Lübnan’da, Irak Asaib’ul-Hak Birlikleri Lideri Şeyh Kays el-Hazali’nin Lübnan’nın güney sınırına yaptığı ziyaretin ve Irak ‘Seraya es-Selam’ grubu üyelerinin aynı bölgeden paylaştığı videoların yankıları hala devam ediyor. Konuyla ilgili soruşturma başlatılması talimatı veren, Lübnan Başbakanı Saad Hariri, güvenlik güçlerine bu konuda sıkı bir takibin yapılması çağrısında bulunarak, Lübnan’a silah doğrultan herkesin bunun bedelini ödemek zorunda olduğunu vurguladı.
“Yasayı ihlal edenler bunun bedelini öder”
Ekonomi ve Toplum Meclisi başkanlık ve heyet üyeleri seçimlerine katılan Lübnan Başbakanı, “Silahlı unsurların ortaya çıkışı devlete saldırıdır. Güvenlik güçlerini bu konuda daha kararlı davranmaya çağırıyoruz. Bize silahını doğrultan kim olursa olsun bunun bedelini ödemek zorundadır. Muz cumhuriyetinde yaşamıyoruz. Biz bir devletiz ve yasayı ihlal edenler bunun bedelini öder. Bu benim için çok önemli bir konu” şeklinde konuştu.
Krizden sonra ilk hükümet toplantısı perşembe günü yapılacak
Hariri’nin istifası ve sonrasında istifasını çekmesinin ardından son krizini atlatan Lübnan’da hükümetin ilk toplantısını perşembe günü gerçekleşmesi bekleniyor.
Ancak Seraya es-Selam unsurları tarafından el-Hazali’nin Lübnan’ın güney sınırındaki görüntülerinin sosyal medyada yayılmasıyla, Lübnan’ın ‘Hizbullah’ politikasının taahhüdünü yeniden gündeme getirdi.
Hizbullah, Başbakan Hariri utandırmaya devam ediyor
Lübnan Müstakbel Hareketi’ne yakın kaynakları Şarku’l-Avsat’a yaptıkları açıklamada, Hizbullah’ın, Başbakan Hariri ve partisini uluslararası arenada utandırmaya devam ettiğini söylediler. Kaynaklar, yakın dönemde Lübnan’ın güney sınırlarında ortay çıkan videolar hakkında, hükümetin aldığı son kararın yalnızca kendi kısıtlama politikası olmadığını, aynı zamanda Lübnan ve Hizbullah’ın uygulanmasını taahhüt ettiği, BM’nin 1701 sayılı kararı da göz önüne alındığında videoların bir ihlal oluşturduğunun ortada olduğunu belirttiler. Hariri’nin önceliğinin, ülkenin siyasi istikrarı, güvenliği ve ekonomisini sağlamak olduğunu vurgulayan kaynaklar, diğer siyasi partilere, tekere çomak sokmak yerine, hükümete yardımcı olmaları çağrısında bulundular.
Önceliğimiz tüm kurumları faaliyete geçirmek
Hükümetin, devletin tüm kurumlarda yeniden faaliyete geçirilmesini öncelik olarak belirlediğini ifade eden Hariri şunları kaydetti; “Büyük ve önemli bir çalıştayımız var. Bu aşamada herkesin, Lübnan ekonomisini tanıtmak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için işbirliği yapması gerekiyor.” Paris Konferansı’nın, Lübnan’a siyasi, güvenlik ve ekonomik destek sağlanması için bir yol haritası olduğunu söyleyen Hariri, “Paris’teki görüşmeler, siyasi ve güvenlik desteğinin yanı sıra, Lübnan ordusunu ve tüm askeri güçleri destekleyecek Roma-2 Konferansı’nı ve Lübnan ekonomisini destekleyecek ekonomik bir konferans düzenlenmesini sağlayacak” dedi.
Mevcut aşamada hükümetin önceliği, Enerji Bakanı Cesar Ebu Halil’in petrol şirketleri ile sonraki aşamaları temel alarak yapacakları görüşmeler hakkında Bakanlar Kuruluna sunacağı rapor ve ardından petrol ve gaz çıkarımı dosyasındaki adımların hızlandırılması olacak.
“Reformlara öncelik verilmeli”
Lübnan İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat’ın, birçok devlet kurumunda yaygın yozlaşmaya son verilmeden, petrol ve gaz çıkarma çalışmalarına girilmesine atıfta bulunarak ‘Reformlardan önce önemli projelere girilmemesi’ konusunda uyarıda bulundu. Velid Canbolat yaptığı açıklamada, “Lübnan, içerideki birlik ve uluslararası destek sayesinde fırtınayı atlattı. Ancak şimdi, bütçe açığını gidermek, devlet harcamalarını kısmak ve yolsuzlukla mücadele gibi fırtınalara hazırlanmamız gerekiyor” ifadelerinin kullandı.
Canpolat, “Yapılan tüm dünya konferansları yalnızca felaketleri ertelemeyi sağlayacaktır. Gerekli reformlar yapılmadan önce büyük projelere atılmaktan çekinilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Gösteriler barışçıl şekilde yapılmalı
Öte yandan, pazar günü Beyrut’un kuzeyinde yer alan Avkar’daki ABD Büyükelçiliği önünde gösteri yapanlara seslenen Başbakan Hariri, protestolarını barış içinde göstermek isteyen herkesin buna hakkı olduğunu ancak bunun için güvenlik güçlerinin güvenliği sağlaması ve barışçıl bir şekilde gösterinin yapılması gerektiğini belirtti. Hariri, “Eğer pazar günü yaşanan olay, barışçıl bir gösteri olsaydı, göstericiler mesajlarını tüm dünyaya daha iyi bir şekilde ulaştırabilirdi. Bu bizimde iletmek istediğimiz mesajdır. Bizler ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olara k tanıma kararını reddediyoruz. Kudüs, sonuna Filistin’in başkentidir” şeklinde konuştu.
Tüm siyasi güçlerin önceliğin Lübnan’ın çıkarları
Sorulan bir soru üzerine, Müstakbel Hareketi ve diğer siyasi güçler arasındaki ilişkinin iyi olduğunu belirten Başbakan Hariri, “Lübnanlıları bir araya getirmek istiyoruz. Esas kaygımız tüm siyasi güçlerin önce Lübnan’ın çıkarlarını göz önünde bulundurmasıdır. Bu benim onlara mesajımdır. Bugün, hükümetteki tüm siyasi güçler zorlu bir süreçten geçiyor. Kendimizi, ekonomi, Lübnan’ın tüm çevresi, Arap devletleri ve Körfez ülkelerinin çıkarları açısından iç krizlerden uzak tutmak zorundayız. Farklılıkları bir kenara koyarak yapıcı bir şekilde çalışmalıyız. Çünkü bu farklılıklar ekonomiyi ve siyaseti etkiliyor” şeklinde konuştu.