Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri’yi Elysee Sarayında ağırladı. İkili arasında bir takım görüşmeler gerçekleşti.

Toplantı Hariri’nin eşi Lara el-Hariri ve oğlu Hişam’ın da katıldığı samimi bir öğle yemeği eşliğinde kapalı olarak yapıldı. Hariri’nin ilk kez eylül ayında Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın ziyaretinden önce resmi bir ziyaret düzenlediği biliniyor. Macron’un Hariri’nin oraya ulaşmasından sonra Twitter hesabında Arapça “ehlen ve sehlen” (hoşgeldiniz) ifadelerini paylaştı. Aynı şekilde Elysee kaynaklarına göre Macron, Mişel Avn’ı arayarak “Lübnan için yaptıklarından dolayı ona (Hariri) teşekkür ediyorum” dediği belirtildi.

Riyad’dan ayrılan Hariri sabah 7 sularında Bourget Havaalanı’na iniş yaptı. Misafirini sıcak bir ortamda karşılayan Macron Lübnan-Fransa ilişkilerinin tarihi gelişiminde “bölge için olumlu bir rol oynadığını” ifade etti.

Hariri ise, Lübnan’daki Bağımsızlık Günü’ne katılacağını ve istifasını sunduğunu ve bu mevzuyla alakalı olarak Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra siyasi pozisyonunu alacağını söyledi.

Hariri ile Macron görüşmede rahat ve samimi bir tutum sergiledi. Kaynakların aktardığına göre, Elysee Sarayı ve Mişel Avn, Hariri-Macron görüşmesinden önce Hariri’nin Lübnan’a dönüşü ile ilgili telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Hariri’nin dönüşü ile ilgili, “Hariri 22 Kasım’da Beyrut’ta yapılacak olan askeri geçit törenine katılacak” ifadeleri ile ilk onay Lübnan Cumhurbaşkanlığı resmi twitter hesabından geldi. Ayrıca Hariri’nin Fransa’da haftalarca kalacağına dair iddiaların bir spekülasyondan ibaret olduğu belirtildi.

Macron, Hariri’ye istifasıyla Lübnan siyaseti üzerinde rolünün bitmeyeceğini, siyasi krizleri derinleştireceğini, istifayla bu krizlerin yankı bulacağını ve artacağını vurguladı. Bunun için Paris, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i Avrupalı ve ABD’li yetkilileri Dışişleri Bakanlığı düzeyinde “Lübnan’a uluslararası destek topluluğu” toplantısına davet ederek her türlü yardıma hazır olduğunu söyledi.

Fransa resmi kaynakları bu konudaki yapılacak toplantı için henüz bir karar tarih belirlenmediğini aktardı.

Eğer böyle bir toplantı yapılırsa Lübnan’ın istikrarı ve kendisini koruması konusunda siyasi bir katkı sağlanabileceği ifade ediliyor.

Fransız kaynakları Paris’in baştan beri Lübnan’daki istikrarı korumaya ve Lübnan kurumlarının doğal işlevlerini devam ettirmeye odaklandığını vurguladı. Bunun sağlanması için Lübnan koruma ağı kurulması ve görüşmelerin taraflarca devam ettirilmesi gerekiyor. Macron ve Fransız diplomatlar bu konudaki görüşmelerini ve İran’ın müdahalesi hakkındaki görüşmelerini devam ettiriyorlar.

Hariri döndüğünde ne olacak?

Cevaplanmayı bekleyen en önemli soru ise “Hariri Beyrut’a döndükten sonra ne olacak?” Avrupa başkentleri Lübnan’ın durumu hakkında endişeli. Hariri’nin Lübnan’a dönmesi herşeyi halledecek mi yoksa sorunları daha da büyütecek mi?

Paris ya siyasi tarafların insiyatif alarak dengeyi sağlamasını ya da bu gerçekleşemezse Lübnan’ın işlerine müdahale etmeyi hedefliyor. Ancak Paris Lübnan’daki iç siyasi dengelerin korunmasına ihtiyacın olduğunu ve bunun Hizbullah’la silahlı çatışmaya girişmeden Lübnan’ı koruma ve emniyet altına alacak yetkililerin sorumluluğunda güçlü bir devletin varlığı ile olabileceğini savunuyor.

Avn ile Macron dün telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Macron görüşmede, Paris’in isteğinin, diyalogda kolaylaştırıcı rol oynaması olduğunu, bunun da gerilim bittiğinde verimli olabileceğini, böyle bir şeye ulaşmak bölgesel ve uluslararası görüş birliği gerektiğini belirtti.

Fransız kaynakları, Paris’in süreç boyunca temaslarını yoğunlaştıracağını ve Lübnan için “Uluslararası Destek Grubu” adıyla bir toplantı düzenleme çabasında olacaklarını söylüyor.

Hariri’ye Paris’e gelişinin sebepleri ve doğrudan Beyrut’a gitmeme konusundaki sorulara yanıt olarak gerginliğin azalması isteğinde olduğunu ve Macron’la şahsi bir görüşmede bulunacağı açıklaması yapıldı.