Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Güney Suriye müzakereleri, muhaliflerin ‘ağır silah’ şartı ile karşı karşıya | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suriye’de muhalif kaynaklar, 4 Temmuz’da Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, ‘Güney Cephesi’nden askeri ve sivil bir heyetin, ağır silahların teslimi karşılığında müzakere yapılabileceğini duyurdu. Bu çerçevede heyet, eski Rus taslağına yanıt olarak 17 maddelik ortak bir belge üzerinde mutabık kaldı.

Kaynaklar Rusya’nın, Busra el-Şam şehrinde birkaç gün önce Rusya ile uzlaşı sağlanan müzakerelerin yapılması konusunda ısrarcı olduğunu söyledi. Aktarılana göre muhalefet de “heyeti, müzakerelerin başarısız olması halinde bombardımanların düzeyinin artacağı ve 24 saat içerisinde Dera’nın ele geçirileceği” tehdidinde bulundu.

Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre muhalif gruplar, Esed güçleri ve müttefikleri tarafından gerçekleştirilen geniş çaplı saldırılara karşı direniyor. Bu bağlamda saldırılar başarısızlıkla sonuçlanırken, Esed güçleri de ağır kayıplar veriyor ve maddi hasarlar yaşıyor.

Kaynaklar, saldırılar sırasında Dera’nın doğusunda yer alan rejim kontrolündeki el-Musayfira kasabasına dönmeye çalışan iki ailenin yer aldığı bir otobüsün hedef alındığını ve 10 kişinin öldüğünü ifade etti.

Kaynaklar ayrıca, rejim güçlerinin Dera’nın batısındaki Tafs bölgesinde bombardımanlarını sürdürdüğünü belirtti.
Aynı şekilde askeri kaynaklar, “Busra el-Şam’daki milisler, dün silahlarını teslim etmeyi sürdürürken, bugün de bir tank, BMP türü bir araç ve 57 kalibrelik bir makineli tüfek teslim etti” dedi.

Öte yandan hükümet güçlerine yakın kaynaklar, güneydeki muhalif gruplar ve Rusya güçleri arasındaki müzakereleri “zorlu” olarak nitelendirdi.

Rejim güçleri, 19 Haziran’dan bu yana geçtiğimiz günlerde 30’dan fazla köy ve kasabada ayrı ayrı uzlaşı anlaşmaları imzalayan Rusya’nın desteğiyle Dera’da büyük çaplı askeri operasyonlar yürütüyor. Söz konusu uzlaşı anlaşmaları, savaşların durması karşılığında grupların teslim olmasını ve silahlarının da teslim edilmesini içeriyor.

Bu bağlamda rejim güçleri, bu anlaşmalar ve askeri kararlarla sağladıkları yüzde 30’luk denetimi, Dera’nın Ürdün ile sınır bölgesinden yüzde 60’ına kadar genişletmeyi başardı. Bunun yanı sıra muhalif grupların kontrolündeki alanların da yeniden imarına başladı.

Dera’daki müzakere sürecine aşina muhalif kaynaklar, “Ruslarla bugün (dün) yürütülen müzakere turu kesin sonuç verebilir. Gruplar, askeri kampanyaların çözümü veya yeniden başlamasını kabul edecek” dedi.

Kaynaklara göre tarafların, geçtiğimiz Salı günü yaptığı uzun bir toplantıda Rus heyet, “muhalif gruplara, Çarşamba gününün müzakereler için son gün olduğu ve toplantı sırasında nihai cevaplarını bildirmeleri gerektiği” hususunda uyarıda bulundu.

Suriye’nin güneyinde bulunan muhaliflerin resmi sözcüsü İbrahim el-Cebbavi, grupların Çarşamba günkü müzakere masasına dönüşü için aktör ve güçlerle Rusların tepkilerini tartıştığını ifade etti. El-Cebbavi, “Yerlerinden edilenlerin geri dönüşü ve savaşların durması konusunda anlaşmaya varmaya çalışıyoruz” dedi.
Diğer taraftan bir muhalefet kaynağına göre Rus müzakereciler, muhalif gruplar tarafından sunulan ağır silahların teslimini ön gören bir taslağı reddetti. Silahların teslimi, Suriye’deki çatışmaların çözümü çerçevesinde “gerçek bir siyasi sürecin başlaması” ile ön görülmekte. Aynı şekilde rejim güçlerinin, son saldırıları öncesinde ortaya koyulan plana geri dönüşüyle de “kapsamlı bir ateşkesin sağlanması” gerekmekte.

Öte yandan Ruslar, güneydeki birçok bölgede anlaşma esaslarına dayalı olarak sundukları önerilere bağlılıklarını yineledi. Muhalif kaynakların aktardığına göre Rusya, 2011 yılı öncesinde olduğu gibi rejim güçlerinin kışlalara geri dönmesini isteyen savaşçı ve sivillerin Dera’dan çıkışını veya tehcirini reddediyor.

