Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Lübnanlı işadamlarını makamında kabul ederken ülkenin genel durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomi kurumları, işçi birliği, çeşitli dernek, sendika, banka ve firmaların temsilcileri ile konuşmasında, yürütülen diyaloğu önümüzdeki günlerde daha pozitif ve açık şekilde sürdüreceklerine vurgu yapan Hariri, diyaloğun ciddi çözümler bulmak, dost Arap ülkeleriyle özellikle Körfez ülkeleri ile olan ilişkileri korumak açısından önemli olduğunu ifade etti.

Hariri, ‘Öncelikle Lübnan’ın çıkarları ve Arap menfaatleri için birlikte çalışırsak, birbirimize saygı gösterirsek, birbirimizin menfaatlarını gözetirsek, güçlü oluruz’ ifadesini kullandı.

Hariri, ‘Önümüzdeki hafta siyasi işleri bitirdiğimizde Fransa temsilcisi bakanlarımız ve ekonomi ekibimizle ‘Paris-4 Konferansı’ hazırlıklarını görüşmek için Lübnan’a gelecek. İtalya başbakanının da daha önce düzenlenmesi planlanan (Roma-2) ve (ISG) gibi konferansları gerçekleştirme yükümlülüğü var. Ama bütün bunlar (bölgedeki çatışmalardan) uzak durmak konusunda gerçek sonuçlara varılmasına bağlıdır’ diye konuştu.

Hariri, ‘halen yürütülmekte olan diyalog özde sözde değil kopma ilkesi üzerinde duruyor, Lübnan’ın milli çıkarı budur. Böyle istediğim için değil, Lübnan ve yurtdışında yaşayan Lübnanlılar buna muhtaç çünkü’ diyerek, Lübnan’ın milli çıkarları ve gerek Körfez ülkelerinde gerekse dünya’nın her köşesinde yaşayan Lübnanlıların menfaatlarının (bölgedeki kavgalardan) uzak durmalarını gerektirdiğini savundu.

Yürütülen diyalogun (görüşmelerin) bu esas üzerinde kurulduğunu, siyasi güçlerin olumlu yaklaşım gösterdiklerini anlatan Hariri, ‘Daha fazla diyaloga (görüşmelere) ihtiyacımız olabilir. İnşaallah önümüzdeki hafta tüm Lübnanlılar için ferahlığın başlangıcı olacaktır.’ şeklinde konuştu.

Hariri söyle devam etti;

“Gözettiğim tek şey, Lübnanlıların menfaati, ne benim siyasi menfaatım ne de Partimin menfaatı. Bizi sadece ülkenin menfaati, milli ekonomimiz ve yerel istikrarımız ilgilendirir. Bu yüzden bazı insanlar etnik, mezhepsel ve bölgesel menfaatların çıkmazlarına girmek amacıyla ülkemizin çıkarı için izlediğim politikayı bir araç olarak kullandılar. Bu işlere hiç bir zaman böyle bakmadım. Hazırladığımız bütün ekonomik projelerden Lübnan’ın ve Lübnanlıların faydalanmalarına bakıyordum. Bu zihniyetle çalıştım, çalışmaya devam edeceğim, Hele 2017 devlet bütçesi ve seçim kanunu gibi meselelerde önemli ilerleme katettikten sonra.”

Seçimlerin zamanında yapılacağının, herkesin bu konuda destek verdiğinin altını çizen Hariri, Fransa ve Körfez ülkelerinin altıyapı vb alanlarda yarıda bırakılan yatırım projelerini sürdürmekle yükümlü olduklarını, sözkonusu projelerin hala gündemde yer aldığını belirtti.