Haşdi Şabi Komitesi’nin geçtiğimiz Pazar günü yayınladığı belgede tüm önceliğinin kendisine bağlı kuvvetlerin ülkenin ana şehirlerinden boşaltılması yönünde olduğu açıklandı.
Merkezlerinin bu şehirler dışında kurulacağı bildirilirken, söz konusu şehirlerin özellikle de DEAŞ’tan arındırılan Selahaddin, Ninova ve Anbar gibi şehirler olduğu belirtildi.
Ebu Mehdi el- Mühendis olarak tanınan Haşdi Şabi Komitesi Başkan Yardımcısı Cemal Cafer Al İbrahim tarafından imzalanan belgede, DEAŞ’ın pençesinden kurtarılanlar başta olmak üzere, tüm şehirlerdeki merkezlerin boşaltılacağı ve tüm ofislerin kapatılacağı bildirildi. Belgede bulunan bir maddeye göre ‘hiçbir komutan, merkez ve ofisleri açamaz. Herhangi bir isim altında sorumluluğu kesildiği şehirlerde güçlerini konuşlandıramaz’ ibaresi yer alıyor.
Analistlerin bir kısmı, Haşdi Şabi’nin yeni kararları, daha önce Başbakan tarafından Haşdi Şabi fertlerinin şehirlerin dışına çekilmesi yönünde alınan kararlar uygulanması bağlamında verildiğini düşünüyor. Söz konusu kararlarda, DEAŞ’tan arındırılmasının ardından şehir halkı ile sürtüşmelerin engellenmesi hedefleniyordu. Kararlar hakkındaki bir diğer görüş ise, bu kararların ABD’nin Irak ve Ortadoğu’da yaptığı düzenlemeler ve İran’a uyguladığı baskı ile bağlantılı olduğu yönünde.
Silahlı gruplar uzmanı Hişam el- Haşimi, Haşdi Şabi’nin şehirlerden çekilme kararının, tamamen yerel Irak düzenlemeleri ile ilgili olduğunu düşünüyor. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Durum, Umman Sultanlığı’nın Suriye’den çekilme ve Irak’taki etkilerine darbe indirmek konusunda İran ve ABD ile gerçekleştirdiği görüşmelerle ilgili” şeklinde konuştu. Haşimi, Özellikle de DEAŞ’tan arındırılan bölgelerdeki halkın Haşdi Şabi elemanlarını şehirlerde görmek istemediğini belirtti. Ancak Selahaddin Valisi ve Haşd komutanları arasında yapılan anlaşmaya göre, Haşdi Şabi üyeleri merkez ve güneydeki şehirlerden çekilecek. Ancak Bedr Örgütü, Ehlu’l Hak Grubu gibi Haşdi Şabi’ye bağlı oluşumlar dünya çapında varlığını sürdürmeye devam edecek. Bunların çoğunluğu Sünnilerden oluşuyor. Haşimi, gruplardan çoğunluğunun özellikle de İran’la bağlantılı olanların Tahran’dan bir baskı olmadıkça Sünni şehirlerden çekilmediğine dikkat çekti. İran baskılarının da ABD’nin bulunduğu bölgelerde yapılan yeni düzenlemeler neticesinde geldiğini ifade etti.