Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

General Dâhi Halfan kimdir? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dâhi Halfan, Ocak 1951’de Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai şehrinde dünyaya geldi.

Dubai’nin Cumeyra bölgesinde yaşayan Halfan, evli ve üçü kız ikisi erkek olmak üzere 5 çocuk babası.

Babası Halfan, dürüstlüğü, şeffaflığı ve maddi durumu iyi olmamasına rağmen çevresinde eli açıklığı ile tanınıyordu. İnsanlar aralarında bir anlaşmazlık olduğu zaman çok nüfuzlu biri olduğu için onu hakem tayin ederlerdi.

1970’de Ürdün’ün başkenti Amman’da polis ve yargı eğitimi aldı.

1979’da Dubai Emniyet Genel Müdürü Yardımcılığı’na atandı.

1980’de ise terfi ederek Dubai Emniyet Genel Müdürü oldu. Görevi boyunca Dubai’nin en önemli birimlerinden biri olarak görülen Emniyet Teşkilatı’nın kurulmasına katkı sağladı. Bu gelişmişlik, Dubai’nin küresel planda en yüksek kalite standartlarını benimseme vizyonu ile gerçekleşti. Hedef, geçtiğimiz yıllardan bu yana sürekli gelişme kaydeden Dubai’deki büyük birimlerin arasına katılmaktı.

Eski Dubai Emniyet Müdürü Halfan, el-Hayat el-Cedide Beşeri Kalkınma Açık Üniversitesi’nden güvenlik teknolojilerinin gelişimi alanındaki çabalarından ötürü fahri doktora sertifikası aldı. 1995 yılında ilk insan hakları yönetiminin kuruluşuna da katkı sağladı. Halfan, ayrıca Vakıflar ve İslami İşler Konseyi’nde de görev aldı.

Aynı zamanda Ulusal Konsey İşlerinden sorumlu bakan olan Dışişleri Bakanı Dr. Enver Karkaş, Twitter üzerinden şu açıklamada bulundu: “Dubai polisinin gelişmesi için çabalayan ve kurumu dünya standartlarına uygun bir profesyonelliğe ulaştıran Kardeşim Dâhi Halfan’ı kutluyorum.”

Dâhi Halfan daha önce BAE Atletizm Federasyonu Başkanlığı da yapmıştır. Polisin operasyon birimlerindeki yeterliliğine dair birkaç yayını da vardır. Ayrıca ‘Polis Operasyon Odaları’nın kurulmasına da katkıda bulunmuştur. Buna ek olarak uydular aracılığıyla eğitimlerin denetlenmesi sistemini ve DNA sistemini getirmiş ve suç laboratuarı kurmuştur.

Halfân, 1986 yılında Dubai’ye elektronik trafik sistemini getirmeye çalışmıştır. Adli tıp ve deniz, kara ve hava kurtarma ekipleri kurmak gibi birçok yeniliğe de imza atmıştır. Bunların yanı sıra devlet düzeyinde elektronik imza sistemi, Dubai Polis Akademisi, İnsan Kaynakları Belirleme Dairesi, Kurum ve Kuruluşların Güvenliği Dairesi ve İnsan Hakları Dairesi’ni de kurmuştur.

Onun başkanlığında Dubai Polisi, 1998 yılında Dubai Hükümeti’nin düzenlediği ilk yarışmada Üstün Yönetim Performansı ödülünü; 1999 yılında sekiz ayrı ödül; 2002 yılında 9 ayrı ödül ve 2003 yılında da
Üstün yönetim performansı konusunda 3 ayrı ödül almaya hak kazandı.

Dubai Polisi, 2009 yılında Dubai’de gerçekleşen eski Çeçen lideri Süleyman Madov suikastının ayrıntılarını ortaya koyduğunda dünya kamuoyunda da ilgi odağı oldu. 2010 yılında Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın lideri Mahmud el-Mebhuh’a yönelik suikast davasında yaptığı soruşturmalar sırasında ise Halfan’a olan ilgi daha da arttı. Halfan, suikast davasından İsrailli MOSSAD’a bağlı unsurları sorumlu tuttu ve çok kısa bir süre içinde meselenin detaylarını ortaya çıkardı.

