Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj, İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile bir araya geldi.
Swaraj, Yeni Delhi’nin ABD yaptırımlarına rağmen Tahran ve Venezuela ile ticaret yapmaya devam edeceğini belirtti. Hindistan’ın, İran’a yönelik tek taraflı yaptırımlar yerine Birleşmiş Milletler’in (BM) yaptırımlarını dikkate alacağını söyledi.
İran, Hindistan’ın gaz ve petrol satın almak için Tahran ile yaptığı anlaşmadan ABD yaptırımları sebebiyle geri çekilmesinden korkuyordu.
“ABD’yi değil, BM’yi dikkate alıyoruz”
İran Dışişleri Bakanı Zarif’in Hindistan ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmayı bozduğu açıklamasının üzerinden üç hafta geçtikten sonra gerçekleşti. Hindistan, Beyaz Saray’ın hamlesine karşı Zarif’in, İran’ın en önemli ekonomik ortaklarına yönelik başlattığı ziyaret turunun duraklarından biri.
Swaraj, Zarif ile görüşmesi öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Hindistan’ın dış politikasının diğer ülkelerin baskısı altında belirlenmediğini kaydetti. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre, Bakan Swaraj, herhangi bir ülkenin değil, BM’nin yaptırımlarının dikkate alındığını bildirdi.
Hindistan’ın en büyük petrol sağlayıcılarının başında İran geliyor ve iki ülkenin uzun soluklu ekonomik ilişkileri bulunuyor.
Swaraj-Zarif toplantısının ardından Hindistan hükümeti tarafından bir bildiri yayınlanarak, ABD’nin geri çekilmesine rağmen, 2015’te nükleer anlaşmaya imza atan ülkelerden, Tahran’la yapıcı bir şekilde çalışmaları istendi. Reuters’in haberine göre bildiride, nükleer anlaşmanın taraflarından, yapıcı davranmaları ve işbirliği yaparak barışçıl çözüme ulaşmaları talep edildi.
Öte yandan İran hükümeti, Washington’ın İran’la çalışan yabancı şirketleri de cezalandırılabileceğine yönelik uyarısının etkisiyle, petrol sattığı müşterilerini kaybetmekten korkuyor. 2016 – 2017 verilerine göre, Hindistan ile İran arasında 12.9 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunuyor.
ABD, 8 Mayıs’ta İran ile 2015 yılında P5+1 ülkeleri arasında (ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ile Almanya) imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamıştı. 21 Mayıs’ta ise İran ile yeni bir anlaşma yapılması gerektiğini savunarak, şartların yerine getirilmemesi halinde bu ülkeye ‘tarihin en sert yaptırımlarının uygulanacağı’ tehdidinde bulunmuştu.