Abluka altındaki Gazze sınırında düzenlenen barışçıl gösterilerde İsrail askerlerinin son kurbanı olan “yardım meleği” lakaplı 21 yaşındaki gönüllü hemşire Rezzan en-Neccar’ın annesi Sabrin en-Neccar, kızının öldürülmeyi hak edecek bir suç işlemediğini belirterek “Bakın, kızımın silahı işte bu beyaz yelek.” dedi.
Gazze sınırındaki “Büyük Dönüş Yürüyüşü” gösterileri sırasında yaralılara ilk yardım ulaştırmak için 30 Mart’tan bu yana her gün sınıra koşan Rezzan hemşire, gösterilerin 10. haftası olan geçen cuma günü üzerindeki beyaz önlüğe rağmen İsrail askerlerinin kurşunlarıyla şehit edildi.
AA muhabirine konuşan Rezzan’ın annesi Sabrin en-Neccar (45), kızının eve dönemediği o gece sabaha kadar uyuyamadığını, tüm gece kızına ait kanlı beyaz yeleğine sarılıp ağladığını anlattı.
Evinin bahçesindeki en sevdiği çiçeklerden yaptığı buketlerle kızını son yolculuğuna uğurladığını söyleyen acılı anne, kızının sınırda yaralı insanlara yardım etmekten dolayı son derece mutlu olduğunu söyledi. Neccar, şöyle konuştu:
“Kızım ilk yardım çalışmalarına katılma konusunda çok ısrar etmişti. Her akşam, üstü başı kan içinde eve döner ama bu durumdan hiç şikâyet etmezdi, çok mutluydu. ‘Bunlar, dünyadaki en temiz kan’ derdi. O tam anlamıyla bir yardım severdi, biriktirdiği paralarla tıbbi malzemeler satın alırdı. Hasta bakıcılığı konusunda çok iyi tecrübeleri vardı. Akademik eğitim alma imkânı olmadı ancak hep bu alanda çalışmayı ve üniversitede eğitim almayı hayal ediyordu.”
“Rezzan, öldürülmeyi hak edecek ne suç işledi?” diyen Filistinli anne, kızının giydiği beyaz yeleği göstererek şunları söyledi:
“Bakın, kızımın silahı işte bu beyaz yelek! Bu beyaz sargı beziyle de kendisini ve yaralıları savunuyordu. Sınırın sıfır noktasına kadar giderek yaralıları kurtarmaya çalışıyordu. Sınırda çok defa ellerini havaya kaldırarak İsrail askerleriyle konuşmak ve yaralılara müdahale etmek için izin istemek durumunda kalmıştı. Buna rağmen işgal güçleri kızımın cesaretini unutmadı, suçsuz yere onu öldürdü.”
“İsrail askerleri yavrumu taammüden öldürdü”
Rezzan dışında iki kızı ve iki de oğlu olduğunu belirten anne Neccar, işgal güçlerinin acıması olmadığını çok iyi bildiğini, bu yüzden de kızına her zaman dikkatli olması konusunda uyarılarda bulunduğunu dile getirdi.
Neccar, “Şehadet haberini aldığımda şoka uğradım. Hâlâ inanamıyorum. Sanki bir yerden çıkıp gelecek. İsrail askerleri yavrumu taammüden öldürdü. İnsanlık düşmanı İsrail, ona acımadı. Hakkımı uluslararası mahkemelerde arayacağım. Sessiz kalmayacağım.” dedi.
“Rezzan’ın sırtını delen kurşun göğsünden çıktı”
Öte yandan Rezzan’ın ilk yardım çalışmalarına katılan arkadaşlarından Maya Ebu Mustafa (23) şehadetinden kısa bir süre önce Rezzan’la sınırda yaralıları kurtarmak için çalıştıklarını söyledi.
“İşgal güçleri gaz bombaları atıyor, gerçek mermi kullanıyordu. Ellerimizi havaya kaldırdık. Beyaz önlüklerimiz vardı. Buna rağmen Rezzan’ın sırtını delen kurşun göğsünden çıktı.” diyen Ebu Mustafa, arkadaşının öldüğüne hâlâ inanamadığını söyledi.
Bu arada Gazze sınırındaki gösteriler sırasında yaralanan ve Rezzan’ın ilk yardım müdahalesi ile hayata tutunan Filistinli bir kadın da “yardım meleği”nin öldürülmesini “büyük bir fecaat” olarak nitelendirdi.
Rezzan’ı son yolculuğuna uğurlamak için koltuk değnekleriyle cenazesine katıldığını analatan kadın, “Rezzan ilk günden itibaren bizimleydi. Bir yerden öbür yere uçan güvercin gibiydi. Yaralandığımda bana da ilk müdahaleyi o yapmıştı.” diye konuştu.
Gazze sınırında gönüllü olarak ilk yardım faaliyetlerinde bulunduğu sırada şehit edilen 21 yaşındaki Rezzan en-Neccar’ın, yaralılara yardım ederken gösterdiği cesaret ve enerjisinden rahatsız olan İsrail güçleri tarafından üstündeki beyaz önlüğe rağmen “taammüden” hedef alındığı belirtiliyor.
Kana bulanan beyaz önlüğü içindeki cansız bedeniyle Gazze’nin boğazında düğüm olan bu genç kızın en ilgi çeken yönü, Gazze sınırında düzenlenen gösterilerde yaralılara ilk yardım ulaştırmak için gösterdiği insan üstü çabasıydı.
Sahadaki enerjisiyle herkesin takdirini kazanan Rezzan hemşire, nisan ayında AA muhabirine verdiği röportajda, bu işi tamamen gönüllü olarak yaptığını ve hiçbir şekilde maddi bir karşılık almadığını söylemişti. Rezzan ayrıca kendi imkânlarıyla satın aldığı tıbbi malzemelerle yaralılara ilk müdahaleyi yapmaya çalıştığını anlatmıştı.
Gönüllü faaliyeti sırasında çok defa göz yaşartıcı gaza muhatap olan Rezzan, geçirdiği boğulma tehlikelerinin yanı sıra el ve ayaklarına isabet eden gaz kapsülleriyle birçok kez yaralanmıştı. Her defasında yaralarına aldırmadan yardım için tekrar gösteri alanına koşan Rezzan hemşire, geçen cuma İsrailli keskin nişancıların hedefi olarak şehit düşmüştü. AA