Halfan, el-Mebhuh suikastının ardında İsrail istihbaratının yani MOSSAD’ın olduğunu çok kısa sürede ortaya çıkarması sayesinde tüm dünyaya Dubai’nin kendi topraklarında olan biten her şeyi takip edebilecek güce sahip olduğunu göstermeyi başardı.

Mebhuh suikasti davası ile ilgili bilgileri gün yüzüne çıkarmasından sonra Halfan, MOSSAD’dan tehditler aldığını dile getirdi. Tehdit, ‘Çeneni tutmadığın sürece arkanı kolla’ şeklinde bir mesaj içeriyordu. MOSSAD’ın eski bir üyesi olduğunu ifade eden çifte vatandaşlık sahibi bir kişinin kendisine gönderildiğini de ifade etti.

Dubai Polisi, onun döneminde Lübnanlı şarkıcı Suzan Temim’in öldürülmesi davasının delillerinin ortaya çıkarılmasında pay sahibi oldu. Dubai Polisi, bu davada Dubai’de bulunan Muhsin es-Sekri’yi suçlayan deliller sunmuştu. Polis, uzmanlarını, soruşturma memurlarını ve Kahire’deki mahkemenin istediği herkesi gönderdi.

Dâhi Halfan’ın asıl görevi BAE’de Dubai Polisi’ni idare etmek olmasına rağmen hem Mısır hem de Arap dünyasında yıldızı parlayan biri haline geldi.

Yaklaşık beş yıl önce Lübnanlı sanatçı Suzan Temim’in öldürülmesi davasında İşadamı Hişam Talat Mustafa ve yardımcılarından birinin parmağı olduğunu ortaya çıkardığında ismi Mısır basınında ilk kez güçlü bir şekilde yer buldu. Ki bu dava, söz konusu suç eyleminin siyasetle olan ilişkisinden ötürü basında geniş bir yer almıştı. Zira Mustafa, bir milletvekili idi ve o dönemde (Hüsnü Mübarek rejiminde) Mısırlı devlet adamlarına yakındı.

Suzan Temim’in öldürülmesi davasındaki asıl suçlunun dairesine çıktığı esnada kanlı elbiselerini gizlediğini gösteren güvenlik kamerası görüntüleri dünya televizyonlarında yayınlandı.

Suzan Temim davası sırasında Halfan ile birlikte çalışanlar arasında yer alan Bahreyn parlamentosundaki milletvekillerinden biri, Kahire’de bulunduğu esnada Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Hüsnü Mübarek rejimi döneminde Mısır yönetimi tarafından Halfan’ın Suzan Temim davasının yumuşak bir şekilde çözülmesi için büyük baskılara maruz kaldığını iddia etti. Davanın düşürülmesi karşılığında maktulün ailesine milyon dolarlık tazminat ödeneceğinin söylendiğini dile getirdi. Buna rağmen Halfan, Hukukun kişilerden bağımsız olarak uygulanması gerektiğini söyleyerek bu teklifi kesin bir biçimde reddetti.

Halfan’ı farklı kılan özelliklerden biri de kendisini yalnızca polis işleriyle sınırlamamış olmasıdır. Bahsi geçen Bahreynli arkadaşı bu konuda, “Aksine o sosyal hayatın içerisindeydi.Siyasi ve toplumsal birçok faaliyette boy gösteriyordu. Hollywood sinemasında her yerde bulunan kasabanın ‘Şerif’i karakterine benziyordu. Sanırım 1980 yılında Dubai Emniyet Genel Müdürü olarak atanan Halfan’a başarı getiren şey bu” ifadelerini kullandı.

