Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Husiler, destekçilerini yalan zafer hikayeleri ile kandırıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Darbeci Husi grubu, Hays ve el Khokha’nın Yemen ordusu tarafından özgürleştirilmesinin ardından, el-Hudeyde’de güneybatı kıyı cephelerindeki çöküşlerini örtbas etmek için, ‘Hava Kuvvetleri’ olarak adlandırılan hayali güçlerinin zafer hikayesi ile destekçilerini kandırmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Sana, Umran ve Hudeyde’deki yerel kaynaklar, Husilerin, Yemen ordusu ve Arap Koalisyonu’nun hava saldırıları nedeniyle kaçanların yerine, son iki gün içinde yüzlerce silahlı kişiyi Saada ve Hudeyde’ye yönelttiğini belirtti.

Kaynaklar, Yemen’deki limana yanaşan gemiden çıkan askeri araçta yaklaşık 150 silahlı kişi gördüklerini, bunların da Saada ve Hudeyde’ye doğru gittiğini, böylelikle bu kişilerin Husi gruplarına yeni katılan militanlar olduğunu düşündüklerini ifade etti.

Yemenli aktivistler, Yemen ordusu’nun Hays Müdürlüğü’nde kontrolü ele geçirmesi sonrasında, Batı Sahil Cephesi’nden kaçmayı başaran Husi milislerinin, sosyal paylaşım sitelerinde, hayali zaferlerini anlattıkları şok edici hikayeler paylaştığını ortaya çıkardı.

Husi medyası, son zamanlarda ‘Hava kuvvetleri’ olarak adlandırılan askeri oluşumların yeni bir saldırı başlattıklarını, bu güçlerin Arap Koalisyonu’nu etkisiz hale getirip, Yemen ordusunu yenebileceğini iddia etti.

Husilerin bu yeni gücün varlığı hakkındaki söylentileri, sosyal paylaşım sitelerinde, ‘Husilerin, dünyanın en güçlü orduları ile karşılaştırılabilir bir ‘süper güç’ haline geldiğini’ söyleyen aktivistler tarafından alay konusu haline geldi.

Sonuç olarak bu durum, yoğun hava saldırılarının karşısında Husi liderlerinin çatışmalardan kaçmasıyla, grubun moralinde önemli bir çöküş yaşandığını ortaya koydu.

Yemen Hamdan Müdürlüğü’nde yaşayan sakinler, Şarku’l Avsat’a verdikleri bilgide, Husilerin bir hafta içinde yaklaşık 70 militanın cesedini ailelerine gönderdiklerini, diğerlerinin ise akıbetinin bilinmediğini, akrabalarına öldürülüp veya yakalandıklarına dair bir bilgi verilmediğini dile getirdi.