Tobruk merkezli Libya Ordusu, bir subayının uluslararası ceza mahkemesi tarafından savaş suçu işlemekle suçlandığını duyurdu. Soruşturma, General Halife Hafter’in Libya’nın doğusunda liderlik ettiği orduda askeri bir yetkili hakkında ilk uygulama olarak görülüyor.
Ülkenin doğusuna hakim olan Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı açıklamasında; “Askeri savcı, Mahmud el-Verfeli’nin soruşturmasını yürütüyor. Şu anda görevinden uzaklaştırıldı ve tutuklandı” ifadelerini kullandı.
Komutanlık açıklamasında, ordunun uluslararası mahkeme ile yardımlaşabileceğini ve soruşturma aşamaları ile mahkeme işlemleri süresince bilgi sağlayacağını vurguladı. Ayrıca komutanlık mahkemeyi, toplumun istikrar ve emniyeti için çabalarını ve halkları savaşın kötülüğünden, silahlı çatışmalardan korumaya çalışmasını övdü.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne hitap eden açıklamada şunlar ifade edildi; “Sizi bilgilendirmek isteriz ki, yargılamak istediğiniz zanlı şu anda aynı davadan askeri savcı önünde hesap veriyor. Ve o zanlı, 2 Ağustosta General Halife Hafter’in soruşturma talebinden bu yana tutuklu bulunuyor.”
Ayrıca Ordu Komutanlığı, “uluslararası anlaşmalara,insan haklarına ve İslam şeriatına hürmet ettiklerini” vurguladı. Açıklamada, “General Hafter’in birçok münasebetle silahlı kuvvetler mensuplarına, bireysel özgürlüklere saygılı olmaları gerektiğini ve tutuklu teröristlerin ilgili makamlara teslim edilmesini emrettiği ve özellikle verilen emirlere uymaları gerektiğini” ifade ettiği belirtildi.
Açıklamada “Hafter’in kendisinin bu gibi suçlar ve suçlulardan beri olduğu, bu suçların sadece işleyenleri temsil ettiğini, bu yüzden de kanunlara ve caydırıcı yaptırımlara maruz kaldıkları” ifade edildi. Bununla, “adaletin gerçekleşmesi için el-Verfeli’nin soruşturmasının askeri kanunlara uygun bir şekilde süreceğine” işaret edildi. Verfeli, bu yılın bahar ve yaz aylarında onlarca tutukluyu idam ettiği gerekçesiyle aranıyordu.Bu olaylar,doğudaki Bingazi şehrini kontrol altına almak için, Libya Ulusal
Ordusu’nun üç yıl boyunca radikallere ve başka düşmanlarına karşı gerçekleştirdiği operasyonlar süresince oldu. Ancak açıklama, Ulusal Ordu’nun el-Verfeli’yi, geçen Salı günü hakkında tutuklama kararı çıkaran uluslararası ceza mahkemesine teslim edeceğine değinmiyor.
Libya Özel Kuvvetler Sözcüsü, yakın zamanda tutuklama emrini uygulamayacağını açıklamıştı. Zira Albay Milud ez-Zevi şöyle dedi; “Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yakışan, erkek, kadın ve çocukları öldürüp yerinden edenleri; işkence, ölüm ve yıkıma cüret edenleri, askerlerin başını kesip bunlarla top gibi oynayanları ve ülke büyüklüğündeki şehirleriN yıkımına katkı sağlayanları tutuklamaktır.”
Yakın zamanda Verfeli’nin tutukluları kurşuna dizerek idam ettiği birçok fotoğrafı sosyal paylaşım sitelerinde yayınlandı. Verfeli tutuklanmadan önce, Facebook sitesindeki sayfasından uluslar arası ceza mahkemesinin kararına şu yorumu yaptı; “Ülkemin güvenliği tehlikedeyken bana insan haklarından bahsetmeyin.”
ABD merkezli İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütü, doğu Libya’yı yöneten yetkililere el-Verfeli’yi teslim etmeleri için çağrıda bulundu. Kendisine karşı yöneltilen cinayet suçlamaları, kötü yönetimle vasıflanan Libya’daki diğer liderlere karşı bir uyarı olarak değerlendiriliyor. Halife Hafter’in liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu, Libya’nın doğusuna hakim durumda. Ancak Hafter, Faiz Serrac’ın Başbakanlığını yaptığı, başkent Trablus’ta Birleşmiş Milletler’in desteklediği Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne karşı düşmanca davranıyor. Ve geçen ay zarfında Bingazi’ye yönelik operasyonun zaferini duyurmuştu.
Öteyandan, eski İtalya Başbakanı Romanov Brody, Kaddafi rejiminin yıkılmasından sonra göç problemindeki otorite boşluğunun, Libya’daki savaşın sonucu olduğunu ifade etti.
İtalya resmi ajansı ANSA’nın haberine göre, Brody yeni kitabı “Kaygan Zemin”in tanıtımı esnasında şu açıklamaları yaptı; “Daha belki de yıllarca devam edecek olan bu savaş, İkinci dünya savaşından daha uzun sürdü. Hükümetler arasındaki anlaşmalar yeterli değil. Bu yüzden, Libya’da etkili yirmi kabilenin işbirliği yapması gerek. Ancak bunun için hiçbir Avrupalı siyasetçide ciddi bir istek görmüyorum.”
Bu bağlamda, İtalya Kızılhaç Başkanı Francisco Ruca, Libyalı yetkililerin Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı örgütlerin ülke içindeki faaliyetlerine engel olmalarını şiddetle kınadı. Bu örgütler, göçmenlerin kurtarılması için Libya karasularında devriye gezmeyi talep etmişti. Ruca kararın uluslararası kanunlara aykırı olduğunu belirtti. İnsani yardımların Libya kıyıları önündeki uluslararası sulara ulaşması için bir imkan olmadığını ifade etti. 10 Ağustos’ta Libya Deniz Kuvvetleri’nin kurulmasından bu yana bölge arama ve kurtarma işlemleri Deniz Kuvvetlerinin denetimi altında.
Libyalı yetkililer, Trablus’un kaçakçı çetelerle anlaşma halinde olmakla itham ettiği sivil toplum örgütlerinin gemilerini uzaklaştırmak için, yabancı gemilerin girmesine mani oluyor.
Ruca, Libya sahillerinden başlayarak devamında Akdeniz’deki 100 km’lik bölgenin Libya’nın karasularını aştığını ve uluslararası suların bir kısmını kapsadığını belirtti. Kendi ifadesine göre; bu karar, uluslararası kanunlara aykırı.