İran destekli darbeci hükümette yer alan Teknik ve Mesleki Eğitim Bakanı Muhsin el-Negib, Husilerden ayrıldığını açıkladı.
Uluslararası kamuoyunda destek göremeyen Husi milisleri, ikinci bir bakanın daha hükümetten ayrılmasıyla kan kaybetmeye devam ediyor. Genel Halk Kongresi’nin bir üyesi ve darbeci hükümetteki Teknik ve Mesleki Eğitim Bakanı olan Muhsin el-Negib, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, darbeci hükümetten ayrılışının özellikle kıyı kenti Hudeyde’de ardı ardına yaşanılan yenilgiden ve halka karşı zulümden kaynaklı olduğunu belirtirken, Husi saflarındaki karışıklığın son zamanlarda giderek arttığını söyledi.
Söz konusu gelişme öncesinde de Husilerin Enformasyon Bakanı Abdusselam Cabir, milislerden ayrılmış ve Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a gitmişti.
Negib, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Husilerin, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nda mali yolsuzluklar gerçekleştirdiğini söyledi. Ticari izinlerin, petrol ve doğalgazın Husilerin kontrolünde olduğunu belirten Muhsin el-Negib, ayrılışının doğru zamanda geldiğini ifade etti. Negib, milislerle birlikte faaliyet gösterdiği dönemde Husilerin, çalışmalarına müdahalelerini reddettiğini söylerken, milislerin şeytani planlarını engellediğini aktardı. Muhsin el-Negib, Husilerin gerçekleştirdiği felakette yer almamak için bazen çalışmaları boykot ettiğini ve evinde kalmayı tercih ettiğini vurguladı.
Muhsin el-Negib, Eğitim Bakanlığı öncesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda görevliydi. Ancak Yemen’deki mevcut durum, eski lider Ali Abdullah Salih’in öldürülmesinden sonra Negib’i Sana’dan kaçmaya itti.
Yetkili, Genel Halk Kongresi Partisi Başkanı Ali Abdullah Salih’in suikasta kurban gitmesinin ardından Husilerin popüler ve siyasi örtülerini kaybettiğini vurguladı. Husi milislerin askeri saldırıların yanı sıra siyasi kayıplar da yaşadığını belirten Negib, eski cumhurbaşkanının ölümünün, gruptan ayrılmadan önce geri çekilmesinin ve kaçmasının yolunu açtığını belirtti.
Yetkili, Husilerin sadece siyasi muhaliflerine ve Yemen toplumuna karşı şiddet ve tacize inandığını vurguladı. Husilerin, İran ve Katar desteği sayesinde oluştuğunu söyleyen Muhsin el-Negib, güçlü bir konumda duracağının beklendiğini, ancak koalisyon güçleri tarafından yürütülen operasyonların milis cephelerini yerle bir ettiğini kaydetti. Negib ayrıca, operasyonlar dolayısıyla bazı liderlerin de milislerden ayrıldığına dikkati çekti.
Açıklamasında Hudeyde’ye de değinen yetkili, Husilerin mevcut durumda Hudeyde’de etkili olmalarının beklenmediğini söyledi. Husilerin, kontrolleri altındaki alanlara takviye güçler konuşlandırdığını aktaran Negib, Yemen halkınınsa Husi saflarında savaşmaya isteksiz olduğuna dikkati çekti. Muhsin el-Negib, milislerin Yemen’deki eğitim sektörünü sömürdüğünü, kendi ideoloji ve dini doktrinlerini dayatmak, sektörü kontrol etmek için kendi merkezlerini açtıklarını vurguladı.
Husilerin Yemen’de siyasi ve ekonomi kuruluşlarını kontrol ettiğini belirten Muhsin el-Negib, mali yolsuzluğun Husilere destek vermeyen kişileri hayattan mahrum bıraktığını vurguladı. Yetkili ayrıca, bakanlığı sırasında milislerin, silah satın almaları için hazine fonlarını sömürdüğüne tanık olduğunu kaydetti.
