Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçisi Prens Halid bin Selman bin Abdulaziz, İran’ın dünya çapında terörü desteklemesiyle tanındığını belirterek, rejimin terörizme verdiği destek hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Prens Halid bin Selman resmi Twitter hesabınsan yaptığı açıklamalarda, “Terörle mücadele, bu zamana kadar Krallığın en önemli önceliklerinden biri oldu ve böyle kalmaya devam edecek. Krallık, DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerine karşı olduğu gibi terörizm ve radikalizm ideolojisi karşısında çok sayıda başarıya imza attı. Ayrıca İran rejimi gibi teröre sahip çıkan rejimlere karşı da çok sayıda başarı kaydetti. Bunlar bir madalyonun iki yüzüdür” ifadelerini kullandı.
Prens, ayrıca “Krallık yönetimi ve halk, İran ve terör örgütleri öncülüğünde yapılan ayrımcı eylemlere karşı bir siper olmaya devam edecektir. Suudi Arabistan Müslümanların kıblesi ve vahyin indiği yer olarak kalacak. Aşırılık ve radikalizme karşı Hanif dinin kalesi olmayı sürdürecek” dedi.
“İran bombalama ve suikastlarla kolu birçok ülkeye uzanıyor”
Prens Halid bin Selman, İran rejiminin muhalifleri bombalayarak ya da suikastlar düzenleyerek, kolunun birçok ülkeye uzandığını belirtti. Selman, bu eylemlerin sonuncusunun Esdullah Esedi isminde bir diplomatın Fransa’daki rejime muhalif bir grubu bombalamayı planladığını, Almanya’da tutuklanarak yargılandığını ifade etti.
Washington Büyükelçisi, İran rejiminin başkentindeki elçilikleri ile imzalanan anlaşmaların kutsallığına saygı duymadığını vurgulayarak “1979’da ABD Büyükelçiliği’nden başlayarak 2011’de İngiltere Büyükelçiliği’ne ardından da son olarak 2016 yılında Tahran’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği ve Meşhed’deki Konsolosluğuna saldırıldı. 2001 yılında aralarında Seyfe Adl, Süleyman Ebu Gays ve diğerlerinin de bulunduğu El Kaide liderleri İran’a kaçtı. İran Devrim Muhafızları’nın himayesine girdiler. 2003 yılında İran’da Riyad’da eylem gerçekleştirmeyi planladılar” dedi.
İran ve El Kaide ilişkisi
Prens Halid bin Selman, Usame bin Ladin tarafından yazılan ve ABD istihbaratı tarafından yayınlanan belgelerden birini delil olarak göstererek, El Kaide ile İran rejimi arasındaki işbirliğinin, Krallık ve müttefiklerini hedef almaya yönelik olduğunu belirtti.
Prens Halid bin Selman, Ladin’in saklandığı Abbottabad’da bulunan belgelerin, İran rejimi ve El Kaide arasında silahaltına alma, eğitim, ABD ve Suudi Arabistan’ı hedef alacak saldırıları gerçekleştirmek üzere uçak kaçırma eylemlerini kolaylaştıracak kesin bir ilişki olduğunu kanıtladığını belirtti. Selman, El Kaide ve İran’ın ilişkilerinin Usame bin Ladin ve İmad Muğniye’nin bir araya geldiği 1990’ların başlarına kadar uzandığına dikkat çekti. Görüşmede ortak hedefin Suudi Arabistan olduğu ortaya çıkarken her iki tarafında Krallık ve müttefiklerine karşı işbirliği içinde olduğu ifade edildi.
Prens Halid bin Selman: O terörist İran’da saklandı
Açıklamalarına devam eden Prens Halid bin Selman, İran ve El Kaide arasındaki işbirliğine dair, “İran Devrim Muhafızları’nın eli altında yetişen terörist Ahmed el- Muğsil 1996 yılında el- Huber Kuleleri’ne saldırdı. 2015 yılında Lübnan’da tutuklanana kadar İran’da saklandı. İran pasaportuna sahipti. Krallık’ta hapsedildi” dedi.
Prens Halid bin Selman, “İran ve El Kaide arasındaki işbirliğine bir başka örnek de, 1998’de Nairobi ve Daru’s Selam’daki ABD Büyükelçiliklerinin bombalanmasıdır. ABD mahkemesi bunu doğruladı. El Kaide, İran rejiminden doğrudan yardım almadan bu operasyonu yürütmeyecekti. El Kaide, bu konuda yeterli teknik uzmanlığa sahip değildi” ifadelerini kullandı.