Son on yılda Filistin kimliğini ve sembollerini hafızalardan silmeye çalışan İsraillilerin işgal altındaki Kudüs’ü Yahudileştirmeye yönelik devam eden girişimlerine rağmen ABD’nin Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşınması kararını verdiği şu vakitlerde, işgal altındaki Filistin devletinin tarihsel sembollerini korumayı başarmış bir halk çabası var.
İşgalin tarihten ve insanların hafızasından silmek için çabaladığı Filistin kimliğini korumak için bireysel ve bağımsız çabaları belgeleyen sanatın ve sinemanın en önemli eserlerinden biri olan Filistin filmi Güneş Kuşu birçok ödüle layık görüldü. Güneş Kuşu, resmi posta pullarına basılarak Avrupa ülkelerine dağıtılan, özgürlüğü temsil eden eski bir Filistin kuşudur. Arap ve yabancı sanatçılar tarafından damga ve pul üzerine çizilen Güneş Kuşu görselleri, Filistinli sanatçıların inancına göre dünya haritasında görülmese de var olan bir devleti; Filistin devletini temsil eder. Yönetmenliğini Aid Neb’a’nın yaptığı Güneş Kuşu’nun senaristi, Media Town şirketinin müdürü Eşref el-Meşheravi’dir. Film en son 9. Uluslararası Huribka Film Festivali’nde ödüle layık görüldü. Festival, Filistin, Fas, Fransa, Belçika, Tunus ve Cezayir’den gelen 9 belgesel arasında sıkı bir rekabete şahit oldu.
Festival Başkanı Dr. Habib Nasri, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada “Arap, yabancı yönetmenler ve yaratıcı sanatçıların katılımını göz önüne alırsak festival, Fas’ta ve yurtdışındaki uluslararası sanat festivalleri arasında bir dönüm noktası haline geldi” dedi.
Festivale, aralarında Ramazan El-Feyyum’un da aralarında bulunduğu birçok yönetmen katıldı.
Eşref el-Meşheravi, Şark’ul Avsat’a verdiği demeçte, “Güneş Kuşu özgürlüğü ve Filistin halkının bağımsızlığını temsil ediyor. Bu eski kuş yalnızca Filistin’de yaşıyor. İsrail’in hafızalardan silmek için yeni isimlerle değiştirmesine rağmen Filistinliler Güneş Kuşu’nu işgale karşı mücadele ve özgürlük sembolü olarak görüyorlar” dedi.
İsrail işgali altında film üretmenin zorluklarına dikkat çeken Meşheravi, “Filistin’de, Gazze Şeridi’ndeki işgale rağmen bu filmi çekmek için büyük gayret gösterdik. Filistinlilere layık en iyi filmi çekebilmek için modern kameralar aldık. Bu film Filistin halkına hizmet ediyor” dedi.
Filistin ve Güneş Kuşu
Güneş Kuşu filmi, Filistinlilerin tarihi kimliklerinin korunması yolunda harcanan çabaların bir parçasını niteliği taşıyor. Zira bu yapı, Filistinlilerin ülke topraklarını ziyaret etmek isteyen yabancılara izin verme yetkisinden yoksun olmaları ve bu yetkinin sadece İsrail makamlarınca sınırlı olması, sanatçının bir mühür icat etme yolundaki deneyiminin belgelenmesine katkı sağlıyor. Film başlangıçta Filistinli sanatçının karakteri ile bir Güneş Kuşu oluşturma çabasını anlatıyor.
Film, ahşabın Güneş Kuşu şeklinde yontulması ve Filistin devletinin kuruluş çağrısına güçlü bir gönderme ile başlıyor. Film, aynı zamanda Amerikan Yahudi hakları aktivisti Alison Ramire’nin hikâyesine de değiniyor. İsrail pasaportu taşıyan Allison Ramire, filmde başka bir Amerikalıya, Filistinlilerin yanında Ramallah’ta yaşadığını ve Yahudi bir kadının Filistinlilerin yanında huzur ve güvende yaşayabileceğini söylüyor. Filmde Allison “Pasaportumdaki Güneş Kuşu, İsrail askerlerini şaşırtıyor” diyor.
Filmin yapımcısı “Güneş Kuşu filmiyle mühür tasarlamak için birçok yol olduğunu ve ABD Başkanı Filistin kimliğini yok etmek istediğinde herkesin damgalarını yontarak Filistin kimliğini çizebileceğini vurguladık” açıklamasında bulundu. “İnsanların vicdanlarının halen var olduğunu Trump’ın kararını öfkeyle reddettiklerinde çok iyi anladık” ifadesini kullandı..
Güneş Kuşu ilk kez 1895 yılında keşfedildi ve Orta Doğu’nun rehber kuşu olarak kayıtlara geçti. Bu kuş Filistin’in dışını ya da çevresini evi olarak kabul etmiyor. Bu durum Filistin Ulusal Meclisi’ni Güneş Kuşu’nu Filistin’in ulusal kuşu olarak tanımaya itti. Bu kuş yeryüzünde Filistin adını taşıyan tek kuştur.