Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hiç kaybetmeyen yatırım | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Sanırım yatırım hakkında azıcık bile bilgisi olan herkes, başlığını okuyunca bu yazıyı okumaktan vazgeçebilir!

Çünkü yatırımın temel gerçeklerini ve ilkelerini bilen bir kişi bir yatırım yapılacağı zaman ne denli risklerle karşı karşıya olduğunu iyi bilir.

Ama lütfen, izin verinde size neden böyle bir başlık seçtiğimi anlatayım.

Arap dünyasının en ünlü talk show sunucularından biri olan sayın Amr Edib’in, birkaç gün önce Al-Arabiyya TV merkezine yaptığı ziyaret, arkasında bir “Kamuoyu Meselesi” bırakmasa olmazdı!

Burada bu ifadeyi mecazen, Amr Edib’in “Kamuoyu Meselesi” dizisine konuk olduğu bölüme işaret etmek amacıyla kullanmadım.

Bilakis bununla, tam olarak hazır cevap arkadaşımız Lin Şoman’a sorduğu zeki soruya aldığı cevabı kastediyorum. Kendisi ve Al-Arabiyya ekibi ile paylaştığım o eğlenceli uzun günden beri bu olay aklıma takılıp durdu.

Aslında soru, sadece Amr Edib’ten değil ekonomi bölümünde çalışan birisi ile karşılaşan herkesten beklenebilecek bir soruydu. Bilhassa Arabiyya kanalının ekonomi bölümünün güvenirliği ve profesyonelliği herkes tarafından onaylanmışsa. Bilindiği gibi ekonomide bilginin farkı ve yayılma hızı, hisseleri yükselip kazanmasına ya da pazarların tamamen yıkılmasına neden olabilir!

Soru çok mantıklı ve profesyonelceydi. Şahsen bu soruyu hiç beklemediğimi itiraf etmeliyim. Ama daha da ilginci, beni çok şaşırtan ve herkesi gülümseten ve beğeni toplayan cevabın kendisiydi.

Üstad Amr, sorduğu doğrudan soru ile Lin’i şaşırttı:”Neye yatırım yapmamı tavsiye edersin?”

Ama Lin düşünmek için bile beklemeden hemen: “Mutluluğunuza yatırım yapın!” karşılığını verdi.

Bu tür cevaplar karşısında insanın konuşmayı sürdürmesine gerek kalmaz. Çünkü alacağını almıştır. Geriye sadece içinde yarattığı ve taşıması gereken şey kalmıştır. Yani üzerinde derin derin düşünmek, sevdiği ve güvendiği kişilerle paylaşmaya çalışmaktır. Aynı bu fakir kulun, bu satırlarda sizlerle bunu paylaşmaya çalışması gibi.

Tabi ki çok sevgili Amr Edib’in benden önce davranıp o geniş izleyici kitlesi ile bunu paylaşmamış olmasını umuyorum.

Kendisinin o andan itibaren mutluluğuna yaptığı yatırımı arttırdığını da biliyorum. Aynı şekilde, Al-Arabiyye kanalı çalışanı Lin’in, kişisel mutluluğa yatırım yapma metodları hakkındaki ilk kitabını yayınlamak için kanaldan izin almasını bilmek de beni şaşırttı.

Umuda yatırım yapma planlarını bırakın bazen insan kendisini neyin gerçekten mutlu ettiğine dikkat etmeden yıllar geçip gidiyor. Ama yine de her birimiz, bir zamanlar yapmayı sevdiği faaliyetleri, başarmakla övündüğü işleri, kendisini yepyeni bir insan yaptığına inandığı sergileri, onu terketmeyi ya da yok olmayı reddeden eski bir tutkuyu hatırlayabilir. Eski bir dost ile karşılaştığında, tadı bir başka olan uzun sohbetler yapabilir.

Şahsen içimde hala genç olup yaşlanmayı reddeden eski bir tutku taşıdığımı itiraf ediyorum.

Yıllar sonra hala benim için çok şey ifade ettiğini farkettiğimde onu korumakta daha ısrarcı oldum.

Bu tutku, kitap fuarlarından kayda değer eserler almak.

Bazen zamanın geriye dönmesini ve eskiden olduğu gibi bazen günde sadece iki kitap satabilen basit bir kitapçı ile hemen bir sohbete girişen biri olmak istiyorum.

Bir kez daha kitapçının kendisine acıyıp, okumaya teşvik etmek için kendisine özel indirimler yaptığı o liseli genç olmak istiyorum.