Sivil ve gönüllü faaliyetlere katılımı ile bilinen Halfan, Dubai Çocuklarının Bilinçlendirilmesi ve Bakımı Derneği’ni kurdu ve başkanlığını yaptı. Aynı zamanda BAE Yetenekli İnsanların Korunması Derneği ve Dubai Eğitici Ebeveynler Konseyi’ne de başkanlık etti. Daha önce de BAE Atletizm Federasyonu başkanlığı ve BAE Snooker Derneği’nin kuruculuğunu yapmıştı. Bununla birlikte Dubai İmar Konseyi ve BAE Belediye Meclisi üyeliklerinde de bulunmuştur.

Güvenlik alanında kaleme alınmış birçok kitabı vardır: ‘Kara Nokta Sistemi ve Trafik Kontrol Faaliyetine Olan Etkisi’, ‘Polis ve İnsan Hakları’, ‘Polisin, Tövbe Eden Bağımlıların Tedavisinde ve Yeniden Hayata Kazandırılmasındaki Rolü’ vd. Aynı şekilde genel konular hakkında da kitaplar yazmıştır: ‘Olgun İnsan ve Yapıcı Yolculuk’, ‘Kâğıt Üstünde Daha İnceler’, ‘Reklam ve Pazarlama Konuşmaları’, ‘Sıkı Planlama’ bunlardan birkaçıdır.

Halfan 90’ların ortasında İnsan Haklarını Gözetleme Dairesi’nin kuruluşuna yaptığı katkılarla kamu işlerinde de varlık göstermiştir. Aynı şekilde Dubai Hükümeti İcra Kurulu ile Vakıflar ve İslami İşler Konseyi üyeliği bulunup, siyaset ve polislikten uzak birçok alanda da tecrübe sahibidir. BAE Atletizm Federasyonu başkanlığı ve modern polis faaliyetleri alanındaki yazarlığı bunlar arasındadır. Üstelik uydu sistemiyle eğitimleri denetleme projesini uygulamış; suç laboratuarı kurmuş ve soruşturmalara DNA testi şartını getirmiştir.

Halfan, birçok konferansta, seminerde ve tartışma halkasında başkan, konuşmacı ve katılımcı olarak bulunmuştur. Körfez İşbirliği Konseyi’nin 2012 yılında Bahreyn’de düzenlediği Ulusal ve Bölgesel Güvenlik Konferansı’nda ABD’yi Körfez’in güvenliği için başlıca tehdit olmakla itham etmiş ve bunun üzerine ABD Büyükelçisi konferanstan ayrılmıştır.
Konferansta şu ifadeleri kullanmıştır:

“ABD’nin Körfez politikası, bölgeye İran modeli devrimler ihraç etmek suretiyle bölge için öncelikli tehdittir. Amerika İran için İran’ın kendisinin başaramadığı şeyi başardı.

1- ABD, İran’ın Irak’ta etkin bir şekilde varlık göstermesini sağladı

2- İran, devrimini bölgeye ihraç etmeyi beceremedi ama ABD onun yerine bunu başardı

ABD çıkarları gerçekleştirmenin devletidir; hukuku elde etmenin değil. ABD hukuku uygulamak istiyorsa haklarına ulaşmayı hak eden ilk devlet ve halk, Filistin halkıdır. Filistin Devleti’ni tanısın.”

Halfan yerel ve evrensel planda birçok ödüle ve madalyaya layık görülmüştür. Bunlar arasında şunlar sayılabilir:

1983 yılında Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri düzeyinde kamu biriminde En İyi Yönetici Ödülü, Dubai Emniyeti’nden Sadık Hizmet Madalyası (3 defa almıştır: 10.yıl, 20.yıl ve 30.yıl), Dubai Emniyeti’nden Üstün Hizmet Madalyası (3 defa: 10.yıl, 20.yıl, 30.yıl) Dubai Emniyeti’nden Mükemmellik Rozeti (2 defa) aldı. Halfan, 2002 yılında Şarika Emiri’nden Sosyal Savunma Madalyası, yine 2002 yılında BM’den uyuşturucu ile mücadele alanında Önde Gelen Arap Şahsiyeti Ödülü ve 2004 yılında Ortadoğu’da Bölgesel Planda En İyi Uygulayıcı Ödülü de almıştır.