Beyrut: Şarku’l Avsat
Lübnan’da Yeni Hükümet’i kurmakla görevli Başbakan Saad Hariri, Paris’e ziyarette bulunurken, Avn’ın zorlu pazarlık süreçlerinin uzlaşıyla sonuçlanmasının ardından (Şii) Hizbullah’ın 8 Mart Cephesi içerisinde müttefiki olan 6 Sünni milletvekilinin de yeni Bakanlar Kurulu’nda yer alması talebinin haklı bir talep olmadığı açıklamasından sonra Yeni Hükümet’in kurulmasını engelleyen ‘Sünni Düğümü’ ise Hizbullah ve müttefiki Cumhurbaşkanı Mişel Avn arasında bir anlaşmazlığa neden oldu.
Hükümet istişarelerine yakın kaynaklar tarafından aktarılana göre, Sünni düğümün çözülmesi için temaslar devam ediyor. Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamada, Hizbullah ve Cumhurbaşkanı Avn arasında geçtiğimiz çarşamba günü açıklanan pozisyon hususunda doğrudan herhangi bir temas gerçekleşmezken, Hizbullah’ın bu çerçevedeki tavrına dair de herhangi bir açıklama yapılmadı. Cumhurbaşkanının tavrının, Hizbullah ile ilişkilerini etkilememesi gerektiğini belirten kaynaklar, “Mişel Avn, bu konuya ilişkin siyasi tavrını dile getirdi, nedenlerini açıkladı, Hizbullah’a yönelik tavrını tekrarladı” dedi. Kaynaklar ayrıca, Avn’ın Hizbullah’ı terör örgütü olarak vasıflandırmayı da reddettiğine dikkati çekti.
Hükümetin, “sorunlar büyüdükçe çözüm yakınlaşır” aşaması ortasında bugün kurulacağına dair umutlarını dile getiren kaynaklar, “Bunu zorlaştırma kararı alındıysa, aynı şekilde olacak. Kolaylaştırmak isterlerse de kolaylıkla bir çözüm bulunabilir” dedi. Kaynaklar, Avn’ın ifadelerini tekrarlayarak, “Sünnilerin talebi, uygulandığı taktirde büyük parlamento blokları dışındaki bazı Hristiyan milletvekillerinin ifadelerine benzer bir talebe kapı açacaktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ikinci yıldönümünde Lübnan’da bir televizyon kanalına röportaj veren Mişel Avn ise yaptığı açıklamada, “Hükümeti, belirli kriterlere göre, yani boyutlar uyarınca mezhep veya siyasi gruplaşmadan uzak bir şekilde kurmak istiyoruz. Tüm taraflar kriterleri boyutlarına göre ele alırsa, bu problemler de ele alınabilir, zira gerekçesiz engeller mevcut ve bunlar hükümetin kurulmasını geciktiren sebepler oldu” dedi.
Sünni düğümüne de değinen Avn, “Şu anda hükümetin gruplardan değil, bireylerden oluşmasını isteyen taraflar var. Belirli kriterler içerisinde blokları temsil ediyoruz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı, “Bizim için önemli olan başbakanı zayıflatmak değil, onun da sorumlulukları var ve sarsıntı yaşamadan güçlü durmak zorunda” dedi.
Cumhurbaşkanı Avn, emrivaki bir hükümete başvurmanın Lübnan’ın çıkarına olmadığını söyleyerek, “Anlayış ve dayanışma yoluyla bir hükümet inşa ediyoruz. Birçok şeyi gerçekleştirebiliriz. Bireysel görüş ve şartlara gelince, bunlar mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Milletvekili Abdurrahim Murad, Hizbullah müttefiği olan 6 Sünni milletvekilinin temsil talebini yinelerken, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Muhalif bir Sünni olarak temsilimiz, kazanılmış bir haktır. Seçmenlere ve temsilcilerine saygı duymalıyız” dedi. Hariri’nin, görevlendirme ve hükümetin kurulma süreci sırasında her türlü istişare aşamasında kendilerine karşı olumlu bir jest yapmadığını söyleyen Murad, “Hariri’yi destekliyor ve ona başarılar diliyoruz. Ancak bu bizimle ilgilenmenin bir yolu değil. 6 Sünni milletvekilinden her biri, seçilmiş vekillerdir ve bizi temsil ediyorlar. Bu çerçevede hiçbir sorunumuz yok” dedi. Milletvekili Abdurrahim Murad ayrıca, “Hükümette her kim varsa bizi temsil ediyor, biz de onların yanındayız ve onları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Siyasi ve ilgili yetkililerle yürütülen istişarelerin ve temasların devam ettiğini söyleyen Murad, “Çünkü talep ettiklerimizin, bize oy veren halkın hakkı olduğuna inanıyoruz. Onlara sadık olmamız ve hükümette onları temsil etmemiz gerekiyor” dedi.
Öte yandan (Sünni) Müstakbel Hareketi’nden Milletvekili Asım Araci, Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin sağladığı kolaylıklar sonrasında Hizbullah’ın bu taleple hükümetin oluşturulmasını engellediğini ve kurulma sürecinin tekerleklerine sopa soktuğunu vurguladı.
Araci, Hizbullah’ın sarf ettiği bu tavrın arkasında gizli bir durumun olduğunu ve belki de bölgesel koşul ve verilere güvenerek bahis oynadığını belirtti.
Sünni milletvekillerinin, yek bir blok olmadığını söyleyen Asım Araci, sürece dair istişarelerin bireysel olarak ya da ikili ve üçlü düzeyde yapıldığını söyledi. Araci, herhangi bir bloğun dışında da 4 Sünni olduğunu belirtti.
Avn’ın tavrına değinen milletvekili, 8 Mart Sünnilerinin hükümetteki temsil hakkı karşısında yaşanan bölünmenin açık ve bu hakkın Hizbullah ile Emel Hareketi’nin desteğiyle sınırlı olduğunu vurguladı. Bu çerçevede Sosyalist İlerici Parti Başkanı Velid Canbolad, milletvekillerinin temsil talebini eleştirdi. Canbolad, “Görünüşe göre Lübnan haberleri, Bağdat’a kadar ulaştı. Zira Iraklılar, Mütenebbi Caddesi’nde bağımsız Sünniler hakkındaki kitapları arıyor. Bazıları da Dünya Bankası’nın Lübnan hakkındaki son raporunun korkutucu düzeyle olduğunu gördü. Peki bağımsız Sünniler de bunu okudu mu? Bu arada bağımsız olanlar kim?” şeklinde konuştu.
Milletvekili Faysal Kerami de Canbolad’a “Sizi, Bağdat’a gitme ve Mütenebbi Caddesi’nde kitapları arama derecelerine bir tanım bulmaktan aciz bırakan bağımsız Sünniler, siyasi tarihleri boyunca yabancı ve Arap ülkelerine bağımlı olmayan Lübnanlı Sünnilerdir” ifadeleriyle yanıt verdi.
Kerami, “Bağımsız Sünniler, Lübnan’ı mezhepçi federal bir sisteme dönüştüren katliam ve mezhep çatışmaları ile ilgilenmeyen ve Şimon Peres’i saraylarında kabul etmeyen Lübnanlı Sünnilerdir. Fakat onlar, Lübnan Araplığını savunurken, bir suikasta kurban gittiler” dedi. Milletvekili Faysal Kerami, “Bağımsız Sünniler, kamu malını benzeri görülmemiş bir düzeyde yağmalayan kimseler değildir, zira bu yağmalama, korkunç ve tehlikeli Dünya Bankası raporunun yayınlanmasına neden oldu” dedi.