Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hendekler, keskin nişancılar ve kaos… Hudeyde halkı ‘davetsiz misafirlerle’ yaşamaya çalışıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Sana’nın batısındaki Kızıldeniz’de huzur dolu bu şehir olan Hudeyde, diğer Yemen şehirlerinde olduğu gibi kendilerini bir uçurumun eşiğine götürecek “Husi lanetinden” habersizdi.

Kuzey vilayeti sakinlerinin çıkış yeri sayılan şehir, Husiler tarafından ele geçirilmesinden bu yana Saada, Amran, Sana ve Zamar’dan militanların ve keskin nişancıların hedefi haline geldi. Zira çiftlikler, binalar, devlet çıkarları ve limanlardan elde edilen gelirler bir ava dönüştü. Bu durumda akıllara ise şu soru geliyor; Halk, Husiler, keskin nişancılar, mayınlar ve hendeklerin ortasında yaşamlarını nasıl sürdürebilecek?

Hudeyde limanında görevli olan Muhammed F. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Limanları ele geçirdiklerinden beri Husilerin zulümlerinden sıkıldık. Ana personellere 200’den fazla milis katıldı. Ebu Ali tarafından yönetilen Liman gelirlerinin büyük bir kısmını hasat ettiler” dedi.

Görevli N.C. ise çoğu çalışanın, limandaki Husi varlığını yok etmek için uygun bir zamanı beklediğini ifade etti. İnsanların bu durumdan sıkıldığını söyleyen N.C. baskı ve taciz edilme korkusunun, insanların Husi milislere karşı ayaklanmasını engellediğini belitti.

Yollara Husi barikatı

Şehrin güney ve batısında limana uzanan ana caddelerin çoğunluğu, kil ve çimento bloklarla Husiler tarafından kapatılmış durumda. Şehrin doğu ve güney çevrelerinde, son iki ay içerisinde meşru güçlerin ilerlemesini engellemek amacıyla düzinelerce hendek kazıldı.

Bir şehir sakini Şarku’l Avsat’a, şehrin güneyinde hızla hareket eden askeri araçların bulunduğunu söyledi. Vatandaş ayrıca, “Husiler, insanların hayatlarını umursamıyor” açıklamasında bulundu.

Bir sağlık personeli olan Seyit M. geçtiğimiz hafta, “Şehirdeki askeri hastane, Hudeyde’nin doğusundaki bir eğitim kampına katılan onlarca gencin cesediyle dolu” dedi.

Şehirdeki araç trafiği, artık eski doğallığında değil. Zira Husi milisler, onlarca kontrol noktasında yoldan geçenleri durdurarak kimlik kontrolüne tabi tutuyor. Bir görgü tanığı tarafından Şarku’l Avsat’a aktarılana göre, onlarca otel ve konutun yanı sıra sivil ve askeri hükümet binalarının çoğu, milis mevzisi haline dönüşmüş durumda.

Aynı zamanda Husi milisler, şehir elektriğini de kendi çıkarları doğrultusunda kullanırken, Hudeyde’yi elektrik kriziyle karşı karşıya bıraktı.

Operasyonların durması hayal kırıklığı yarattı

Meşru hükümet ve koalisyon tarafından “Altın zafer” operasyonunun başlamasıyla, şehir sakinlerinin çoğu, Husiler tarafından yapılan zulüm ve yaşanılan sıkıntıdan kurtulmaya başladıklarını ifade etti. Ancak Şarku’l Avsat’a konuşan aktivistler, şehrin güneyindeki operasyonların durmasının ardından hayal kırıklığı yaşandığını vurguladı.

Aktivistlere göre, Husi milisleri, şehre ve güneydeki belediyelere günlük olarak milis takviyesine devam ediyor. Aynı şekilde aktivistler, Sana ve Saada’daki Husi liderlerinin çoğunun, doğu ve kuzey şehirlerinde kalmayı tercih ettiğini, bu alanlarda koalisyona ait savaş uçaklarının avı olmaktan kurtulduklarını ifade etti.

Hudeyde havalimanı yakınlarındaki güney ve doğu mahallelerdeki Husi milisleri, topçuların, tankların ve havan toplarının mahalle merkezlerinden uzaklaştırılmasına ve halkın taleplerine önem vermedi. Bu çerçevede bazı aileler göç etmeyi tercih ederken, bazıları da şehirde kalmayı sürdürdü. Şehir sakinlerinden Sabır K. “Husilerin evimi ele geçirmemesi için evimi terk etmeyeceğim. Burada kalacağım. Tehlike artarsa ailemi Zeydiyye’deki akrabalarımın yanına göndereceğim, ama ben burada kalacağım” ifadelerini kullandı. Görgü tanıklarına göre Husi milisleri, şehrin güneydoğusunda ordu tarafından kontrol edilen el-Manzar köyüne yönelik bombardımanlarını sürdürüyor. Ordu ve koalisyon güçlerinin ilan ettiği ateşkese rağmen, bir ay içerisinde köyde çok sayıda sivil hayatını kaybetti veya yaralandı.

Şehir Husi saldırısı altında harap oldu

Şehri birbirinden ayıran ve askeri bir kışlaya dönüştüren Husi hendekleri ve kil blokların yanı sıra, keskin nişancılar da şehrin dört bir yanında konutlar, oteller ve devlet dairelerine konuşlandı.

Görgü tanıkları tarafından aktarılana göre, Husi milisler geçtiğimiz ay şehirdeki silah depolarına, mahallelere ve konutlara baskın yaparak, buraları yerle bir etti. Aynı şekilde doğudan güneye uzanan yollar da trafiğe kapatılırken, bu alanlara binlerce mayın yerleştirildi.

Vesim A. yaptığı açıklamada, “Ailem için 1 aylık gıda ve su temin edebildim. Fakat savaş 1 ay içinde bitecek mi?!” dedi. Kardeşi Velid ise “Kimin öldüğü veya kaldığı Husilerin umurunda değil. Acımasız bir şekilde mağlup ettikleri ve şehirden kaçmaya zorlardıkları halk arasında katliamlar gerçekleşti” dedi.

Hükümet güçleri tarafından operasyonların yeniden başladığının ilan edilmesiyle halk arasında bir kez daha umut ve iyimserlik yayılmaya başladı.

40 bin aile evlerini terk etti

Evlerinden ayrılmaları halinde milislerin evlere el koyacağı tehdidi bazı ailelerin tamamının ya da tek bir aile üyesinin evlerinde kalmasına yol açtı. İnsan hakları ve yardım kuruluşlarına göre, şimdiye kadar yaklaşık 40 bin aile evlerini terk etti.

Aktivistler tarafından Şarku’l Avsat’a verilen bilgiye göre, kurtuluş planının az maliyetli ve daha hızlı olması umuluyordu. Askeri gözlemciler ise Husilerin, koalisyon destekli Yemen ordu güçlerinin ve direnişin sokak savaşı çıkarmayacağını umduklarını ifade etti.

Gözlemciler, batı kıyılarının doğu kesimlerini serbest bırakma mücadelesinin Hudeyde şehrinin kurtuluşundan daha az önemli olduğunu belirtti. Zabid, el-Cerahi, Beyt Fakih, Huseyniye ve Dureyhimi’nin kurtuluşunun, Hudeyde şehrinin kurtuluşunu daha da kolaylaştıracağı vurgulandı.

Aktarılana göre, bu alanların özgürleştirilmesi, İb, Zamar, Sana ve Rayima’dan Hudeyde’ye uzanan Husi tedarik yollarının kesilmesini sağlayacak.