamas Hareketi’nin 2006 yılında Gazze Şeridi’nde iktidara gelmesinin ardından İsrail’in silah kaçırılacağı korkusuyla Gazze’yi kuşatma altına alması. Bu kuşatma ile aynı zamanda İsrail kasabalarının sınırlarında güvenliği ve istikrarı sarsmaması için Hareket’in elini kolunu bağlama amacı da güdülüyor.

Eğer başarıya ulaşırsa söz konusu girişim, Şerid’in insani krizini çözüme kavuşturan sihirli bir anahtar olacaktır. Zira Şerid’e yönelik kuşatmanın kaldırılmasını ve zarar gören ya da yok olan altyapının yeniden inşa edilmesi yönünde bir iyileştirmeyi, İsrail ve Hamas arasında bir ateşkesi ve Gazze Şeridi’nin idaresinin Filistinli bir yönetime geri verilmesini beraberinde getirecek.

Dışarıdan bakıldığında bu girişimin şartları kolay uygulanır gibi görünüyor; İsrail ve Hamas arasında esir ve ölü takası ve İzzeddin el-Kassam’ın silahını teslim etmesi gibi dikenli konulara değinilmemiş. Bence bu girişimin başarısı, böylesi önemli meseleler, Şerid’in yönetiminin değişmesi ve iktidarın dizginleri ele almasıyla ilerleyen zamanlarda kendiliğinden sona ereceği anlamına geliyor. En azından Filistin yönetimi, uluslararası toplum önünde bu meseleden sorumlu olacak. Bu özel girişim Şerid üzerindeki kayıtlamaları kaldıracak ve baskı ile geçen 10 yıldan fazla bir süreden sonra nefes almasını sağlayacak. Nitekim hayat normale dönecek ve Şerit’teki durum Batı Şeria’dakine benzer belki ondan daha bile iyi olacak; göçlerin ve müzakereyi engelleyen çıkmazın önünü alacak. Tüm taraflar, umutlarını bu girişimin başarıya ulaşmasına bağlıyor ancak mevcut haliyle en zor şartın Filistin yönetiminin Şerid’in başına yeniden geçmesi olduğunu söylemek lazım. Zira bu Yönetim ve Hareket arasında bir görüş birliğini ve her iki taraftan görevlilerle bir uzlaşı hükümeti oluşturulmasını gerekli kılıyor. Pratikte bunun anlamı 2006 öncesine dönüştür. Yani Hamas Hareketi’nin yasama seçimlerini kazanıp da Şerid’in yönetimini devralmasından önceki zamana.

Bu girişimin hayata geçirilmesi ne gibi zorluklarla karşılaşacak? İlgili taraflar, şartlarını onaylıyor mu? Tam anlamıyla değil. İsrail açısından bakıldığında Savunma Bakanı Avigdor Liberman önderliğindeki aşırı sağcı ekip, askeri bir karşılaşma ve Gazze’den gelen roketatarlara karşı oluşan tehdide göre mümkün olan en yüksek gücü kullanmak için çaba harcıyor. Bununla birlikte Başbakan Binyamin Netanyahu, BM’nin bu girişimin uygulanması için yapılan hazırlık yönündeki baskılarına karşı daha az bağnazlık gösterdi. Filistin ve özellikle de Hamas açısından bakacak olursak; Şerid halkının üzerindeki yükü hafifletecek herhangi bir düzenlemeye hazır olduğunu belirtiyor. Bunlar bilgece sözler. Ancak geçmiş günlerin sorgulandığı eyleme gelecek günler kesinlik kazandıracak. Mısır’ın uzlaşma kartı, çözüm yolunda ilerliyor gibi duruyor. En önemli içeriği de Filistin Hükümeti bakanlarının 5 hafta içerisinde yeni bir ulusal birlik hükümeti oluşturma görüşmeleri başlayana kadar Gazze’ye dönmesi. Kahire gözetimindeki Filistin uzlaşı kartı, BM’nin Mısır girişimiyle paralel olarak çalışıyor. Bu da ister Filistin Kurtuluş Örgütü ister Hamas Hareketi olsun Filistin tarafına girişimin başarılı bir şekilde sonuçlanması için uzlaşı yolunda ciddi bir şekilde çalışmayı şart koşuyor. Girişimin umduğumuz gibi başarıya ulaştığını varsayarsak bu, İsrail’in 2005 yazındaki tek taraflı ayrılma ve topraklarından çıkma planından beri Şerid’in istikrarlı havayı ilk soluması olacak. Bu istikrar, ABD’nin aralarında yer aldığı bağışçıların Gazze’nin yeniden inşası için geri dönüşüne bir zemin yaratacak.