Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Griffiths, Cenevre istişarelerine yeniden başlanması hususunda ilerleme kaydedildiğini söyledi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in Sana’ya yaptığı ziyaret sona erdi. Griffiths, Sana’da kaldığı süre boyunca, Cenevre istişarelerin yeniden başlatılması olasılığı hususunda Husi liderleri ile görüşmelerde bulundu.

BM’nin Twitter hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Griffiths, Husi ve Genel Halk Kongresi liderleri ile yapıcı görüşmelerde bulunduğunu kaydetti. Griffiths, mahkumların serbest bırakılması, ekonomik durum ve Sana havalimanının yeniden açılması gibi meseleler hakkında istişarelere devam edilmesi ile güven artırıcı tedbirler almanın yolları hususunda ilerleme kaydedildiğine dikkat çekti.

BM elçisi, Yemen hükümeti ve koalisyon yetkilileri ile görüşmek için bugün Suudi Arabistan’ı ziyaret edecek.

Genel Halk Kongresi’nin siyasi kaynakları, Griffiths’in Abdulmelik el-Husi’den, Husi heyetinin Cenevre’de hazırlıkları tamamlanan istişarelere katılması hususunda onay aldığını kaydettiler.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Griffiths, milis liderinden, bir sonraki müzakere oturumuna iyi niyetle katılma taahhüdü aldı. Ancak BM’nin Husi grubuna olan taahhütlerinin niteliği hakkında ayrıntılı bilgi yok” ifadelerini kullandılar.

Husi milisleri, müzakere heyetlerinin, Griffiths’in Yemen meşru hükümetinin heyetiyle gerçekleştirdiği müzakerelere katılmasını engelledi. Müzakereler öncesinde, onlarca yaralının ve liderlerinin, kendilerine tahsis edilen bir uçak ile Maskat’a nakledilmelerini şart koştular.
Husiler, Husi delegasyonunun müzakerelere katılması için Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu tarafından sunulan kolaylıklara ve uluslararası çabalara rağmen, barış çabalarını engellemeye yönelik uzlaşmaz pozisyonları çerçevesindeki taleplerinde ısrar ettiler.

BM elçisi, güvenlik, askeri koşullar ve siyasi düzenlemeler hususundaki ayrıntıların öncesinde, meşru hükümet ve milisler arasında güven oluşturmak için bir anlaşmaya ulaşmaya çalışıyor. Güven inşası kapsamında, mahkumların ve kaçırılanların dosyaları, insani yardımların erişimi, Sana havaalanının açılışı ve milis grubu tarafından kontrol edilen alanlardaki hükümet çalışanlarının maaşları yer alıyor.

Griffiths, Husi liderleri ile görüşmek üzere Sana’ya gitmeden önce, geçen pazar günü Husi heyeti başkanı ve grup sözcüsü Muhammed Abdusselam ile Maskat’ta görüşmelerde bulundu.

Husi sözcüsü Muhammed Abdusselam Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Griffiths, Husi lideriyle bir araya geldi ve ekonomik koşullar hakkındaki gelişmeler ile barış sürecini sürdürme yolları hususunda görüşmelerde bulundu. Husiler, barış, güvenlik ve istikrar konusundaki kaygılarını dile getirdiler” açıklamasında bulundu.

BM elçisinin ziyareti ile gerçekleştirilen görüşmede, milis heyetinin üyeleri, Yemen Siyasi Yüksek Komisyonu Başkanı Mehdi el-Meşat, Dışişleri Bakanı Hişam Şeref ve Genel Halk Kongresi Partisi (GHK) Başkanı Sadık Emin Ebu Ras’ın başkanlık ettiği parti yetkilileri yer aldı.

Kaynaklardan aktarıldığına göre, BM elçisi, müzakerelere katılmak için birtakım şartlar öne süren Husi liderlerini, bu tutumlarında oldukça kararlı ve sert buldu. Bu durum BM elçisini, istişarelere katılım ve iki müzakere heyeti arasındaki güven oluşturma hususundaki BM önerileri üzerine anlaşma talep etmeye sevk etti.
Husi liderleri, müzakere heyetinin Cenevre’ye taşınması ve Sana’ya dönüşleri ile ilgili garantilerin sağlanmasının yanı sıra, Sana havalimanının ticari uçuşlara açılması ve memur maaşlarının ödenmesi gibi şartlarını dile getirdiler.

