Lübnan Başbakanı Saad Hariri liderliğindeki Müstakbel Hareketi, mayıs ayında düzenlenecek seçimlerde başkent Beyrut’ta, iki temel nedenden dolayı zor bir seçim yarışına girişecek. Bu zorluklardan ilki Beyrut seçim dairesinin Lübnan ve Hariri açısından ana bölge olması. İkincisi ise Hariri’nin Beyrut’ta kendisine alternatif seçim listesi oluşturarak Sünni kesimdeki nüfuzunu kırmaya çalışan rakiplerinin onu sınırlandırması ve siyasi rakibi Hizbullah eksenine taviz verdiği iddiaları nedeniyle kendisine karşı oluşan halk tepkisi.
Beyrut ikinci bölgede 6 seçim listesi yarışacak
Beyrut ikinci bölgede 6 seçim listesi yarışıyor. Bunlar; Hariri liderliğindeki Müstakbel Partisi, Şii ikilisinin (Hizbullah-Emel), İslami Projeler Derneği (Ahbaşiler) ve Mişel Avn liderliğindeki Ulusal Özgürlük Partisi’nin ortak listesi, İş Adamı Fuad el-Mahzumi liderliğindeki Lübnan Harzan listesi, Halk Hareketi Koalisyonu (el-Murabitun ve Hesap Soracağız oluşumları) listesi, el-Liva gazetesinin sahibi Salah Selam liderliğindeki Beyrut Muhalefeti listesi, eski bakanlardan Eşref el-Rifi tarafından oluşturulan Hepimiz Beyrutuz listesi ve Emekli Yargıç Halid Hammud liderliğindeki Beyrut Onuru listesi.
Başkentteki Seçimlerde en az 11 sandalye kazanması beklenen Hariri’nin Beyrut’taki seçim yarışından galip çıkacağı tahmin ediliyor. Ancak Müstakbel Partisi yetkilileri Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçlerde Beyrut’ta kendilerine rakip olma ihtimali olan tek listenin Şii ikilisinin listesi oluğunu ve bu listenin Sünni sandalyelerden 2 ya da 3’ünü ele geçirebileceğini aktardı. Sünni oluşumlar tarafından oluşturulan alternatif listelerin Hariri’nin Beyrut’taki desteğine etki etmeyeceği görüşünü dile getirdi.
Hizbullah’ın silahları seçimleri gölgeliyor
Müstakbel Partisi yetkililerine göre seçimlere dair asıl çekinceler hile karıştırılarak dengelerin bozulması çerçevesinde gelişiyor. Şarku’l Avsat’a konuşan eski Bakanlardan Muhammed Abdulhamid’e göre, seçimlerde Şii oluşumların denetlenememesi nedeniyle hile karıştırılabilir ve dengeler tersyüz edilebilir. Abdulhamid, “Beyrut’ta Şii seçmenlerin oy kullandığı seçim merkezleri, tamamen Hizbullah militanlarının kontrolünde. Hiç kimse bu merkezleri denetleyemez. Bunlara en iyi örnekler, Zekkak el-Balat, Handak El-Gamik, el-Besta, el-Lece ve Mar İlyas gibi semtlerdir” ifadelerini kullandı.
Hizbullah karşıtı eski bir milletvekili olan Abdulhamid, “Uluslararası gözetim olmayan seçimler, hileli seçimlerdir” tespitini yaparak şu değerlendirmede bulundu:
“Şii liste büyük ihtimalle Müstakbel’den 2 ya da 3 sandalye kazanabilir. İki Şii bir Sünni ya da bir Şii, iki Sünni daha çıkarabilirler. Yeni seçim kanunun kabul edilmesinden bu yana Hizbullah’ın hedefi ağırlığı olan bir Sünni kitle kazanarak Sünni oyları Hariri yandaşları, Hariri karşıtları ve (Necip Mikati, Eşref el-Rifi, Abdurrahim Murad gibi) bağımsızlar olarak üçe bölmektir. Uluslararası gözetim altında yapılmayan seçimlerin meşruiyeti yoktur.”
Beyrut ikinci bölge, parlamentoya 6’sı Sünni, 2’si Şii, biri Dürzi, biri Ortodoks Hristiyan ve biri de Angeliya azınlığından olmak üzere 11 sandalye gönderiyor. Şarku’l Avsat’a röportaj veren Mustakbel Partisi yetkilisi, Sünniler tarafından Hariri’ye alternatif olarak hazırlanan 7 listenin anketlerde şans verilmesine rağmen seçimlerde önemli bir netice alamayacağını ve herhangi bir sandalye kazanamayacağını düşünüyor. Yetkiliye göre alternatif 7 Sünni listenin seçimlere yapabileceği tek etki küçük oranda bile olsa Sünni oyları bölmek olabilir. Böylelikle Müstakbel adaylarının tahmin edilenden (11-12 bin oy) daha az bir oy sayısıyla kazandığı algısı oluşacak. Bu da seçim sonuçları üzerinden değil, siyaset üzerinden verilmiş bir mesaj olacak.
Beyrut Onuru listesi Hariri’ye rakip olabilir mi?
Beyrut Onuru listesi lideri olan eski Yargıç Halid Hammud ise dini ve etnik grup temelli yeni seçim sisteminin bütün siyasi oluşumlara parlamentoya girme imkânı sağladığı görüşünde. Hammud, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “Bizim listemiz, Mustakbel ve Şii ikilisi listelerinden sonra Beyrut’ta en fazla oy potansiyeline sahip üçüncü listedir. Çünkü bizim adaylarımız Beyrut’un köklü ailelerin ve halka yakın yüzleri temsil ediyor. Listemizdeki genç aday sayısı Müstakbel’in listesinden daha fazladır. Bu gençlerin arasında doktorlar ve avukatların yanı sıra başkentlerini seven toplumda tanınmış kadınlar var” değerlendirmesini yaptı.
Seçim listesinin açık bir siyasi programa ve Lübnan’ı yok olmanın eşiğine getiren klasik yöntemlerden farklı bir yönteme sahip olduğunu savunan Hammud açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Devletin en büyük yetkilisi olan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, birkaç gün önce ülkenin iflasa doğru gittiğini söyledi. Maalesef, ülkemizde maddi, toplumsal ve hatta ahlaki çöküntü olduğu görülüyor. Bu durumun gerçek bir değişim fikri taşıyan gençlerle düzeltilmesi lazım.”