Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İbadi, yolsuzlukla mücadele vurgusunu yinelerken milletvekilleri icraat istedi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak Başbakanı Haydar İbadi, dün ‘Zafer Günü’ vesilesiyle Bağdat’ta düzenlenen kutlamalarda bir konuşma yaptı. İbadi konuşmasında DEAŞ terör örgütüne karşı kazanılan zafer ve 2017 yılında örgütün Irak topraklarından çıkarılmasına değinirken konuşmasının son kısmını ise yolsuzlukla mücadeleye ayırdı.
İbadi yeni yıla yolsuzlukla mücadele konusuyla girerken parti başkanları ve önde gelen milletvekilleri de bu konuda kendisine destek veriyor.

Şarku’l Avsat’ın kendileriyle konuştuğu Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı Hasan Turan, Iraklı Güçler Koalisyonu’nun Meclis Grubu Başkanı Salah Cuburi, Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu üyesi Mişan Cuburi, Sivil Demokratik Akım Milletvekili Şuruk İbaci gibi çok sayıda milletvekili ve parti başkanı da bu isimlerden bazıları.

Irak Başbakanı İbadi, ‘Zafer Günü’ konuşmasında, “Yolsuzluk yapanlara hizmetlerine duyduğumuz ihtiyaç sebebiyle para çalmalarına izin vermeyeceğiz” dedi. Bir takım kişilerin DEAŞ’ın ülkeye girişini fırsat bilerek devlet fonlarını ele geçirdiklerine dikkat çeken İbadi, vatandaşları seçimlerde yolsuzlukla mücadelede birlik olmak için oy kullanmaya çağırısında bulundu. Başbakan İbadi, son terörist yok edilinceye kadar Irak’ın her yerinde teröristlerle mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.

Milletvekili Hasan Turan ise yaptığı açıklamada, “Büyük başlar dahil edilmedikçe Irak’ta yolsuzluğun sonu getirilemez” ifadelerini kullandı. Milletvekili Şuruk İbaci, yolsuzlukların Mayıs 2018’de yapılacak olan seçimlerle çözülebileceğine inanıyor. İbaci, “Bu seçimlerin, yolsuzlukla mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına ve arzulanan sonuçlara ulaştıracak şekilde Irak tarihinde önemli bir yeri olduğu düşünüyorum” şeklinde konuştu. İbadi’nin yolsuzluk ve DEAŞ terör örgütünün ülkeye girişi sendromu konusunda söylediklerine katıldığını belirten İbaci, etnik ve mezhepsel sorunların Irak’ta yaşanan felaketlerin ana sebebi olduğunu ifade etti.

İbaci, Musul’un düşüşünü soruşturan komisyonun raporunun henüz gün yüzüne çıkmamasının da bu sendromu gözler önüne serildiğini belirtti. Savunma Bakanlığı Musul’u denetleme komisyonunun Haziran 2014’te Musul’un düşüşünden bir yıl önce kenti ziyaret ettiklerini ve bölgeden sorumlu ordu komutanı ile konuştuklarını, burada bir dengesizliğin olduğunu tespit ettiklerini ve tugayın değiştirilmesini istediklerini, ancak bu konuda herhangi bir işlem yapılmadığını ve tabii yolsuzlukla birlikte DEAŞ’ın işinin kolaylaşmasına yol açıldığını söyledi. Büyük isimlerinde yolsuzlukla mücadele kapsamına alınmadan herhangi bir sonuca ulaşılamayacağını vurgulayan Turan, Başbakanın da bu konuda yalnızca söylemlerinin yeterli olmayacağını bir an evvel harekete geçilmesi gerektiğine de işaret etti.

Öte yandan yolsuzlukların DEAŞ’ın işini kolaylaştırdığını ve bunun aksini kimsenin söyleyemeyeceğini ifade eden Salah el-Cuburi herkesin yolsuzlukla mücadelede Başbakan İbadi’yi desteklediğini ancak onunda önünde yolsuzluklar artık Irak’ta bir sistem haline geldiği için büyük zorlukların olduğunun farkında olduklarını belirtti.

Yolsuzlukla mücadele hükümetinin ömrünün yeterli olamayacağını vurgulayan el-Cuburi ancak kamuoyunda sorun haline gelen bazı konularda İbadi tarafından soruşturma ve dava açılırsa bir takım büyük isimlerin düşürülebileceğini fakat ikinci plandaki vakalarda yeterli çalışmaların yapılamayacağı için bir değişiklik olmasını beklemediklerini söyledi.

El-Cuburi bununla birlikte, yolsuzlukla mücadelenin seçim malzemesi haline getirilmesi veya bunun muhaliflerin tasfiye edilmesi için kullanılması konusunda uyarıda bulundu.

Meclis Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu üyesi Mişan Cuburi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Belli ki, işgal edilen şehirlerde kontrol eksikliği nedeniyle kağıt üzerinde yapılan hayali projeler, bu tehlikeli dosyayı örtbas etmenin tek yoluydu. Örneğin Selahaddin şehrinde büyük mal varlıkları bir takım kişiler tarafından zimmetlerine geçirilerek yolsuzluk yapıldı. Selahaddin’in köylerinden biri olan el-Zeviyye köyünde DEAŞ’ın verdiği tahribat sebebiyle 5 proje başlatıldığı gerekçesiyle fon temin edildi. Ancak böyle bir şey olmadığı kanıtlandı.

DEAŞ ve diğer isimler altında paralar çalındı. Mişan Cuburi, “Tehlikeli madde var, silahlar ve depolar var denildi. Ama hepsi yalandı. El-Kaide gibi silahlı gruplara karşı koruma sağlanacağı bahanesiyle fon temin edildi. Böylece terörizm kaygısı altında yolsuzluklar yapıldı ve terörizm için uygun ortam sağlandı” dedi. Askeri kurumlardaki yolsuzlukların DEAŞ’ın girişini kolaylaştırdığı suçlamasında bulunan Cuburi Meclis Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’nun göreviyle ilgili olarak bu konuda komisyonunun elinin kolunun bağlı olduğunu çünkü işin içinde hükümet içerisinde yer alan partilerin temsilcilerinin de bulunduğunu belirtti.

Komisyonu yolsuzluğa karışan siyasi çevrelere ve güçlere karşı göz yummakla ve kendisini bu konuda yalnız bırakmakla suçlayan Cuburi, bu nedenle, üç yıldır komisyon toplantılarına girmediğini ve komisyon içerisinde bir çalışma yapmanın imkansız olduğunu aktardı.