Yemen’deki meşru hükümet, Husi grubunu, barışa ulaşmak ve Yemen halkının çektiği acıları hafifletmek konusunda ciddi olmamak ile Batılı kurumların sempatisini kazanmak için insani duruma yatırım yapmaya çalışmakla suçluyor.

BM elçisinin, müzakerelerinin başarısız olmasından sonra yaptığı açıklamalar ve müzakerelerin başarısız olması hususunda Husileri sorumlu tutmaması, meşru hükümet delegasyonunun öfkelenmesine sebep olmuştu.

BM elçisinin Sana’dan ayırılmasının ardından, yeni bir istişare turu düzenleme çabaları kapsamında meşru hükümet heyeti ve liderleri ile görüşmek için Riyad’a gitmesi bekleniyor. Yemen meselesi ile ilgilenen gözlemcilerin çoğunluğu, İran’dan aldıkları talimatlara göre adım atan Husilerin, barış yolunda ilerlemeye dönük her türlü uluslararası çabayı başarısız kılmaya çalışacaklarını düşünüyor.

İngiliz elçinin, selefi İsmail Velid Şeyh Ahmed’in başarısız olduğu hususta başarılı olup olamayacağı hususunda tartışmalar devam ederken, meşru hükümet yetkilileri, kabul edilen üç referans şartına dayandıkları sürece barış çabalarını destekleyeceklerini teyit ettiler.

Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dün yapılan açıklamada, durumu kritik olan sivillerin tedavi edilmelerine yönelik hava yoluyla tıbbi yardım çalışmaları ile ilgili 12 şart belirledi. Örgütün Yemen’deki temsilcisi Nevio Zagaria, dün yayınlanan örgüt bildirisinde, “Amaç kanser hastalarına, kronik hastalıklara ve doğuştan gelen birtakım hastalıklarla muzdarip olanlara ihtiyaç duydukları tedaviyi sunmaktır. Bu hususta 12 şart belirledik. Bu koşullara uyan kişilerin destek ve bakım almaları zorunludur” ifadelerini kullandı.

Yemenli aktivistler, Arap koalisyonu ile birlikte koordineli bir şekilde gerçekleştirilen tıbbi köprünün, Husiler tarafından liderlerini kaçırmak için kullanılabileceği yönündeki endişelerini dile getirdiler. BM yetkilisi atrafından yapılan açıklamada, söz konusu tıbbi köprünün, “kan kanseri, erken dönem tümör, rahim ağzı kanseri, kemik iliği, böbrek nakli ve radyasyon tedavisine ihtiyaç duyan tiroid bezi hastalarına” mahsus olacağı kaydedildi.

Söz konusu tıbbi köprü kapsamında taşınacak hastaların yüzde 80’inin kadınlar ve çocuklardan oluştuğunu belirten Zagaria, bu köprünün onların son umutları olduğunu belirtti.

Yemen’de ne olmuştu?

23 Kasım 2011’de imzalanan Körfez Arap Ülkeleri İş Birliği Konseyi kararıyla Ali Abdullah Salih’in otuz üç yıllık yönetimi fiilen sona ermiş, göreve başkan yardımcısı AbduRabbuh Mansur al-Hadi getirilmişti. 21 Ocak 2012’de yapılan seçimlerde Hadi cumhurbaşkanı seçilmiş ve ülkede Ulusal Mutabakat Hükümeti kurulmuştu.

Uzun yıllar Salih yönetimine karşı İran tarafından silahlandırılan ve Saada bölgesinde isyan sürdüren Husiler Arap Baharı’ndaki gösterilere katılmamışlar ancak Salih’in devrilmesini beklemişlerdi. 2 yıl sonra da 21 Eylül 2014’te başkent Sana’yı kuşatarak 4 gün süren çatışmaların ardından 25 Eylül’de meşru Hükümet’e darbe yapmışlardı.

2014’ten 2017’ye kadar devrik lider Salih ile ittifak yapan Husiler Salih’in meşru hükümetin ulusal diyalog çağrısına olumlu cevap vermesi üzerine Ali Abdullah Salih’i 4 Aralık 2017’de öldürmüşlerdi.

26 Mart 2015’ten itibaren Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon ülkeleri meşru Yemen hükümetine destek için Husi milislerine yönelik olarak hava harekatı düzenliyor.