Irak Başbakanı Haydar İbadi dün 2014 yılında teröristlerin eline düşen bölge ve şehirlerin çöküşüyle bağlantılı yolsuzluk dosyalarının açılmasında hükümetin zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. İbadi, 6. Bakanlar Konferansı’nın açılışındaki konuşmasında şunları söyledi:
“Yolsuzluğa karşı mücadelemiz olmasaydı DEAŞ’a karşı mücadelemizi de kazanamazdık. Yolsuzluk ve terörizm arasında bir bağlantı var. Ülkemizi, topraklarımızı ve vatandaşlarımızı yeniden kazanırken kamu malını koruma konusundaki kararlılığımızı yineliyoruz. Her kim olursa olsun herhangi bir yolsuzluğa dair dosya açmakta tereddüt etmeyeceğiz. Yolsuzluk yapanlar işin ciddiyetini çok iyi biliyor. Servetin adil bir şekilde dağıtılmaması yolsuzluktur. Ülke serveti, kamu malı üzerinde hesapları olan azınlığa feda edilemez.”
İbadi konuşmasının devamında “Kamu malını korumak ve sosyal adalete ulaşmak için devrime ihtiyacımız var. Geleneksel yollarla yolsuzlukla mücadele edemeyiz” dedi. Yolsuzluğa karşı radikal bir bakış açısı oluşturulması çağrısında bulundu. Irak Başbakanı, yolsuzluğa karşı mücadeledeki ciddiyet eksikliği ile ilgili yöneltilen eleştirilere karşılık olarak şunları söyledi:
“Yolsuzluğu azaltmak için attığımız adımları hafife almak adil değil. Büyük vakalarda binlerce soruşturma dosyası açıldı. Sanıkların çoğu soruşturmaya yönlendirildi ve farklı cezalara mahkum edildi.”
İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu sözcüsü Hüseyin Derviş el-Adili, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada İbadi’nin iki sorumluluğu birden yerine getirdiğine işaret etti. Bunlardan ilkinde İcra Kurulu Başkanı olarak devlet yönetiminde yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ikincisinde de bulunduğu bloğa liderlik ettiğini belirtti. Adili sözlerine şöyle devam etti:
“İbadi, yolsuzlukla mücadele yasalarına dayanan detaylı bir programla formüle edilmiş net bir vizyona sahip. Bizim yolsuzlukla mücadele için gerçek bir temel atmamıza yardımcı olan kanuni bir sisteme ihtiyacımız var. Bu olmadan gerçek bir ilerleme kaydetmek zor. Biz bir sonraki aşamaya yönelik olarak önümüzdeki seçim programı için de çalışıyoruz.”
Bakanlar Kurulu’nun yasadışı kazanç ve yetkiye ilişkin yasa tasarısını onayladığına işaret eden Adili söz konusu yasanın yolsuzlukla mücadelede önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Adili “Bunu gerçek anlamda sağlayabilmemiz için tüm kurumlarımızı güçlendirmeye ihtiyacımız var” diyerek İbadi’nin mevcut hükümette bu konudaki eski tecrübesiyle çalıştığını ve bir sonraki dönem de bunun üzerinde çalışmaya devam etmeyi planladığını söyledi.
Adili, İbadi’nin bir sonraki hükümeti kurmak için büyük bir blok oluşturma yönündeki çabasına ilişkin sorulan soruya şöyle cevap verdi:
“İktidarın seçimler yoluyla, barışçıl yoldan değişmesi ilkesini benimseyen ülkelerde bu meşru bir haktır. Bu, İbadi’nin seçim tutkusunun yanı sıra şeref ve yolsuzlukla mücadele konularının toplum kültürüne entegre etme isteğinin de bir parçasıdır.”
Irak Parlamentosu Maliye Komisyonu üyesi Rahim Deraci, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “2003’ten sonraki Irak hükümetleri bu zamana kadar yolsuzlukla mücadele edemediler. Bu alanda ciddi adımlar atmadan yolsuzluk hakkında çok konuşmak sorunun sadece tek bir boyutudur. Geçen 15 yıl içinde 328 milyar doların yanı sıra binlerce sahte anlaşma da yapıldı. Bu konuda hiçbir şey gerçekleşemedi.”
Müstakbel’in oluşturduğu koalisyonda yer alan eski Su Kaynakları Bakanı Muhsin Şammari konuya ilişkin şunları söyledi:
“İdari yolsuzluk, her türlü yolsuzluğun ve terörün kaynağıdır. Yolsuzluk ve terörizm madalyonun iki yüzüdür. İkisi de kanuni yetersizlikten ve devlet kurumlarının devre dışı kalmasından kaynaklanır. Rollerini değiştirirler. Bazen yolsuzluk teröre dönüşür. Bazen de tersi olur. Yolsuzlukla mücadele yargının rolünü etkinleştirir. Medya, ihlalleri açığa çıkarma ve onları kamuoyu meselelerine dönüştürme görevini üstlenir. Biz Irak’ta kamuoyundaki binlerce sorunu ele alıyoruz. Bu konularda savcının karar vermesine gerek yoktur. Yüzlerce milyar doların devlet hazinesine geri dönmesi nasıl sağlanacak?”