Belki de bir kaç yıl önce bir yayınevi kurarak bu mutluluğuma gerekenden fazla yatırım yaptım. Tüm bunlardan geriye, yeni yayın yığınlarının arasından harika bir eseri keşfetmenin mutluluğu kaldı.

Daha fazlasını itiraf etmem gerekirse, bazen basılmadan önce kitabını okuyup beğendiğim genç bir yazar ile görüşme konusunda aşırı bir istek kaplıyor içimi. Merakım beni ele geçiriyor, tabi ki istediği başlığı seçme hakkı kendisinde olmakla birlikte ben de uyandırdığı duygulara dayanarak belirli bir başlık önermek istiyorum.

Şimdi düşününce biraz komik geliyor ama yine de size itiraf ederim ki, bilgisayarda yazmaktan bıkmış biri olarak karşıma, el yazımla bir makale ya da bir kitaba önsöz yazma fırsatı çıktığında tarif edilemez bir mutluluğa kapılıyorum.

Bana yakın olanlar, şiiri çok sevdiğimi bilirler.

Kendi kendime bile olsa şiir okumayı çok severim. Bir şiirin dizelerine aşık olduğumda, beğendiğim bir kalemimi seçerek bu dizeleri yazar ardından bir arkadaşıma hediye eder ya da saklarım.

Çünkü bunu yapmak beni gerçekten çok mutlu ediyor. Bunu, daha Amr Edib’in Lin Şoman’a sorduğu soruyu duymadan çok önce insanın mutluluk kaynaklarından biri olarak sayıyordum.

Şimdi ve dün hep mutluluğa yatırımı düşündüm. Bugün ne ekmeliyiz ki yarın istediğimiz gibi bir hisse elde edebilelim?

Şüphesiz bu konuda bile Muhammed bin Raşid’i hiçbir şekilde geçemeyeceğimi itiraf etmeliyim. Sadece birey düzeyinde değil küresel düzeyde bir mutluluk birliği kurmak isteyen kendisi her alanda olduğu gibi bu alana yaptığı yatırımlarla da bizi geçti.

Kuşkusuz onun gibi kişilerin vizyonları da uzun vadeli olacaktır. Kendisi şöyle der: “Mutluluğa yatırım yapmak, güven ve istikrara, dünyadaki halkların bir arada yaşamasına yatırım yapmaktır.

Mutluluk; nefret ve aşırılığın düşmanıdır”. Kendisi dünyada olumlu bir değişim yaratmak amacıyla küresel mutluluk birliğini kurmayı amaçlıyor.

Sağlıklı bir sabah rutini oluşturmak, uzun vadeli mutluluk için gerçek bir yatırımdır. Deliksiz ve sağlıklı bir uyku olmadan güzel bir sabaha uyanamayız. Rahat bir vicdan ve özveri olmadan da rahat bir uyku uyuyamayız. Sabır ve iyi ahlak sahibi olmadan da özverili olamayız. Tüm bunlara ulaşmak için de mutluluğu aramanın gerekliliğine gerçekten inanmalıyız. Mutluluğu; kendimiz, çevremiz ve bu dünyadaki her insan için temel bir hak olarak görmeliyiz.

Küçük bir gülümseme bile bulaşıcı ise işinize ya da arkadaşlarınızın bulunduğu bir yere mutlu bir şekilde ulaştığınızda mutluluğunuz da bulaşıcı olacaktır.

Mutlu insanlarla çevrildiğinizde ve temiz kalpli insanlarla birlikte olduğunuzda kuşkusuz siz de onlar gibi olacaksınızdır.

Çok önemli bir nokta daha var. O da küçük şeylerle mutlu olabilmek. Çünkü küçük şeylerle mutlu olamayanlar büyük şeylerle de mutlu olamazlar.

Kendinize yatırım yapın, çocuklarınızı eğitin, yakınlığınızı beklemeyen kişilere yakınlık gösterin.

Eğer doğru karşılığı seçip, beklentilerinizi yüksek tutmazsanız her zaman verdiğinizden çok daha fazlasını elde edebilirsiniz.

Şunu da unutmayın, her zaman beklentilerinizi düşük tutun. Ama top size çarptığında kendineze kızmamak için de nedenlerinizin gücünü yüksek tutun.

Elbette tüm bu söylediklerim, Lin’in Amr Edib’e verdiği cevap ile yetinmeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Belki de Lin’in sizin için başka tavsiyeleri de vardır. Yine mutluluğa yatırım yapmak için belirli bir yaş aralığını ya da belirli bir tarihi mi beklememiz gerektiğini de bilmiyorum!?

Neyse…

Bu konuda bir medyacının diğerine belirli bir cevap vermesini beklemeyin!