Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hamas ve Beşar ile mücadele eden bir avuç Arap | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı şey, onun -komplocu demezsek eğer- ‘yumuşak’ selefi Barack Obama gibi olmadığını kanıtladı. Sözünü yerine getirdi ve Suriye haritasındaki esas rengi kırmızıyı keskinleştirdi. Suriye haritası yani ölüm ve terör haritası… Küresel politika ayıbı.

Rejimin o dönemde işlediği kimyasal günah sebebiyle el-Şayrat havalimanının onlarca Amerikan Tomahawkı ile saldırıya uğraması, Beşşar ve onun koruyucuları Rusya ve İran’ı geri durdurmadı. Duma’da bunu tekrarladı. Daha sonra o ve koruyucuları, dünyanın en uzak noktalarından Arap ve dostluk purolarıyla karıştırılmış sıcak Guevari Latin ruhunun mirasçıları Bolivya gibi Arap olmayan bazı ustalar ile birlikte timsah gözyaşları akıttı.

Bunu biz yapmadık, siz bize iftira atıyorsunuz. Uluslararası hukuku ihlal ediyorsunuz. Rus İmparatoru Vladimir Putin, ‘Tanrı aşkına ya da uluslararası hukuk adına’ diye bağırıyor. Yanında da hurafelerin mürşidi Hamaney. Hani şu Beşar’ın uluslararası sözcüsü. Siz ona Beşar el-Caferi deyiverin.

Bunlar, onları suçlama değildir. Onlar suçun failleri ya da ört bas edicileridir. Sadece Duma’da da değil. Bu, 2011’de Suriye trajedisi başladığından bu yana kimyasal ya da kimyasal olmayan bombardıman ile devam eden bir ‘yaklaşım’dır.
En büyük ahlaki rezalet, Filistinli Hamas, ‘ilerici’ bazı Araplar ve emekli ‘milliyetçilik tacirleri’ gibi cemaat, kişi ve hareketlerin tutumudur.

Beşşar’ın Hula’da, Baba Amr’da, ez-Zebadani’de, Medaye’de, el-Kuseyr’de, İdlib ve Halep’te, Sadnaya, Mezze, Tedmür ve Humus hapishanelerinde işlediği suçları görmediler. Esed’in Issam Zahreddin, Albay el-Nimr, Süheyl Hassan ve Mahir Esed gibi komutanlarının yaşattıkları vahşeti hissetmediler. Milyonlarca Suriyelinin sürülmesini, etnik temizliği, Afganistan’dan Irak’ı geçerek Lübnan’a getirtilen Şii milisleri, son olarak ki aslında son değil Duma ve Guta’ya ve bunların öncesinde Han Şeyhun’a karşı işlenen kimyasal suçları bilmediler.

Bu korkunç bir değer yoksunluğu ve ağır bir vicdan yıkımıdır. Beşar, Suriye’yi yıktı; halkı dağıttı; etnik ve mezhepsel kin tohumu ekti; orman kanununu yürürlüğe soktu. Ölüm anında Dera’da ya da Halep’in köyündeki fakir çiftçi, Sukhoi, Tornado, Rafale, F-16, Beşşar’ın varilleri, Nasrallah’ın Grad füzeleri, Nusra’nın havanı, DEAŞ’ın bubi tuzakları ya da Esed’in Jomrayah fabrikasının sarini tarafından gelen ölümler arasında ayrım yapmayacak.

Ruhani ile olan telefon konuşmasında Putin saldırıları, “Terörle mücadelede öncü konumunda olan egemenlik sahibi bir devlete karşı düşmanca bir tutum” olarak değerlendirdi. Bu Putin’in vicdanı… O, ahlaki sorumluluktan önce mantıki sorumluluğu yükleniyor.

İsrail’in düşmanlığına karşı tüm dünyanın kendisinin yanında yer almasını isteyen Gazzeli ünlü bir yazarın Beşşar’ın saldırısına karşı bu sözü ettiğini düşünün.

Örnek mi? Gazze’deki el-Ezher Üniversitesi’nde siyaset profesörü olan İbrahim Ebraş’ın makalesinde yazdığına bakın:

“Kimyasal silah kullanımı meselesi tartışmalıdır.”

Biz parlak bir keşif anında devasız ‘kültürel’ bir Arap ve küresel solcu hastalığı ile karşı karşıyayız.