Hamas’ın Gazze’deki Siyasi büro üyesi, hareketin Filistin Yasama Kurulu’ndaki birinci başkan yardımcısı Ahmet Bahr, Filistin iktidarını, Mısır istihbarat yetkilileri ile imzalanan ve Gazze Şeridi sakinlerine kolaylıklar sağlayan yeni anlaşmaları engellemekle suçladı.
Gazze’de ‘tek bir vatan stratejisi’ adlı etkinlikte Filistin iktidarını eleştiren Bahr, iktidarı birleşme ve anlaşma çağrılarını reddetmekle, Mısır’la olan anlaşmaları da bozmaya çalışmakla suçladı.
Uzlaşma anlaşmalarının uygulanmasını hızlandırma, Gazze Şeridi’ni hedef alan ırkçı icraatları ve toplu cezalandırmayı durdurmak için iktidar üzerinde ulusal baskı yapma çağrısında bulunan Bahr, Siyasi ve dış ilişkiler dosyası yetkilisi Azzam el-Ahmet de dâhil olmak üzere Fetih liderleri, Mısır’ın Refah kapısını, resmi lider olması nedeniyle Filistin iktidarı hariç tamamen ve kalıcı olarak açmayacağını belirtti.
Azzam el-Ahmet’in sözleri, Hamas yetkililerinin Mısır’la yapılan anlaşmalar doğrultusunda Refah sınır kapısının süresiz açılması hakkında Gazze Şeridi sakinlerini umutlandıran açıklamalarının aksine oldu.
Hamas yetkilileri, Refah kapısının Kahire’yle yapılan anlaşma kapsamında, Kurban Bayramı’ndan sonra açılacağını söylemişti. Mısır istihbarat yetkilileri, Hamas yetkilileriyle birkaç kere görüşmüş ve Gazze Şeridi için kolaylık sağlayacak güvenlik anlaşmaları yapmaya çalışmışlardı.
Mısır, iktidarın Hamas Hareketi’ne baskı uygulayıp, maaşlarını durdurması ve diğer kesintileri başlattığı bir sırada Gazze’ye yakıt ve elektrik girişi sağladı. Elektrik ve yakıttan ücret almadı, vergi muafiyetlerini ve diğer vergileri de iptal etti. Mısır-Hamas yakınlaşması, Filistin iktidarını öfkelendirdi.
Şarku’l-Avsat’ın Filistinli bir kaynaktan edindiği bilgiye göre, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Mısır’a gerçekleştirdiği son ziyaret sırasında Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye, Mısır-Hamas ilişkilerinin durumunu ve hangi seviyeye kadar ilerleyeceğini sordu. Cumhurbaşkanı Sisi de, Filistin hükümetini Filistin’in tek meşru temsilcisi olarak gördüklerini, Mısır İstihbaratının Mısır’ın ulusal güvenliğiyle alakalı konularda Hamas’la işbirliği yaptığını, aradaki ilişkinin bundan ibaret olduğunu söyledi.
Filistin Hükümeti, herhangi bir devletin Filistinin resmi temsilcisi olarak Hamas ile doğrudan ilişki kurmasına karşı çıkıyor. Filistin Hükümeti Hamas’ı, güç kullanarak Gazze’nin yönetimini ele geçiren bir örgüt olarak görüyor.
Mahmut Abbas Gazze karşıtı uygulamalara son verilmesi karşılığında, Hamas’ın Gazze’yi yönetmesi için kurduğu yönetimin feshedilmesi ve Gazze yönetiminin Uzlaşı hükümetine devredilmesi, Hamas’ın tek bir ulusal hükümetin kurulmasını onaylaması, meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesi şartlarını koştu. Hamas ise bu şartları reddederek, Abbas’tan ilk önce bu uygulamaları durdurmasını istedi.
Akademisyenler ve siyaset analizcilerine göre Mısır, Hamas Hareketi ile istihabarat yetkilileri arasındaki anlaşmadan geri çekilmiş olabilir. Mısır’ın Refah sınır kapısını sadece hacı adaylarına açması ve ardından kapatması Hamas’ı şaşırttı. Kahire’den yapılan açıklamada; Refah sınır kapısının kapatılmasının yalnızca Sina’daki güvenlik durumuyla değil, tesislerin geliştirilmesiyle de ilgili olduğu belirtildi.
Mısır Refah sınır kapısını, bu senenin başından beri sadece 14 defa açtı. Filistin’de yayınlanan istatistiklere göre, Refah Sınır Kapısı; 2015 yılında aralıklarla toplam 32 gün, 2016’da 48 gün ve bu senenin başından beri 14 gün açık kalmış. Şu ana kadar, Refah Sınır Kapısı konusunda Mısır Hükümeti tarafından izlenen politikada herhangi bir değişikliğin olmadığı açık.
Gazze’deki bir yerel medya yetkilisi Şarku’l-Avsat’a yaptığı açıklamada “Görünen o ki, şartlar eski haline dönüyor. Bütün ilerlemeler yok oluyor ve bu konuda gerçek bir gelişme olmayacak” dedi.
Yetkiliye göre anlaşmanın ilk zamanlarında Mısır’dan Gazze’ye fazla miktarda petrol gelirken, son iki haftada Gazze’ye gelen petrol miktarında dikkat çeken bir düşüş meydana geldi. Mısır’dan gelen petrolün Gazze’deki elektrik sorunun çözmesi bekleniyordu. Hamas’ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın anlaşma olmaması durumunda artacağı tahmin edilen uygulamalarına ne kadar dayanabileceği bilinmiyor.
Ablukayla Mücadele Halk Komitesi yaptığı açıklamada, ” Gazze’de kademeli olarak, belirli yatırım projelerinin gerçekleştirilebilmesi için bölgeye gelen ve giden yolcuların yolculuklarını kolaylaştırılmasına, halk arasındaki yoksulluk ve işsizlik oranlarının düşürülebilmesi için gerçek bir atılıma ihtiyaç var” dedi.
Gazze nüfusunun yüzde 80’inden fazlasının insani yardımlara muhtaç olduğunu belirten Komite, bu zor durum, İsrail’in 10 senedir bölgeye uyguladığı abluka, Filistin’deki ayrılık ve İsrail’le gerçekleştirilen üç savaş sebebiyle daha da tehlikeli hale geldi. Bunların Gazze’de görülmemiş derecede zor ve sert hayat şartlarının oluşmasına sebep olduğunu belirtti. Halk Komitesi, Uluslararası kurumları insani koşulların bu seviyede kötüleşmeye devam etmesi ve bunu durdurmak için müdahale edilmemesi durumunda, 2020’de Gazze’de yaşamanın imkansız olacağı konusunda uyardı.