Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Soçi’de bir araya gelmesinin ardından liderler, iki ülke arasındaki ilişkilerin son zamanlarda ivme kazandığını dile getirdi.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Liderler çok kutuplu bir dünya inşa etmenin önemi konusunda anlaşarak, Çin’in denizcilik alanındaki artan rolüne karşı Pasifik ve Hint bölgesi ile ilgili birbirleriyle istişare ve koordinasyon süreçlerini yoğunlaştırmaya karar verdiler” ifadelerine yer verildi.

Hindistan, söz konusu bölgeyi ifade etmek için son zamanlarda Washington tarafından da tercih edildiği gibi ‘Hint’ ismini kullanırken, Moskova hala eski adı olan Asya-Pasifik ismini kullanıyor.

ABD’nin ilişkilerine Rusya’dan tepki

Her şeyden önce, Hindistan’ın Çin’i kontrol altına alma niyetiyle ABD, Japonya ve Avustralya ile olan ilişkisi, Moskova’da kötü tepkilerin gelmesine neden olmuştu.

Modi’nin Soçi’ye yaptığı ziyaret, bir ay içinde yaptığı ikinci gayri resmi zirve olurken, Modi ve Putin’in bu yıl birkaç kez tekrar görüşmesi bekleniyor.

Hindistan İzleme ve Araştırma Kurumu’nda araştırmacı olan Nandan Unnikrişnan, “Bu etkili faaliyetler, Başbakan Modi’nin karakterini yansıtan öz diplomasi yöntemine çok uygun görünüyor. Modi, dünya liderleri ve uluslararası yetkililer ile protokolün kısıtlamalarından uzak doğrudan görüşmeler tercih ediyor” yorumunda bulundu.

ABD’nin ekonomik yaptırımları

İlginçtir ki, bu gayri resmi zirve, Rusya’dan savunma alımları nedeniyle Hindistan’ın ABD’nin yaptırımlarına maruz kalacağı tehditlerinin dillendirildiği bir döneme denk geldi.

Hindistan’ın savunma tedarik listesinde yaklaşık 6 milyar dolarlık anlaşma çerçevesinde 5 Rus S-400 füze sistemi yer alırken, Hindistan bu yaptırıma dair muafiyet talep etse de ABD’den henüz bir cevap alamadı.

ABD-Hindistan ilişkilerine etkisi

Bu konuda Hindistan’ın talebini görmezden gelmek, mevcut Hindistan-ABD ortaklığına olumsuz yansıyabilir.

Buna rağmen, Yeni Delhi, ulusal savunma ihalesinin Washington tarafından dikte edilmeyeceğini açıkça ortaya koydu.

Küresel jeopolitik değişiklikler

Modi ve Putin, savunma yaptırımlarının yanı sıra ABD’nin İran’ın nükleer anlaşmasından çekilmesi de dahil olmak üzere, Washington ve Pekin arasında ticaret savaşının yaşanması, Moskova ile Pekin arasında büyük bir yakınlaşmaya yol açan Rusya’nın ABD ve Avrupa ile ilişkilerinin gerginleşmesi gibi sert jeopolitik değişikliklerin gerçekleştiği bir dönemde bir araya geldi.

Putin, Pekin’in ‘Kemer ve Yol’ girişiminin destekçisi olurken, Pekin’de Moskova’yı yakın müttefik olarak tanımlıyor.

Soçi’de Modi ve Putin’in gayri resmi zirvesinin gerçekleşmesine yönelik başka teşvikler de vardı.

Hindistan’ın son yirmi yıldır ABD ile yakınlaşması Moskova, Pekin ve Pakistan arasında büyük yakınlaşmaya neden olmuş, bu nedenle Hindistan’ın Rusya’dan savunma ithalatı büyük oranda düşmüştü.

Eski Hintli diplomat Bhadra Kumar, “Hindistan ve Rusya, uzun zamandır yakın ortaklar. Batı Asya krizi, Suriye-İran çatışması, Kuzey Kore ve ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi gibi pek çok ortak konuyla ilgili ortak görüşleri paylaşıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Moskova ile İslamabad arasında artan uyum

Yeni Delhi ile ABD ile ilişkilerine tepki gösteren Rusya, bir karşı önlem olarak Pakistan’la yakınlaşmasını derinleştirmeye başladı.

İki taraf, tartışmalı Keşmir bölgesindeki terörist saldırılardan dolayı Hindistan’ın erteleme talebine rağmen, 2016’da ilk ortak askeri tatbikatını gerçekleştirdi.

Hindistan, Rusya-Pakistan yakınlaşması karşısında açık bir şekilde endişesini dile getirirken, Çin’in Pakistan pahasına Hindistan’ı tercih etmeyeceğinin farkına varsa da, Rusya’nın tarafında kalmanın vakti geldiğini idrak etti.

Hindistan ve Rusya arasında resmi olmayan zirve toplantıları tüm bunların neticesinde başladı ve uzun vadede devam edecek gibi görünüyor.