Muhsin el-Negib, Ali Abdullah Salih’e yakın bir konumdaydı ve 2011’den 2014 yılındaki darbeye kadar Sanayi Bakanı olarak görev yaptı. 2017 yılı başında Genel Halk Kongresi ve Husilerin, Ulusal Kurtuluş Hükümeti kurmasına kadar da Sanayi Bakanlığı’ndaki faaliyetlerine devam etti ve daha sonra Teknik ve Mesleki Eğitim Bakanı olarak atandı. Bu bağlamda Negib, devlet kuruluşlarını ve kamu faaliyetlerini Husilerin dışlayıcı, ırkçı ve yıkıcı uygulamalarından korumaya çalışan Kongre bakanlarıyla birlikte kritik bir konumda bulunuyordu. 2 Aralık 2017 tarihinde Salih ayaklanmasıyla oluşan çatışma ve şiddet döneminde de Husilerin odağında oldular. Salih’in öldürülmesinden sonra Negib sıkı kontrollere tabi tutuldu. Daha sonra Sana’dan ayrılıp doğduğu yere giderken suikasta uğradığı yönünde haberler yayıldı. 7 Temmuz 2018 tarihinde Husilerin kontrolünden kaçarak Yemen’in güneyindeki doğduğu Lahic şehrine gitmeyi başarana kadar sıkı bir şekilde gözetim altında tutuldu.
Öte yandan Yemen hükümetinin Devlet Bakanı Salah el-Sayadi, Husi lider ve Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Zeyd’in, Husilerden ayrılışını kolaylaştırmak için kendisinden meşru yönetimde arabuluculuk yapmasını istediğini söyledi.
Bakan Salah el-Sayadi, Facebook’taki kişisel hesabı aracılığıyla Husi lider Hasan Zeyd’in de kendisiyle temasa geçtiğini ve meşru hükümete katılmak için koalisyonla koordinasyon sağlamasını talep ettiğini vurguladı. Sayadi’nin aktardığına göre, Husi bakana talebini yerine getiremeyeceğini söyleyerek, ona yardım etmesi için başka biriyle iletişime geçmesi gerektiğini belirtti.
Sayadi, Zeyd’in Husilerden ayrılmak için sarf ettiği çabalara değinirken, ayrıntılara yer vermedi. Husi lider ise Sayadi ile herhangi bir bağlantı kurmadığını ve kendisini tanımadığını söyledi. Bu çerçevede Yemenli gözlemciler, Husi lider Hasan Zeyd’in Husilerden ayrılma konusunda ciddi olmadığını ifade ederken, kendisinin meşruiyeti destekleyen koalisyonun arananlar listesinde yer aldığının altını çizdi.
Husi lider, son dört yılda Yemenlilere karşı kışkırtıcı faaliyetler yürütmekle suçlanıyor. Yemenli aktivistler, geçtiğimiz yıllarda Husi Bakan Hasan Zeyd’in, Husilerin fikir ve ideolojilerini gençler arasında yaymak, halkı Husi saflarında savaşmaya çağırmak ve kadınlara silah kullanımını öğretmek için seferber olduğunu belirtti.
Öte yandan onlarca Yemen askeri lider ve milletvekili, milislerin şiddet uygulaması korkusuyla Sana’dan kaçtı. Gözlemcilere göre, özellikle de yaşanılan kayıplardan ve ordunun Hudeyde’deki ilerleyişinden sonra milislere mensup birçok lider, gruba karşı olduğunu duyurmaya hazır. Bu çerçevede Enformasyon Bakanı Abdusselam Cabir de Riyad’da düzenlediği bir basın toplantısında Husilerin, maruz kaldıkları yenilgi dolayısıyla şu ana kadarki en kötü durumlarını yaşadığını belirtti.