Uluslararası ve yerel kaynaklar tarafından teyit edilen haberlere göre Husiler geçen çarşamba günü Hudeyde’nin güneyindeki Dureyhmi beldesindeki bir uluslararası yardım kuruluşuna ait gıda deposuna baskın düzenleyerek askeri kışlaya çevirdi.

İki uluslararası kuruluşun çalışanları olayın gelişimi hakkında farklı açıklamalar yaptı. Uluslararası Göç Örgütü’nden (IOM) bir yetkili, deponun Dünya Gıda Programı’na (WFP) ait olduğunu söylerken, WFP Sözcüsü, söz konusu deponun kendilerine ait olmadığını ifade etti. WFP’deki bir diğer kaynak ise deponun Uluslararası Göç Örgütü’ne ait olduğunu kaydetti.

Şarku’l Avsat, geçen perşembe günü IOM’dan konuya dair açıklamalarda bulunmalarını talep etti ancak henüz cevap verilmedi.

Yemen yerel kaynakları, binlerce insanın ihtiyacını karşılayacak 1160’dan fazla gıda paketinin çarşamba günü Husi milisleri tarafından yağmaladığına dair haberleri teyit edildi.

Husiler, Dureyhmi’deki Muaz bin Cebel okulundaki depoyu boşalttıktan sonra askeri bir kışlaya dönüştürdü. Kaynaklar, Husi milislerinin Yemen’deki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu tarafından hedef alınmayan mevzilerde bulunduğundan dolayı okuldan yararlandıklarını ifade etti.

Yemenli askeri bir kaynak konuya dair şu açıklamalarda bulundu:

“Husi unsurlarının uluslararası hukuk tarafından korunan ve yasaklı olan bölgeleri işgal etmeleri şaşırtıcı değil. Asıl gariplik, BM’nin ve diğer örgütlerinin uluslararası insan haklarına yönelik ihlaller, yardım malzemelerinin yağmalanması ve Yemen Ulusal Ordusu ile Arap Koalisyonu tarafından korunan okulların kullanılması karşısında susmalarında yatıyor.”

Yemenli siyasetçi ve insan hakları savunucusu Bera Şeyban da şu değerlendirmede bulundu:

“Husilerin askeri operasyonlar için BM’ye ait karargahları ve depoları kullanmaya varıncaya dek insani krizi nasıl istismar edeceğini bildiği gayet açık. Bu süreç, insani krizi hafifleten askeri operasyonların önemli olduğunu, aksi takdirde Hudeyde’deki insani krizin devam edeceğini kanıtlıyor. BM’nin Hudeyde’yi özgürleştirme sürecinin insani durumu etkileyeceği gerçeğine büyük ölçüde yatırım yaptığını düşünüyorum. Çünkü böylece Hudeyde’nin Husilerin elinde kalmasının insani kayıpların daha az yaşanacağını düşünen BM’nin mazereti ortadan kalkacak. Savaşın etkisinin hafifletilmesi için askeri operasyonlara insani yardımların eşlik etmesi gerektiğini düşünüyorum. Koalisyon güçlerinin Hudeyde’deki görevlerini başarıyla tamamladığı her seferde Yemen vatandaşının gıda güvenliğinin sağlanmasına ve yaşamın yeniden normalleşmesine bir adım daha yaklaşılıyor. Şehrin Husiler tarafından kontrol edilmesinin devam etmesi demek vatandaşların acılarının arttığı bir gün daha demektir.”