Görev süresi biten Irak Başbakanı Haydar İbadi, parlamentoda liderliğini yaptığı “Nasr Koalisyonu’ndaki bloğunu yeniden yapılandırma niyetinde olduğunu duyurduğu bir dönemde halefi Adil Abdulmehdi’nin de hükümetinde üst düzey bir görevi kabul edebileceğini ima eden açıklamalarda bulundu.

Eski ulusal güvenlik danışmanı Falih el-Feyyad’ın ayrılmasından önce parlamentoda “Sairun” ve “Fetih” bloğundan sonra sonra üçüncü sırayı alan Nasr’ın lideri ve parlamentodaki bir milletvekili olarak henüz hukuki yemin etmeyen İbadi yayınladığı bir bildiride, “Nasr” adını taşıyan meclis bloğunu kuran projenin “tüm Iraklılar için” olduğunu belirtti. Bunun, ulusal bir proje olan Nasr’a ve özgür, güvenli ve birleşik bir devletin kaderine inanan grupları, seçkinleri ve örgütleri içeren bir proje olduğunu söyledi. Irak siyaset arenasında benimsediği ve uğrunda çalıştığı Nasr projesine bağlı olduğunu kaydeden İbadi bildirisinin devamında şunları söyledi:

“Nasr Koalisyonu’nu şimdiki ve gelecekteki gelişmelerle uyumlu ve kapsamlı bir ulusal proje olarak yeniden kuracağız. Bunun için bundan sonraki mevki ve görevim ne olursa olsun siyaseti bırakmayacağımı duyuruyorum. Benim için önemli olan Nasr projesinin bütünlüğü ve çağımızın başarılarını destekleyen ulusal bir alternatif olarak onun için çalışmaktır. Aziz ülkemize birlik, refah ve egemenlik getireceğine ve yolsuzlukla mücadele eden, düzgün bir şekilde çalışan devlet kurumları tesis edeceğine inandığımız yürüyüşümüzü sürdürme iradesini ve vizyonunu önemsiyorum. Gelecek dönemdeki seçimim, milletvekilliği, orta sınıf, kültürlü ve sivil kesimlerde ve etnik sekter bloklarda kendini bulamayan sınıfı ifade eden üçüncü bir güç yaratmaya çalışan kapsamlı bir Nasr projesinin liderliği olacak.”

İbadi, bir sonraki kabinede kendisine “bakanlık pozisyonu” teklif edildiğine yönelik iddiaları ise reddederek şunları söyledi:

“Bize bir sonraki kabinede görevler teklif edilebilir. Projemize hizmet eden, konum ve nüfuzumuzu güçlendiren bir görev teklif edilirse kabul edeceğiz.”

Nasr Koalisyonu’ndan Irak parlamentosu üyesi olan Neda Şakir Cevdet, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Nasr projesi seçimler sırasında, başlangıçtan bu yana Irak sokaklarında yüksek oranda kabul görmüştü. Bu, mezhep ayrımcılığını, ırkçılığı ve partizanlığı aşan ve tüm Iraklıları kapsayan bir ulusal proje olmasından kaynaklandı. Dr. Haydar İbadi’nin zor durumlardan geçen devletin yönetimiyle meşgul olmasına ve bu nedenle bloğa fazla ilgi göstermemesine rağmen blok, parlamentoda önemli sonuçlar elde etti. Durum halihazırdaki durumu ve İbadi görevi Adil Abdulmehdi’ye devrettikten sonraki süreci izlemeyi gerektiriyor. Gelecek dönem, bu proje düzeyinde önemli bir çalışmaya tanıklık edecek. Özellikle halk şu anda parlamentoda bir blok olarak çalışan bu projenin DEAŞ ile mücadele edilen zor bir dönemde gündeme geldiğinin unutulmaması lazım.”

Neda Şakir Cevdet, İbadi’nin bugün politik, ekonomik ve güvenliğin yanı sıra dış ilişkiler alanında da büyük bir başarı sahibi olduğuna dikkat çekti.

İbadi’nin Başkan Yardımcısı veya Dışişleri Bakanı olması ihtimaline ilişkin soruyu da yanıtlayan Neda Cevdet yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“İbadi, hiçbir zaman herhangi bir makama olan ilgisini dile getirmedi. Dolayısıyla söylentilere rağmen resmi bir şey yok. İbadi, kendisini öncellikle siyasi projesine adama niyetinde olduğunu duyurdu.”

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr tarafından desteklenen Sairun Koalisyonu’nun resmi Sözcüsü, Kahtan el-Ceburi, Şarku’L Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:

“Sairun Koalisyonu, Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr tarafından dile getirilen eğilimlerden yola çıkarak, Fetih ve Ulusal Hikmet’in kabine seçimindeki tercih özgürlüğünü Sayın Abdulmehdi‘ye bırakmaya yönelik olarak attığı adımı takdir ediyor. Bu uygulama, herkesin bağımsız teknokratlara, partilerin egemenliği dışında olma isteğine, hükümetin kota hikâyesine, nüfuz ve makamların paylaştırılmasına son veren güçlü bir yapılanma sağlamasını ve hizmet sunmasını bekleyen Irak halkının taleplerine uygun bir hükümetin başarılı olmasını sağlamak için bu tür kararlar alan siyasi blokların azmini somutlaştırıyor.”
Abdulmehdi ayrıca pazartesi veya çarşamba günü sunmayı planladığı hükümet kabinesindeki “eksiklikler” nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu.

Eski milletvekili Salah el-Ceburi, konuya dair “Sayın Abdulmehdi’nin gücü, kararlılığı ve cesareti tam bir bakanlık kabinesinin sunulmasındaki aşamalar değil, ilk adım olmalı” dedi. Ulusal Diyalog Cephesi üyesi Haydar el-Mulla ise değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Reform ve İmar liderleri seçim sürecinde büyük bir serbestlik marjı verirken Bina Koalisyonu, Abdulmehdi’ye hükümete katılmak için şartlar koyuyor. Abdulmehdi’nin herhangi bir siyasi şantaja boyun eğmemesini umuyorum. Şantaja boyun eğmeyeceğinden eminiz. Eğer bu olursa Reform Koalisyonu kesin bir tutum sergileyecek. Bakanlıkların teknokratlardan devralınması önemlidir.”