Husi milisleri, Genel Halk Kongresi Partisi (GHK) milletvekillerine, bir dizi parti liderinin örgütteki görevlerinden uzaklaştırılmasının yanı sıra, partinin önde gelen liderlerinden olan Sultan el-Berkani’nin partinin meclis bloğu başkanlığı pozisyonundan düşürülmesine yönelik baskı yaptı.
Husiler bu tarz baskılarla Sana’daki parti liderleri üzerindeki hakimiyetlerini sağlamlaştırmak ve onları yaklaşan istişarelerden önce milis gündemine hizmet eden bir siyasi kola dönüştürmeyi amaçlıyor.
Bu durum Meclis Başkanı Yahya el-Rai’nin bir haftadan uzun bir süredir ev hapsinde olmasına ve yasadışı oturumlara başkanlık etmek için meclis koltuğunda bulunmamasına sebep oldu.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Husilerin San’a’da bulunan parti milletvekillerine, partinin meclis bloğu başkanlığına Sultan el-Berkani’nin yerine milletvekili ve aşiret lideri olan Zeyd Ebu Ali’yi getirmeleri yönünde talimat verdiğini belirttiler.
Parti milletvekillerine, milislere zıt bir tutum benimseyen yurtdışındaki liderlerin tutumunu benimseyen Berkani’nin mevcut pozisyonda devam etmesini istemediklerini ilettiklerini aktaran kaynaklar, yine söz konusu liderler ile ilgili olarak, partinin açık ve net bir duruş sergileyerek, onların tutumlarından uzaklaşmalarını talep ettiklerini belirtti.
Parti kaynakları ayrıca, Husilerin, Husi grubuna yakınlığı ile bilinen liderlerden Tarık el-Şami’nin parti genel sekreter yardımcısı olarak atanmasının yanı sıra, darbeci Husi hükümeti başbakanı Abdulaziz bin Habtur’un partinin genel sekreterliğini üstlenmesine yönelik baskı yaptığını ifade ettiler. Husiler böylece, özellikle BM elçisi Yemen Martin Griffith tarafından yeniden başlatılması için hazırlıkları devam eden müzakereler öncesinde parti kararları üzerinde tam bir hakimiyet sağlayarak kendi çıkarları adına partiyi kullanmayı amaçlıyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Ali Abdullah Salih’in Aralık ayında öldürülmesinin ardından, partinin merkezlerine, medya kuruluşlarına ve mallarına el kolay Husilerin, bunların iade edilmesi yönündeki partinin talebini kesin bir dille reddettiğini kaydederek, bu konuda Başkan Sadık Emin Ebu Ras ve Yahya el-Rai tarafından sürekli olarak yapılan girişimlerin başarısız olduğunu ve San’a ve diğer illerdeki parti liderlerine yönelik baskı ve saldırıların durdurulması çağrısının da sonuç vermediğini belirttiler.
Husiler, Salih’in ölümünün ardından parti başkanlığına Sadık Emin Ebu Ras’ın getirilmesi ve parti genel komisyonuna aralarında Hamud Abbad’ın da bulunduğu kendi destekçilerinden birtakım kimselerin üye olarak kabul edilmesi için baskı yapmıştı.
Hamud Abbad, kendisine karşı yapılan suçlamalara göre, Salih’in ayaklanmasının bastırılması sürecinde milisleri destekleyen önde gelen isimlerdendi.
Şarku’l Avsat gazetesine konuşan yerel kaynaklara göre Husi grubu, Sana liderlerinden, partinin kaçırılan üyelerinin serbest bırakılması hakkında konuşmamalarını ve Salih’in ölümden sonra tutuklanan akrabalarının serbest bırakılması taleplerini yenilemekten vazgeçmelerini isteyerek, öncelikli olanın askerleri seferber etmek ve fon bağışlamak olduğunu vurguladı.
Kaynaklar, Husilerin, Genel Kongre Partisi Genel Sekreteri Arif el-Zoka’nın Ali Abdullah Salih ile birlikte Husiler tarafından öldürülmesinin ardından boş kalan makama, kabile lideri ve milletvekili olan Zeyd Ebu Ali’nin getirilmesi yönünde baskı yaptıklarını sözlerine eklediler.
Kaynaklar, “Sana’daki parti liderlerinin çoğunun mali bir beklentiyle hizmet ettiği ve kendilerini korkuların sardığı bir zamanda” Husilerin herhangi bir talebini reddedemeyeceklerine dikkat çekti.
Partideki birden fazla kaynak, söz konusu liderler ile eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih kanadında olan partinin yurtdışındaki liderlerinin tutumlarının birliğiyle ilgili olarak Şarku’l Avsat’a, “Yurtdışındaki parti liderleri ile partinin meşru liderleri arasında özellikle müzakerelerin yeniden başlatılması konusunda tam bir koordinasyon bulunuyor” açıklamasında bulundular.
Kaynaklar, Sana’daki liderlerin yurtdışındakileri Husi baskısı ile ilgili her yeni gelişmeden haberdar ettiklerini ve kararlarının çoğunun grup tarafından verildiğini aktardı. Sana’daki liderler, aldıkları kararlar doğrultusunda Husi milislerinin kendilerine yönelik takındığı baskıcı tutum ve eylemlere atıfta bulunarak, bu durumun yurtdışındaki liderler tarafından anlayışla karşılanacağını ifade ettiler.
Parti milletvekilleri, Husi milislerinin gözetimi altında toplanmalarına izin verilmesinin ardından, Sana’da Sadık Emin Ebu Ras’ın başkanlığında bir araya geldiler. Toplantıya Yahya Ali er-Rai ve diğer liderler ile birlikte partinin üniversite ve valiliklerdeki şubelerinin liderleri de katıldı.
Partinin resmi kaynaklarına göre, toplantıda, Husilerin parti üyelerine yönelik baskılara son vermeleri, tutukluları serbest bırakmaları ve parti merkezler ile partiye ait medya kuruluşlarını iade etmelerine yönelik çabaların yanı sıra, ulusal ve örgütsel son gelişmelerin gözden geçirildiği vurgulandı.
Partinin yurtdışındaki önde gelen liderlerinden ve Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in yönetimde olduğu günlerde dışişleri bakanı olan Ebubekir el-Kirbi, parti liderleriyle yaptığı toplantılardan sonra Kahire’den ayrıldığını ve parti içinde parçalanmaya yönelik düşmanca çabaların başarısız olduğunu söyledi.
Kirbi, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, parti liderlerinin birbirlerine kenetlenmiş ve daha güçlü olduklarına dikkat çekerek, yurtiçi ve yurtdışındaki liderlerin aynı hedef doğrultusunda bir araya geldiklerini vurgulayarak, “ancak komplocu akılların liderler arasında anlaşmazlık çıkarabileceği” açıklamasında bulundu.