Husiler, darbeci hükümetteki Mali Bilgiler Birimi Başkanı Vadeih el-Sada’nın yönetimi altındaki bankalara gizli bir genelge gönderdi ve meşru hükümette görev yapan 1223 kişinin şahsi banka hesaplarını yağmaladı.

Şark’ul Avsat’ta bir kopyası bulunan gizli genelgede isimleri meşru hükümetin Sosyal İşler Bakanı Abdullah el-Kemal tarafından verilen ve darbe politikasını reddeden Yemenli yetkililerin banka hesaplarının ele geçirilmesi yer alıyor.

Medya Merkezi’nin Başkanı Mustafa Nasr, darbeci hükümet tarafından atılan bu adımın kişilerin özel haklarına yönelik gayrimeşru bir saldırı olarak nitelendirdi. Yüksek mahkemenin iptal etmesi durumunda kararın yasal bir etkisinin bulunmadığını işaret eden Nasr, Aden’deki Merkez Bankası’nın bu talimatın kabul edilmemesi yönünde bildiri yayınladığını belirtti.

Nasr, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada bankaların darbecilerin direktiflerine uymaması gerektiğini, Merkez Bankası’nın Uluslar arası alan tarafından tanınan bir müdürün yönetimi altında olduğunu belirtti. Nasr, meşru hükümetin Yüksek Mahkeme Başkanı’nın, Başsavcı ve Merkez Bankası Genel Müdürü’nün bu yönergeyi acilen iptal edilmesi ve gayrimeşru olarak verilen yönergelere uyulmaması gerektiğini ifade etti.

Nasr, bu icraatların arkasındakileri özel kişilerin haklarına müdahale etmekle sorumlu tuttu. Resmi soruşturmanın önemine dikkat çeken Nasr, özel mülke yönelik saldırıların cezalandırılması gerektiğini vurguladı.

Başbakan Ahmet Ubeyd Bin Dağr’ın Basın Sekreteri Gamdan el-Şerif, devlet adamlarının yetkilileri kontrol altına almasına yönelik çıkarılan genelgenin hiçbir yasal etkisinin olmadığını ifade etti.

Şerif, Şark’ul Avsat’a yaptığı açıklamada, “21 Eylül 2014’ten sonra milislerin yaptığı her şey boşuna. Husi milisleri tüm suçlarından dolayı adil bir şekilde yargılanacak ve zulme uğrayanların hakları geri alınacak. Adım listede yer alıyor. Vatan ve şehitlerin kanı her türlü mal ve mülkten daha değerlidir. Yemen’in bu isyancı çeteden kurtardığımız ve kapsamlı bir ulusal diyalog konferansı üzerinde uzlaşmaya vardığımız zaman silahların konuşmadığı, barış içinde yaşanan bir ülkeye kavuşmuş olacağız. Bu yolda tüm mal varlığımız feda olsun.”

Şerif, milislerin maddi gücü kalmadığını ve bu nedenle bazı fonlara el koymak istediklerini söyledi. Beyhan’ın ve Beyda’nın büyük oranda özgürleştirilmesinden sonra milislerin 5.2 milyar dolarlık mali kaynağı yağmaladıklarını kaydetti.