Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Günlük 1 milyon varil Tahran’ı kurtarmaya yeter mi? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Tahran/Firaz Safayi

Son dönemlerde İranlı yetkililer, sık sık ABD’nin petrol sektörünü hedef alarak İran’a uyguladığı yaptırımların ekonomisini petrol üzerine dayandırdığı bilinen bu ülkede büyük bir soruna yol açmayacağını söylüyor.

İran parlamentosundaki Yousefian Molla geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “Yaptırımların önemli bir etkisi olmadığını ifade ederek bütçeyi felç etmedi” dedi. Molla, İran bütçesinin günlük bir milyon varilden fazlasına ihtiyaç duymadığını ifade etti. İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri yaptığı açıklamada açıkça durumun İran’ın ihraç kapasitesine bağlı olduğunu söyledi. Mevcut fiyatlarla günlük bir milyon ya da daha az varil ihraç edebilirse o kadarıyla devam edeceklerini vurguladı.

İl bakışta İranlı yetkililerin açıklaması mantıklı gelebilir. Petrol gelirleri kamu bütçesinin yüzde 25’inden daha azını oluşturuyor. Bu da 105 trilyon İran tümeni yani 27.4 milyar dolara tekabül ediyor. Bu rakamlar bir varil petrolün 55 dolara olarak belirlendiği fiyat cetveline yerleştirildiğinde bu hükümetin önümüzdeki Mart ayında sona erecek olan İran bütçesi gereğince günde 104 milyon varil petrol ihraç etmeyi planladığı anlamına geliyor. Böylece bütçedeki potansiyel açık kapatılabilir.
İran, önümüzdeki yıl boyunca, varil başına 72 dolarla günlük bir milyon varil ihraç edebilirse petrol satışından 26.28 milyar dolarlık bir gelir elde etmiş olacak. İran hükümetlerinin bütçedeki onaylanmış fiyat ve piyasada onaylanan fiyat arasındaki farktan büyük ölçüde yararlanmasını saymazsak. Ki hükümet bundan milyarlarca tümen kazanıyor. Bu rakam da bu yıl elde edilen gelirden çok farklı değil.

Ancak İranlı yetkililer, bu durumda hakikatin yalnızca yarısından bahsediyorlar. Acı olan diğer yarısına değinmiyorlar. Petrol gelirlerinin yüzde 26’yı aşmayan bir paya sahip olduğu doğru fakat bu rakam yalnızca ham petrol ihracatını temsil ediyor. İran Meclis Araştırma Merkezi’ne göre petrokimya, rafine edilmiş gaz ve enerji sektöründen elde edilen vergiler ve petrol toplamda yüzde 60 oranında bir paya sahip. Bu da bütçe kaynaklarında kayda değer bir düşüşün günlük bir milyon varil ihracatla kapatılamayacağı anlamına geliyor.

İran günde bir milyon varil ihraç etse bile bundan elde ettiği kazancı ülkeye geçirmenin kolay bir yolunu bulamayacak. Rejime bağlı Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin yaptığı araştırmalar, önceki yaptırım dalgası sırasında İran’a para transfer etmenin yüzde 20’lik bir zarara neden olduğunu ortaya koydu. Yani İran, bankalara uygulanan yaptırımlar nedeniyle ülkeye geçirmek istediği her 100 dolarda 20 dolar kayba uğradı. Yeni yaptırım dalgasında banlara uygulanan yasakların öncekinden daha şiddetli olacağı belirtiliyor.

Bununla birlikte hükümet çok sayıda zor koşulu sağlayabilirse, günlük bir milyon varil ihraç etmesinin imkansız olduğunu söylemiyoruz. İranlı ekonomist Huseyin Rağfar, bu şartlardan birinin dünya petrolünün fiyatını varil başına 80 doların üstünde tutmak olduğunu aksi takdirde, yaptırımların bir sonucu olarak teknolojilerin ve mekanizmaların tükenmesi nedeniyle petrol çıkarma maliyeti artacağını söyledi. Bir diğer şartın hükümetin, dolarlarını serbest piyasada dolara dayalı fiyatların üzerinde satabilmesi için elde ettiği dolarlara nakit olarak ulaşması olduğunu belirtti. Rağfar ayrıca hükümetin tüm gelirlerini vergiler ve yabancı yatırımlar gibi diğer gelir kaynaklarından elde etmesi gerektiğini söyledi.

Yaptırımların gölgesinde bazıları imkansız görünen tüm bu şartlara ilave olarak hükümetin yıl sonuna kadar zor ve kararlı bir kemer sıkma politikası benimsemesi gerekiyor. Kemer sıkma politikası da sosyal huzursuzluğu arttırabilir, daha fazla iflas işsizlik ve enflasyona yol açabilir. Bu da çöküşten yıpranışa kaçma girişiminde bulunma anlamına geliyor.