Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Güney Sudanlı ayrılıkçı lider Machar barışı reddetti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Güney Sudan’ın isyancı lideri Riek Machar, hükümetle olan nihai barış anlaşmasını imzalamayı reddetti. Böylece yaklaşık 5 yıl süren kanlı iç savaşın sona ermesine yönelik sarf edilen bölgesel çabalar boşa çıkmış oldu.

Machar, on binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca insanın göç etmesine yol açan çatışmayı sona erdirecek kapsamlı bir barış anlaşmasına ulaşılması çerçevesinde Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile Hartum’da görüşmelerde bulundu.

Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile eski siyasi tutuklular grubu ve diğer siyasi partiler arasında anlaşma imzalanırken, Machar anlaşma ile ilgili bir dizi şart koştu. Sudan Dışişleri Bakanı el-Dirdiri Muhammed Ahmed, Machar’ın sunduğu şartlar karşısında duyduğu şaşkınlığı dile getirdi.

Güney Sudan’daki taraflar arasında arabuluculuk yapan Sudanlı yetkili, 9 gruptan oluşan muhalefet ittifakının çözüm karar mekanizmaları ve yetkilerin sınırlarının belirlenmesi meseleleri hakkında net bir öneri sunulmasını şart koştuklarını bildirdi. Yetkili, “Bu metnin anlaşmanın bir parçası olmadığını düşünüyoruz. Yaklaşan Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) zirvesinde müstakil olarak sunulması gerekiyor” dedi.

Salva Kiir ve Machar daha önce bir dizi anlaşmaya imza attılar. Bu anlaşmalar arasında, Machar’ın başkan yardımcısı görevine geri dönmesini sağlayacak bir güç paylaşımı anlaşması ile birlikte sürekli ateşkes anlaşması da vardı. Ancak, isyancı lider dün hükümetin imzaladığı nihai belgeyi imzalamayı reddetti.

Sudan Dışişleri Bakanı el-Dirdiri Muhammed Ahmed gazetecilere verdiği demeçte, Riek Machar liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’nin (SPLM) de dahil olduğu güney Sudan’daki ana muhalefet gruplarının barış anlaşmasını imzalamayı reddettiklerini bildirdi. Yetkililer, isyancı grupların önerilen geçici hükümetin işleyişine, belirlenecek görev sayısına ve yeni anayasanın hazırlanmasına itiraz ettiklerini kaydettiler.

İsyancı grupların anlaşmayı imzalamayı reddetmesi, Doğu Afrika Devletleri’nden oluşan Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) tarafından yönetilen barışa yönelik son hareketin boşa çıktığı anlamına geliyor.

Ahmed, Güney Sudan’daki bütün taraflar arasında gerçekleştirilen istişarelerin ardından ulaşılan anlaşmanın nihai versiyonu olduğunu vurguladığı taslak metni gazetecilere ve diplomatlara sundu. Ahmed, “Gruplar söz konusu anlaşmayı imzalamadıkça Güney Sudan’da barış olmayacak” ifadelerini kullandı.

Öte yandan isyancılar, çözülmesi gereken bir dizi önemli meselenin varlığına rağmen arabulucuların anlaşma metnini sunmaları karşısında duydukları şaşkınlığı dile getirdiler ve yaptıkları ortak açıklamada “Bu, arabulucuların tarafsızlığına olumsuz yansıyan ve süreç hakkında şüphe uyandıran üzücü bir gelişmedir. Arabuluculara, önemli anlaşmazlık noktalarının çözümü için bütün taraflara tolerans tanımaları çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandılar. Bununla birlikte isyancı gruplar hala müzakereleri sürdürmeye hazır olduklarını belirttiler.

Ancak Sudanlı bakan, muhalefetin anlaşmayı imzalamayı reddetmesinin Hartum’daki mevcut müzakerelerin sona ermesi anlamına geldiğini belirtti ve şöyle devam etti:

“Bu görüşmelerin son turuydu. Tekrar müzakere edilmeyecek. Her ne kadar blok liderlerinin ilgili meseleyi ne zaman tartışacakları henüz belli değilse de, arabulucular metni IGAD’a sunacaklar.”
Şarku’l Avsat’a konuşan Muhalefet İttifakı Güvenlik Komitesi Başkanı şu açıklamalarda bulundu:

“4 mesele, anlaşmanın imzalanmasına engel oldu: Anayasa, yetkilerin sınırlarının belirlenmesi meselesi, kabinede karar alma yöntemi ve çatışma çözüm mekanizması. Hükümet, mevcut anayasayı değiştirmek için bir komitenin kurulmasını talep ederken, biz ise bir anayasa toplantısının yapılmasını ve yeni bir anayasanın hazırlanmasını talep ediyoruz. Ayrıca, anlaşmada belirtildiği şekliyle kabinenin üçte ikisi tarafından karar alınmasını kabul etmiyoruz. Çünkü hükümet zaten bu sayıyı elinde bulunduruyor. Bu nedenle oranın dörtte üçe değiştirilmesini talep ediyoruz.”

Anlaşmanın herhangi bir ihlal durumunda nasıl müdahale edeceklerini belirtmeksizin Sudan ve Uganda güçlerinin güvenliğini sağladığına değinen komite başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgesel koruma güçleri içerisindeki garantör kuvvetlerinin müdahalesine izin veren bir güvenlik konseyi kararı talep ediyoruz. Dün imzalanan metin, hükümetin hükümetle imzaladığı bir metindir. Eski tutuklulardan oluşan grup zaten hükümetin bir parçasıdır. Cuba’dan gelen siyasi partilerde onları destekliyorlar.

Kiir ve Machar bu ayın başlarında, Machar’ın başkan yardımcısı olarak geri dönmesini öngören bir güç paylaşımı anlaşması imzaladılar. Anlaşmanın, son bir barış anlaşmasına ve seçimlere kadar bir geçiş hükümeti kurulmasına yönelik bir yolu açması bekleniyordu. Ancak uluslararası barış sürecinin destekçileri, Güney Sudan liderleri arasındaki derin düşmanlık göz önüne alındığında, anlaşmanın dayanabilirliği hakkında kuşkuya düştüler.

Bu düşmanlık, 1990’lardaki çatışmalara kadar uzanıyor.

İngiltere, Norveç ve ABD ortak bir bildiri yayınladılar ve üzerinde anlaşılan düzenlemelerin gerçekçi ve sürdürülebilir olduğuna dair endişeleri olduğunu bildirip karşılaşılabilecek büyük zorluklar konusunda uyarıda bulundular. Yayınlanan bildiride “Geçmişteki başarısızlıkları göz önüne alındığında, Güney Sudan liderlerinin farklı bir yol takip etmeleri gerektiği görülüyor. Barışa ve iyi yönetime olan bağlılıklarını göstermeliler” ifadeleri yer aldı.

Güney Sudan 2011 yılında bağımsızlığını kazandı. Fakat yaklaşık iki yıl sonra Kiir ve eski yardımcısı Machar arasında yeni bir savaş patlak verdi. Savaş, çoğunlukla etnik nedenlerden kaynaklı geniş çaplı katliamlara ve yağmalara sebep olmakla birlikte, nüfusun yaklaşık üçte birinin yerinden edilmesine yol açtı. İki lider, sonuncusu Aralık ayında olmak üzere sonrasında bozulan bir dizi anlaşma imzaladılar. Her defasında taraflar birbirini anlaşmayı bozmakla ve katliamlarla suçladılar.