Venezüela Karakas’taki havaalanı, ülkenin aylardır yaşadığı kriz sebebiyle yabancı havayolu şirketlerinin ülkeye yapılan seferleri durdurmasının ardından terk edilmiş bir hale büründü.
Uluslararası Hava Taşımacılığı’ndan (IATA) yapılan açıklamaya göre, havayolu şirketleri aslında, ülkenin zorunlu para biriminin petrol fiyatlarında yüzde 96’lık bir düşüşe sebep olması nedeniyle 2014 yılı itibarıyla Venezuela’dan kaçmaya başlamışlardı. Hükümetin 2003 yılından beri tekelinde bulundurduğu dolara uyguladığı sıkı kontrol, dolar eksikliğine ve şirketlerin 3.8 milyar dolar seviyesinde borçlanmasına sebep oldu.
Venezuela, yerel para birimi ile işlem yaptırarak şirketlerin karlarından pay alıyor. Ancak 2016’da bu şirketlerin büyük bir kısmı yerel para birimi bolivar ile satış yapmayı durdurdu. Şuan sadece internet üzerinde ve dolar ile satış yapıyorlar. Bazıları ise sadece bırakıp gitmeyi tercih etti. 2014 ve 2015 yılları arasında ayrılan şirketler; Kanada Havayolları, Aeromexico, İtalya Havayolları ve Brezilyalı ‘Gol’ Havayolları. 2016 yılından bu yana ise; Danimarka Havayolları, United Havayolları, ABD’li Delta Havayolları, Lufthansa Havayolları, Almanya Havayolları ve son olarak Avianca Havayolları ayrıldı. Venezuela Havayolu Şirketleri Birliği Başkanı Humberto Vigora Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, “Şirketler seferlerini durdurma kararı aldı. Çünkü artık hiçbir şekilde alınan riskleri karşılayacak karı sağlanamıyor” dedi.
26 yaşındaki Fransız Jane Costa, Avianca şirketi Venezuela seferlerini durdurunca altı gün Karakas’ta kaldı. Paris’ten gelen Costa, turizm alanında çalışan bir şirkette başkanlık yapıyor ve Bogota’ya gitmek istiyor. Kolombiyalı Avianca şirketi tercih etmiş ancak ani gelişme sonucu Karakas’ta kalmış. Şirket Venezuela seferlerini operasyonel ve güvenlik kısıtlamalarını gerekçe göstererek 27 Temmuz’da durdurma kararı almıştı. Venezuela’nın başkentinde kalmak zorunda kalan Costa, artık ülkede turistik gezisini sürdürmüyor. Sadece göstericiler ve güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmaların gürültüsünden kurtulmak için oteline gitmesi gerektiğini söylüyor. Bu gösteriler, geçtiğimiz nisan ayından beri Devlet Başkanı Nikolas Maduro’nun istifasının istendiği ve 125 kişinin hayatına mal olan gösteriler. Costa’nın çilesi başka bir havayolu şirketinin seferi ile 1 Ağustos sona erdi. Costa AFP ile yaptığı röportajda, “Buraya ulaştığımızda ne olacağını bilen Fransa Havayolları ve Avianca ile görüşmek istiyorum” dedi. Her şeye rağmen Costa, Venezuela’yı daha iyi öğrenmek istediğini söyleyerek, “Bir gün sorunlar ve krizler bittiğinde yine Venezuela’ya geleceğim” diyor. Havacılık sektöründen bir kaynağın verdiği bilgilere göre, Avianca şirketinin ayrılması Venezuela ve Maduro’yu ‘diktatör’ olmakla suçlayan Kolombiya arasında krize sebep olabilir.
Aerolineas Argentinas şirketindeki bir yetkili, Karakas’ta güvenliğin olmaması, yakıt ve uçuş ekibinin yiyecek malzemesinin temin edilememesi sebebiyle seferlerin 9 Ağustos’ta askıya alındığını söyledi. Ancak Humberto Vigora, yetkili makamların hava gözlem, havaalanı pistleri durumu ve yakıt temini konusunda herhangi bir sorun olmadığını belirtiyor. Ancak havaalanı kullanımı ve uçuş ücretlerinin bölgedeki diğer yerlere göre daha pahalı olduğunu kabul ediyor.
Havacılık İşleri Uzmanlık Ofisi Direktörü Henry Hartfelt açıklamasında, “Durum daha da kötüleşebilir. Hiçbir havacılık şirketi müdürü çalışma arkadaşlarının hayatını tehlikeye sokmaz.
Humberto Vigora’nın açıklamalarına göre, Venezuela’da hala 12 havayolu şirketi faaliyet gösteriyor. Bu hava yollarından; ABD Havayolları, Fransa Havayolları sefer sayısını azaltma kararı aldı. Ayrıca İspanyol ‘Avrupa Havayolları’ şirketi Karakas’taki şiddet olayları sebebiyle Venezuela’ya gece uçuşlarını askıya aldı. Böylece uçuş ekibi burada geceyi geçirmek zorunda kalmayacak. Mecburi durumlarda komşu ülkelere geçiş yapacaklar. İspanyol ‘IBERIA’ pilotları ise mecbur kaldıklarında Saint-Dominik’te uyuyorlar.
Ancak bu tedbir ve endişeler maalesef abartılı değil. Ağustos’ta Karakas havalimanındaki bilet gişelerinden birinde bir Venezuelalı öldürüldü. Mart 2016’da ise bir Mısırlı, dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olarak nitelendirilen Venezuela’da havaalanı önünde gerçekleşen yağma olaylarının ortasında kalarak hayatını kaybetti.