Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hariri: İstifaya zorlanmadım, yakında Beyrut’a döneceğim | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri, istifaya zorlanmadığını, 2-3 gün içerisinde Beyrut’a dönebileceğini duyurdu. Anayasanın gereklilikleri doğrultusunda hareket edeceğini vurguladı.

İstifasından sonra bugün ilk kez kameraların karşısına geçen Hariri, “Suudi Arabistan’daki yolsuzlukla mücadele operasyonları ile hiçbir ilgim yok. Riyad’a geldiğimden beri evimde kalıyorum, başka bir yerde değil” ifadesini kullandı. İstediği zaman Suudi Arabistan’dan çıkabileceğinin altını çizdi.

Hariri konuşmasında, “Lübnan’ın yararı için istifa ettim. Ülkeyi kurtarmak için bu kararı almamı gerektiren bilgiler vardı. İstifa beyanını yazdım. Olumlu bir etki yaratmak istedim. Lübnan’a içinde olduğumuz tehlikeyi göstermek için böyle bir dil seçtim” dedi.

Hariri açıklamasında ülkesinde artan tartışmalar nedeniyle konuşmaya karar verdiğini söyledi. Kendisine yönelik güvenlik tehdidi bulunduğuna dikkat çeken Hariri istifasını Cumhurbaşkanı Avn’a sunacağını kaydetti:

“Bölgesel gelişmeler Lübnan için tehlike oluşturuyor. Lübnanlıların Arap yaptırımlarından etkilenmemesi gerek. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a istifamı sunabilirim. Kendisiyle ilişkim gayet iyi. Geri döndüğümde Cumhurbaşkanı ile görüşeceğim. Hizbullah’ın silahlarıyla ilgili diyalogu da o karara bağlayacak” dedi.

Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin gündeminde Suudi Arabistan’ın Lübnan’ın iç işlerine karışmadığını vurguladı:

Lübnan’ın istikrarı, beni oğlu olarak gören Suudi Arabistan Kralı ve çok iyi ilişkilere sahip olduğum Veliaht Prens’in elinde. Suudi Arabistan, Beyrut’u seviyor ancak elbette Riyad’dan daha fazla değil. Her daim Lübnan’ın faydasını istiyor ancak mesafesini de korumak zorunda. Lübnan’ın içişlerine karışmıyor. İstikrarının sağlanmasını isteyenler arasında ilk sırada yer alıyor. 2006 savaşında Lübnan’a en fazla yardım eden ülke Suudi Arabistan’dı.”

Hariri, Marunî Patriği’nin Suudi Arabistan’a ziyaretinin Krallık’taki açıklık politikasının bir göstergesi olduğunu söyledi. Ayrıca Riyad’ı füze ile hedeflemenin sıradan bir mesele olmadığının altını çizdi.

Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiği ziyaretin Lübnan’ın durumunu açıklamak ve ülkesini korumak maksatlı olduğunu belirtti. Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile görüşmesinin kardeşçe ve geçtiğini kaydetti.

Saad Hariri, açıklamasında Hizbullah’a siyasi parti olarak karşı olmadığını ancak Lübnan’ın yıkımına neden olmaması gerektiğini belirtti. Hizbullah’ın bölgesel çatışmalardan Lübnan’ın uzak tutulmasına karşı hamlelerine ve Suudi Arabistan’ın Yemen adımlarından sonra aldığı tavra karşı saygı duymadığını vurguladı.

Kendisine destek veren tüm Lübnanlılara teşekkür eden Hariri, “Herhangi bir ihlal olup olmadığını anlamak için güvenlik önlemlerimi inceleyeceğim. Lübnanlı tüm grupları koruyabilmek adına kendimi korumaya alacağım. Lübnan ve halkı için fedakarlıkta bulunmaya hazırız” dedi.

Hariri, “Bölgenin çatışmalarından uzak durmamız gerektiği konusu yeniden ele alınmalı ve gerekli düzenlemeler yapılmalı. Lübnan küçük bir ülke ve ondan beklenen tarafsız olması. Kendimizi merkeze koyduğumuz takdirde Körfez’de bulunan 400 bin Lübnanlıya ne olacak?” diye sordu. Lübnanlıları sakin olmaya çağırdı. Ülke müftüsünün bilgelikle hareket etmesinden de övgüyle bahsetti.

Hariri ayrıca “Görev sürem boyunca İran’ın Arap ülkelerine müdahale etmesinin kabul edilemez olduğunu açık bir şekilde ifade ettim” dedi.