Şam ve Humus yakınlarındaki Halep ve Doğu Guta başta olmak üzere diğer bölgelerde bulunan rejim ve Rus müzakereciler, on binlerce muhalif savaşçının ve sivilin ülkenin kuzeyine tahliye edilmesini ön gören anlaşmalar imzalamıştı. Ancak bu durum, Dera için geçerli olmadı.

2011 yılında Suriye rejimine karşı başlatılan protesto gösterilerinin beşiği sayılan Dera’daki çatışmalar, kanlı bir savaşa dönüşmeden önce BM raporları uyarınca 270 bin ila 330 bin Suriyelinin göç etmesine neden oldu.

Birçoğu Ürdün sınırına veya İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nin yakınlarındaki geçici mülteci kamplarına yerleşti.

HRW’den Ürdün’e Dera Mültecileri için çağrı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 4 Temmuz’da yayınladığı bildiride Ürdün ve İsrail’e, Dera’daki çatışmalardan kaçan Suriyelilere sığınma ve korunma izni verme çağrısı yaptı.

HRW Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Lama Fakih, Ürdün makamlarının, sığınmacıların koruma taleplerini reddetmesinin, yalnızca uluslararası yasal yükümlülüklerle tutarsız değil, aksine temel insan ahlakıyla da örtüşmediğini vurguladı.

1 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Ürdün, yeni bir göç dalgasını kaldıramayacakları dolayısıyla geçtiğimiz iki hafta boyunca sınır geçitlerini kapalı tutacağını duyurmuştu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre ise, güney bölgesinin geleceği konusundaki müzakereler, bu hafta itibariyle muhalif grupların kontrolü altındaki bölgelere yönelik hava saldırılarının durdurulmasıyla da örtüştü.

Ancak Dera’nın kuzeybatısındaki Tafs beldesindeki ve şehrin güneybatısındaki askeri üslerdeki çatışmalar devam ediyor. SOHR’un 4 Temmuz’da aktardığına göre, geçtiğimiz hafta Rusya destekli rejim güçleriyle yapılan anlaşma kapsamındaki el-Musayfira’ya dönüşleri sırasında bir aileye mensup 11 sivil hayatını kaybetti.

Suriye’nin güneyindeki durum ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bugünkü kapalı oturumunun gündeminde.

Muhaliflerin yol haritası taslağı

Muhalif çizgideki Enab Baladi sitesinin aktardığına göre, güney grupları Rusya’nın önerisine cevap niteliğinde bir anlaşma taslağı hazırladı. Taslak maddeleri ise şu şekilde;
1. Her iki tarafın da acil bir şekilde güneydeki çatışmaları sonlandırması
2. Rejim ve güvenlik güçlerinin bölgelere girmemesinin sağlanması
3. Rejim güçlerinin güneye yönelik saldırılarından önceki alanlara geri çekilmesi
4. Halkın güneydeki köy ve kasabalara dönüşüyle ağır silahların kademeli olarak teslim edilmesi
5. Sivil devlet kuruluşlarının güneydeki faaliyetlerini etkinleştirmesi, bölge halkının yönetimi üstlenmesi ve tüm çalışanların görevlerine geri dönmesi
6. Sivil ve ekonomik hareketlilik açısından güneydeki köy ve kasabalar ile Şam ve el-Suveyda arasındaki çeşitli yoların açılması
7. Güneydeki yerel gücü desteklemek üzere orta ölçekli silahlarla destekli bir merkezi gücün oluşturulması
8. Her bölgeye güvenliği kontrol etmek üzere yerel bir gücün kurulması
9. Merkezi gücün, Nasib kontrol noktasından Hirbet Gazale’ye kadarki yolları güvence altına alması için gerekli yükümlülüklerin yerine getirilmesi
10. Kontrol noktalarının sivil polisler ve Rusya polisi tarafından güvence altına alınması ve korunması
11. Nasib ve el-Suveyda arasındaki askeri geçitlerin Esed güçlerine verilmesi
12. Gözaltında tutulanların serbest bırakılması ve öldürülenlerin cesetlerinin karşılıklı olarak teslim edilmesi de dahil olmak üzere Astana anlaşmasının şartlarının yürürlüğe koyulmasının hızlandırılması
13. Bünyesindeki herhangi bir tarafın güvenliğini sağlamak üzere muhaliflerin iç durumunun çözümü
14. Üzerinde mutabık kalınan bir mekanizma kapsamında coğrafi yerleşim noktalarının gerektiği usulde dağıtılması
15. Suriye’de kapsamlı bir çözüm bulunana kadar bir yol haritası ve mevcut duruma uygun bir çözüm niteliğinde bir anlaşmanın sağlanması
16. Anlaşmanın, Suriye’nin güneyini (Dera ve Kuneytra) tamamen kapsaması
17. Anlaşmanın garantörlüğünü Rusya Hükümetinin üstlenmesi