Bağdat: Hamza Mustafa
Irak Başbakanı Haydar İbadi, ülkesinin kendisini ABD ve İran arasındaki çatışmadan uzak tutmak istediğini açıkladı.
İbadi, dün Bağdat’ta düzenlenen enerji konferansında “Irak, Washington ve Tahran ile ilişkilerinde bir denge kurmak istiyor. Bu politika Bağdat’ın lehinedir” diye konuştu. ABD ve İran arasındaki ilişkinin Washington yönetimindeki son değişikliklerle daha da gerildiği bir dönemde İbadi, ABD’nin İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekilmemesini umduğunu belirtti. Fakat önde gelen iki Iraklı akademisyen siyasetçi, İbadi’nin temenni ve açıklamalarına yönelik iki farklı görüşte bulundu.
Geçmiş dönemlerde Irak liderliği için aday olan bağımsız siyasetçi Nedim el-Cebbari, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İbadi’nin bu söylediği bir temennidir. Gerçekte geniş bir zemine sahip değil. Çünkü Irak’ın şu anki yetenekleri göz önüne alındığında ABD ve İran arasındaki olası çatışmalarda tarafsız olması zordur. Özellikle de bu çekişme sıcak bir çatışmaya dönüşürse.”
Cebbari açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Şu anki haliyle Irak yalnızca bir seyirci olarak kalamaz… Çünkü taraflar arasında arabuluculuk rolünü üstlenebilecek imkânlara sahip değil. Irak’ta güvenlik durumu da dâhil olmak üzere istikrarsız koşullar nedeniyle ülkenin uluslararası dengelerde etkili bir bölgesel güç olmasının önünde birçok engel var. Dış politika nihayetinde iç siyasetin bir uzantısıdır. Irak, İran etkisine rağmen ABD etki alanının bir parçasıdır. Bu diğer uluslararası güçler tarafından dahi bilinen bir şeydir. Örneğin Rusya, Suriye’de tasarruflarda bulunduğu halde Irak’ta ilerlemiyor ve bunun için de ABD’yle rekabet etmiyor. İran yalnızca etkiye sahipken ABD, Irak’ı bitirme gücüne sahiptir. Fakat İranlılar, Irak dosyası konusunda ABD’lilerden daha profesyonel davrandı. Böylece çok geniş etkiye sahip oldular.”
Öte yandan, Nehreyn Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Dekanı Hasan Feyyad da Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi:
“Irak’ın herhangi bir çekişme, özellikler de ABD-İran çatışmasında taraf olabilmesi için birçok sorunu var. Bu nedenle ABD’liler ile olan ilişkisine İran gözüyle ya da İranlılarla olan ilişkilerine ABD gözüyle bakmaması için bir denge noktası olmaya çalışıyor. “Bu kendi içinde çok zor bir konudur. Ancak Irak, yeteneklerinin dışına çıkamayacağını anladı. O, şu an Arap, Türk ve İran milletleri tarafından kuşatılmış bir konumda olduğunu biliyor. Bu nedenle, istikrarı, bu milletlerin istikrarı anlamına geliyor. Tıpkı Irak’ta yaşanan herhangi bir sorundan bu milletlerin zorunlu olarak etkilenmesi anlamına geldiği gibi. Irak’ın şartları nedeniyle belli yetenekleri imdadına yetişmediği zaman konumunun yarattığı pozisyon ve dengeler üzerine bahis oynaması başlı başına önemli bir konudur.”