Yemen şehirlerin darbeci Husilerin elinden kurtarılmasına yönelik atılan adımlar hız kazandı. Yemen’deki meşru hükümet, İran destekli Husi milislerinin batı sahillerindeki şehirlerden çıkarılacağını duyurdu.
Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani meşru hükümetin İran destekli Husi milislerini Hudeyde, Salif ve Ras İsa da dahil Yemen’in batı sahilindeki bütün kentlerden çıkarılması için çalışmalara başladığını duyurdu.
Hükümetin başlattığı girişim ile batı sahilindeki bütün Husi milislerinin bölgeden çıkması ve devlet hiyerarşisine uygun olarak İçişleri Bakanlığı ile polis teşkilatının idareyi üstlenmek üzere bölgeye girmesi ön görülüyor.
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gazetecilerle bir araya gelen Yemani konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Bu girişim için gerekli bütün kaynaklar Merkez Bankası tarafından sağlanacak. Uygulamaya geçmek için önümüzdeki tek engel Husilerin inadı. Eğer Husiler bu şehirlerden çıkmayı reddederse Aden’de yaptığımız gibi askeri operasyonlarımızı bu şehirleri ele geçirene ve başkent Sana’ya ulaşana kadar sürdüreceğiz.”
Krizin geride bırakılması için kısmi de olsa başka bir çözümü kabul etmeyeceklerini ve Husilerin silahlarını teslim edilerek şehirlerden çekilmesi ilkesinin 2216 sayılı uluslararası kararın gereği olduğunu belirten Yemani, “Bu karar, dünyadaki en önemli hukuki otoritesi olan Birleşmiş Milletler tarafından alınmıştır. Yemen krizinin çözümü için esas hukuki mekanizma budur” ifadesini kullandı.
Yemani basın toplantısında, Şarku’l Avsat muhabirinin son çözüm müzakereleri ve hükümete yönelik baskılara dair sorusunu da şu şekilde yanıtladı:
“Halen darbecilerin şartsız olarak şehirlerden çekilmesini bekliyoruz. Darbeciler bunu tamamen reddediyor. Müzakerelerde gerginliğin azaltılması ve askeri unsurların azaltılması gibi kavramlardan söz edildi. Meşru hükümet olarak bunları reddediyoruz.”
Uluslararası toplumun Yemen’deki sorunun temel sebebi ve hesap sorulması gereken tarafın Husiler olduğunu kabul etmelerine rağmen kendilerine baskı kurduğunu dile getiren Yemani, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in de görevi devraldığı ilk günden bu yana benzer baskılara katıldığını sözlerine ekledi.
Griffiths’in çözüm için önemli fikirlere sahip olmasına rağmen başta insani yardım olmak çeşitli konularda yetersiz kaldığını belirten Yemani sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi, askeri koalisyonlar olgusuna yeni bir insani soluk getirdi. Askeri koalisyonların bu yönünü ABD dâhil hiç kimse daha önce ortaya koymamıştı. Arap Koalisyonu ise bir insani yardım mekanizması oluşturarak operasyonlarının sadece askeri olmadığını ispatladı.”
Basın toplantısında meşru hükümetin diplomatik girişimleri hakkında da bilgi veren Yemani, uluslararası toplumun Husilere baskı kurmak ve diplomatik mekanizmaları harekete geçirmek noktasında yetersiz kaldığına işaret ederek şunları söyledi:
“Diplomatik boşlukları doldurmak için ortaya koyduğumuz bütün çabalara rağmen dıştaki diplomatik zayıflık bu çabalarımızı başarısız kıldı. Bu durumu özellikle Avrupa’daki çalışmalarımızda kendini gösteriyor. Çünkü Avrupa darbecilere alan tanıyor.”