Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hamaney rejimi ve Şirazi ekolü arasındaki krizi büyüyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Son günlerde Irak, Kuveyt ve İngiltere’de, İran rejimine karşı bir Şii protesto dalgası yaşanıyor.

İranlı Taklit Mercii Seyyid Sadık Hüseyni eş-Şirazi’nin İran istihbaratı tarafından gözaltına alınması ardından rejim ve Şirazi’nin destekçileri arasında krize neden oldu. Peki krizin nedeni ne?

Seyyid Sadık Hüseyni Şirazi kimdir?

Seyyid Hüseyin Şirazi, İranlı dini mercii Sadık Hüseyin Şirazi’nin oğludur. Babası İran rejiminden farklı olan Şirazi ekolünü temsil ediyor. Daha önce ekolün lideri Kum şehrinde ev hapsine alınmıştı. Ayrıca bazı üyeleri tutuklandı ve işkence gördü.

Tutuklanmanın arka planı nedir?

Şirazi, iki hafta önce öğrencilerine İran Velayet-i Fakih teorisi hakkında ders verdi. Ders esnasında İran’ın en üst makamı olan Velayet-i Fakih/Devrim Rehberliği koltuğunda oturan Ali Hamaney’i hedef alarak onu dönemin ‘Firavun’u’ olarak niteledi. İran rejimi buna onu gözaltına alıp sorgulayarak yanıt verdi. Şirazi ardından serbest bırakıldı.

Gözaltı nasıl gerçekleşti?

Seyyid Sadık Hüseyni Şirazi, babasının ofisinin bildirdiğine göre, serbest bırakılmasının ardından bir hafta sonra aşağılayıcı bir şeklide yeniden gözaltına alındı. Seyyid Sadık Şirazi’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre, baba-oğul Kum şehrindeki derslerinden birinden döndükleri sırada oğul Şirazi coplandıktan sonra yayaların önünde sürüklenerek polis merkezine götürüldü.

Tepki ne oldu?

Kuveyt ve Irak’taki Şiiler arasında, özellikle Şirazi ailesinin yerleşim yeri olan Irak’ın Kerbela kentinde İran rejimine karşı çeşitli gösteriler patlak verdi.

Londra’da protestocular İran’ın Londra Büyükelçiliği’ne zorla girmeye çalışarak Elçilik binasının balkonuna çıktılar. İçeriye girmeyi başaramayan eylemcilerin bu tutumu Tahran rejimini kızdırdı.

Öte yandan, İngiliz hükümeti, cezai zarar şüphesiyle Büyükelçiliğin balkonuna çıkan eylemcileri gözaltına aldı.

Rejim nasıl cevap verdi?

İran, büyükelçiliğe düzenlenen protestoyu hedef alarak yarı resmi medya araçları ile İngiltere’yi kınadı. 2011 yılından İran’da İngiliz Büyükelçiliği’ne zorla girilmiş olmasına rağmen İngilizlerin elçiliğini kasıtlı olarak korumadığına dikkat çekti.

Velayet-i Fakih kurumu nedir?

İran’da Şahlık rejiminin son bulduğu 11 Şubat 1979 devriminin ardından aynı yılın Aralık ayında düzenlenen referandum ile kabul edilen yeni anayasa ile ülkenin rejimi “Velayet-i Fakih esaslı İslam Cumhuriyeti” olarak ilan edilmişti.

Şii mezhebinin inanç esaslarına göre “Yeryüzünde gerçek adaleti, bir gün dünyaya geri dönmesi beklenen Hazreti Muhammed’in 12’nci kuşaktan torunu Mehdi’nin gerçekleştireceğine” inanılıyor.

Ayetullah Humeyni, “İslam’da Hükümet” adlı eserinde yeryüzündeki egemenlik hakkının Mehdi’nin vekili olarak Şii din adamlarına (Fakihlere) ait olduğunu teorize etti. 1979’dan vefatına kadar yönetimi elinde bulunduran İmam Humeyni’nin 1989’daki ölümünün ardından Ayetullah Ali Hamaney, İran rejiminin en üst makamı olan Velayet-i Fakih kurumunu temsilen “Devrim Rehberi” ve “Veliyy-i Fakih” sıfatlarıyla ülkeyi yönetiyor.

İran dini lideri “Rehber”, İran İslam Cumhuriyeti’nin genel politikalarının tanımlanmasından ve denetiminden sorumlu olmakla birlikte silahlı kuvvetlerin Başkomutanı olup, askeri istihbaratı ve güvenlik operasyonlarını kontrol etmekte ve savaş açmada veya barış kabul etmede tek yetkili konumda bulunuyor.

Yargının, devlet radyo ve televizyonunun, polis kuvvetlerinin, silahlı kuvvetlerin baş yöneticileri ve 12 üyeli Anayasa Koruma Konseyi’nin 6 üyesi de Hamaney tarafından atanıyor.

Üyeleri doğrudan halk tarafından seçilen Uzmanlar Meclisi ise, 86 din aliminden oluşuyor. Uzmanlar Meclisi, İran’ın en önemli otoritesi olan “Rehber”in atanması ve denetlenmesi, Rehber’in ölmesi halinde yeni dini lideri belirleme görevlerini yürütüyor. Bugünkü Rehber Ayetullah Ali Hamaney’in atanması da 1989’da Uzmanlar Meclisi tarafından yapılmıştı.

Velayet-i Fakih’e Şii İtirazlar

Humeyni’nin teorize ettiği ve günümüzde Hamaney’in temsil ettiği Valayet-i Fakih kurumuna 1979 Devrimi öncesinde, Şii ulemanın önemli bir kısmı muhalefet etmişti. Humeyni’nin Necef’te bulunduğu sürede dönemin en önemli merci-i taklidi Muhsin el-Hekîm, velâyet-i fakih kavramına karşı çıkarken Şii ulemanın muhalefeti devrimden sonra daha da yoğunlaşmıştır. Âyetullah Seyyid Muhammed Tabatebaî Kummî, Âyetullah Seyyid Muhammed Şirâzi, Âyetullah Şerîatmedârî, Âyetullah Bahaeddîn Mehallatî, Âyetullah Sâdık Ruhanî, Âyetullah Ahmed Zencânî, Âyetullah Ali Tahranî ve Âyetullah Mahmud Taleganî gibi âlimler muhalefette öne çıkan isimlerdi.

Irak’taki merci-i taklidlerin çoğunluğu velâyet-i fakih nazariyesine karşı çıkarken bunların en güçlüsü Necef’teki Ayetullah Ebu’l Kâsım Hûî idi.

Irak’ta Hûî’den sonra onun makamına gelen Seyid Ali Hüseyin Sistânî, velâyet-i fakîh konusunda selefi Hûî gibi düşünmekte ve karşı çıkmaktaydı.

Sistani, fakîhin velâyet yetkisine sahip olduğunu fakat bu velâyetin dinî ve toplumsal alanı kapsadığını belirtmiş İran modelinin aksine devlet işlerinde din ve devlet işlerinin ayrı olması gerektiğini savunuyor.

Ayetullah Sadık Hüseyni Şirazi de İran rejimine karşı Sistani’nin benzeri itirazları dillendiriyor.