Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Griffiths, Griffiths’e karşı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Tahmin edildiği gibi Husiler, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in geçen Ağustos ayında davet ettiği Cenevre’deki istişare toplantısını başarısızlığa uğrattı. Yine alışıldığı üzere Yemen meşru hükümetine bağlı heyet, savaşı engelleme noktasında meşru hükümetin iyi niyetini göstermek için Husilerle görüşmelere başlamak ümidiyle Cenevre’ye eksiksiz geldi. Aynı şekilde Yemen meşru hükümeti, 100 gün çalışma merkezinden uzak bir şekilde müzakerelere katılmak için BM temsilcisinin ve Washington Büyükelçisi’nin organize ettiği Kuveyt müzakerelerine de noksansız katıldı. Bu çabalar da taraflar arasında herhangi bir anlaşma ya da çözümle sonuçlanmadı.

BM temsilcisi, Husi heyetinin toplantıya katılmamasından dolayı Cenevre görüşmelerini ertelediğini açıklamasının ardından Yemen meşru hükümetini temsil eden heyetin başkanı Halid el-Yemani’nin haksız saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.

Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, BM temsilcisinin açıklamalarına yönelik, “Bu açıklamalar, darbeci kanadı razı etmeye ve onlara bahane bulmaya çalışıyor. Bize ve diğer ortaklara yönelik açıklamalar ise davranış konusunda memnuniyetsizliği gösteriyor” ifadelerini kullandı. Açıkçası bu, dışişleri bakanı tarafından yapılan diplomatik olmayan bir açıklamadır. Hükümet heyeti, BM temsilcisinden toplantının başarısız olmasının ardından Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında sorumluluğu alenen Husilere atmasını talep ediyor gibiydi.

En karışık krizlerden birisiyle ve çatışan tarafları bir araya getirecek ortak bir zemin bulmakla görevlendirilen BM temsilcisinin görevinin zorluğu işte burada ortaya çıkıyor. Oysaki BM temsilcisinin yüklendiği görev, tarafsızlığı ve herhangi bir tarafın yanında yer almamayı gerektiriyor.

Husileri eleştiren önceki BM temsilcisi Vild el-Şeyh’e Sana’da düzenlenen suikast girişimi, Griffiths’i Husilere karşı aşırı derecede dikkatli olmaya sevk etmiş olabilir. Çünkü Griffiths, bu tür saldırıları darbeci grupların yapabileceğini biliyor ve Yemen hükümeti gibi BM’ye üye bir devlet tarafından yapılmasına ihtimal vermiyor.

Buna rağmen BM temsilcisinin Güvenlik Konseyi’ndeki son ifadesi, Yemen hükümeti tarafından büyük bir beğeniyle karşılandı. Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat gazetesine yaptığı açıklamada BM temsilcisinin Cenevre’deki açıklamasından nispeten daha iyi olduğunu belirtti. BM temsilcisi, Cenevre’de söylemese de Güvenlik Konseyi’nde Husilerin görüşmelere katılmamasından dolayı üzgün olduğunu dile getirmişti.

BM temsilcisine yöneltilen eleştiriler, Yemen hükümetiyle sınırlı değil. Güney Bölgesi Geçici Konseyin yetkilileri, yaptıkları açıklamalarla farklı bir şekilde bu eleştirilere dâhil oldular. Öyle ki Cenevre görüşmelerine katılmak için kendilerinin Griffiths tarafından davet edileceğini beklediler. BM Özel Temsilcilik Ofisi ise bunu yalanladı.

Krizin içerisindeki farklı taraflardan dolayı Griffiths’in Yemen krizine yönelik görevinin zorluğu işte burada anlaşılıyor. Zira Yemen krizi, sadece meşru hükümetle Husiler arasında meydana gelen bir kriz değildir.

Yemen krizi, Suriye ve Libya krizinden farklılık gösteriyor. Yemen krizi, meşru hükümetle Husileri temsil eden darbe otoritesi arasında yönetim üzerinde bir çatışma olarak gösterilmek isteniyor. Bu kriz, Kuzey ve Güney arasında 1990’da meydana gelen Yemen birliğinin başarısızlığı açısından bunun da ötesindedir.

Yine Yemen krizi, iç çatışma olarak sınıflandırmak için tek bir devlet içerisinde meydana gelen bir iç savaş değildir. Yemen krizi, bunun da ötesinde yer alan bir krizdir. Belki de çatışmanın doğasını nitelendirmekten kaçınmak için bu tür bir gelişmeyi ifade ederken Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin iç tüzüğünde yer alan terimi kullanmak daha uygundur. Buna göre Yemen krizi, bölgesel ve uluslararası tarafların farklı şekillerde katıldığı küresel olmayan çatışmalardan birisidir.

Bu bağlamda Yemen Dışişleri Bakanı’nın sözlerine işaret etmek uygun olacaktır. Yemen Dışişleri Bakanı, Hizbullah’ın Husileri destekleyerek Yemen’in içişlerine müdahalesini görüşmek için son olarak Kahire’de Lübnan Dışişleri Bakanı ile bir araya geldi.

Husileri destekleyen İran’ın rolü nedir? Griffiths, Cenevre’deki gelecek görüşmelerin başarılı olması için Husilere baskı yapmaya ikna etmesi konusunda Körfez ülkeleriyle özellikle de Suudi Arabistan’la ilişkileri gergin olmasından dolayı İran tarafıyla görüşme yapabilir mi? BM temsilcisi olarak Griffiths’in bu tür bir görevi yapması kolay olacaktır.

Sonuç olarak Güney Direniş Güçleri’nin ve koalisyon tarafından desteklenen milli ordunun gerçekleştirdiği zaferler ve Hudeyde’nin batı sahilinde meydana gelen gelişmeler, katı tutumlarından vazgeçip barış projelerine meyletme konusunda Husilere baskı yapmak ve başarılı olmak için Griffiths’e daha iyi fırsatlar sunabilir.