Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Hizbullah, İran’a yönelik ABD yaptırımlarına uyum sağlamaya çalışıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın Tahran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından İran’a uyguladığı ve bir kısmı bu ayın başında uygulamaya konulan yeni yaptırımlar, Washington ve Körfez ülkeleri tarafından mali olarak kuşatılmış olan Hizbullah için yeni bir baskı kaynağı oluşturuyor. Özellikle Mayıs ayında yayınlanan son yaptırım paketi ile örgütün tüm siyasi liderlerinin isimleri, Terör Finansmanı Hedefleme Merkezi üyeleri olan Suudi Arabistan ve müttefikleri tarafından yayınlanan yaptırımlar listesinde yer almıştı.

Yeni ABD yaptırımlarına adapte olmaya çalışan örgütün, son aylarda kapsayıcı tedbirler aldığı bilgisi aktarıldı. Kaynaklar, alınan tedbirlere rağmen, söz konusu yaptırımların örgüt üzerindeki olumsuz yansımalarının ve Lübnan’daki ekonomik duruma bir bütün olarak etkisinin devam edeceğini ileri sürüyorlar. İran sisteminin bir parçası olması bakımından, bu yaptırımların Hizbullah’a üzerindeki doğrudan yansımaları hakkında konuşan Ortadoğu Stratejik İşler Enstitüsü Müdürü ve ekonomi uzmanı Sami Nader, geçtiğimiz günlerde bazı tedbirler alınmasına rağmen, yaptırımların genişlediğine ve sadece örgüte değil, bir bütün olarak Lübnan’a da olumsuz yansımalarının olduğuna dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Sami Nader şu açıklamalarda bulundu:

“Geçen ay uygulanan yaptırımlar -ister doğrudan Hizbullah’a yönelik uygulanmış olsun isterse de İran’a- Lübnan’daki iş ortamı üzerindeki baskıları sıkılaştırdı ve manevra marjını kısıtladı. Zaten aşırı ekonomik kriz altında olduğumuzdan, son zamanlardaki yaptırımların yan etkileri otomatik olarak bize uzanacaktır. Çünkü, ekonomik krizi daha da şiddetlendirecek oldukça zor bir durumdayız. Durumumuz Türkiye’deki durumla çok benzer. Ankara zaten ekonomik durumun yansımalarından muzdaripti ve Washington’la olan siyasi krizi, durumu daha da kötüleştirdi. Bu durumun Türk lirasına doğrudan yansımaları oldu.”

“Hizbullah, Lübnan sosyal ve ekonomik kumaşına çok fazla dahil olduğu sürece, yaptırımların belirli unsurları ve örgütleri hedef aldığını söylemek çok zor olacaktır” diyen Nader, bu olumsuz sonuçların tüm Lübnan’a uzanacağına dikkat çekerek, “Güvenle ilgili sinyaller vermesi ve yatırımları kolaylaştırması beklenen Lübnan, maalesef aksi yönde hareket ediyor” ifadelerini kullandı.

Washington, İran otomobil endüstrisini, altın ve kıymetli metal ticaretini ve Tahran’ın ABD doları alımlarını hedef alan yeni yaptırımlar uyguladı. 7 Ağustos’ta yürürlüğe giren söz konusu yaptırım paketinin ardından Kasım ayında uygulanacak olan ve daha güçlü yaptırımlar içeren bir başka yaptırım paketi, İran petrol satışlarını ve bankacılık sektörünü hedef alacak.

ABD Başkanı’na göre, söz konusu yaptırımlar, dış politikası çerçevesinde Suriye ve Yemen savaşlarındaki müttefiklerini destekleyen İran’ın müdahalelerini engellemek için uygulanan baskılar çerçevesinde geliyor.

Hizbullah ilişkileri konusunda uzman olan yazar ve siyasi analist Kasım Kassir, İran’ın son yaptırımlarının Hizbullah üzerinden doğrudan yansımalarının olacağı ihtimalini uzak görüyor. Özellikle birkaç ay önce, yaptırımlara adapte olmak ve yeni evreye uyum sağlamak için Hizbullah’ın almış olduğu iç tedbirlere dikkat çeken Kassir, Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

“Bu yaptırımlar, likidite düşüşüne bağlı olarak bir çeşit kemer sıkma politikasının benimsenmesi açısından, kuşkusuz genel mali durumu etkileyecektir. Ancak İran ve Hizbullah’ın, para transferlerinde küresel bankacılık sistemine bağlı olmaması, Tahran’ın, 30 yıllık yaptırımların ardından sürece adapte olması ve Hizbullah’ın yaptırımlardan kurtulmak için yeni kanallar açmasıyla birlikte yaptırımların yankıları sınırlı kalacaktır. Yaptırımların şu anda yurt içi ekonomik seviyeye bir etkisi var. Fakat İran’ın politikalarında ve müttefiklerine dış destekte herhangi bir değişim söz konusu olmadı. Bununla birlikte, uzun vadede ne olacağını bilmiyoruz.”

Prosedürlerin niteliği hakkında açıklamalarda bulunan Kassir, finansal yönetimin yeniden yapılandırılması çerçevesinde bütçeleri organize etmenin yanı sıra, yeni finansal yönetim inisiyatifleri üstlenmek ve çeşitli fon kaynaklarını güvence altına almak yoluyla, esas olarak iç mali yönleri yeniden düzenlemeye odaklandıklarına dikkat çekti.

İran, para değerinin Nisan ayından bu yana yarı yarıya düşmesinin yanı sıra, yüksek işsizlik ve enflasyondan muzdarip. Bazı yiyeceklerin fiyatlarındaki keskin artış, işsizlik ve yolsuzluk sebebiyle binlerce İranlı protesto gösterilerinde bulundu. Çoğunlukla geçim pahalılığı sebebiyle başlayan protestolar, hükümet karşıtı gösterilere dönüştü.