Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada, “Başbakan İbadi, Zafer Koalisyonunu oluşturarak, siyasi grupları mezhepler üstü bu ulusal koalisyonuna katılmaya çağırıyor.” denildi.

İslami Dava (Davet) Partisi (İDP), üyelerinin bağımsız olarak ve herhangi bir koalisyon çatısı altında seçimlere katılma ya da liste başkanlığı sorumluluğu alma izninin bulunduğunu açıkladı.
İbadi, “Zafer Koalisyonu, şehitlerin kanı ile zaferi muhafaza edecek ve yolsuzlukla mücadeleyi sürdürecek. Bu koalisyon, tüm Iraklılar için çalışacak, ülkenin birliğiyle ulusal egemenliğini güçlendirecek, yanlış parçalar düzeltilecek, Iraklılar arasında adalet ve eşitlik sağlanacak, dedi. Zafer koalisyonu, nesillerimiz için daha iyi bir hayat sürmesine vesile olabilir, Irak’ı istikrarlı ve müreffeh ülkeler arasında ön plana çıkarabilir” diye konuştu.

Şii lider Mukteda Sadr ise “Ulusalcılık ve reformun öncüsü olduğunu düşündüğüm Başbakan İbadi’nin (Haşdi Şabiyle ittifakı) durumu bizi son derece şaşırttı” dedi.

Sadr, Başbakan Haydar el-İbadi’nin Şii milis gücü Haşd-i Şabi gruplarının yer aldığı ve örgüt komutanlarından Hadi el-Amiri’nin başını çektiği seçim koalisyonuyla ittifak yapmasını eleştirdi.

Sadr, yaptığı yazılı açıklamada, “Sabırlı Irak halkına, nefret edici siyasi ittifaklar ve mezhepçi kutuplaşmalardan dolayı başsağlığı diliyorum. Ulusalcılık ve reformun öncüsü olduğunu düşündüğüm Başbakan İbadi Haşdi Şabi’yle ittifakı bizi son derece şaşırttı” ifadelerini kullandı.

Sadr, “Yeni Irak devletini güçlendirmek için mezhepçilikten ve grupçuluktan uzak bağımsız adaylardan oluşacak mezhepler üstü, ulusal koalisyonlar dışında hiçbir grubu desteklemeyeceğimi de açıkça duyuruyorum” ifadelerine yer verdi.

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasetçi Şark’ul Avsat’a, “bu ittifak İbadi’nin, pozisyonunu güçlendirebilir ancak, Haşdi Şabi güçleri arasından rakipler bulunduğu takdirde sorun teşkil edebilir. Bedr Örgütü lideri Hadi el-Amiri’ye atıfta bulunarak, “Amerikalıların ve hatta İran’ın zorluğuna rağmen, bir sonraki oturum için başbakanlık görevini istemiş olabilir, çünkü tüm göstergeler şunları söylüyor: “İran İbadi’yi destekliyor. Haşdi güçlerinin kendilerine katılmalarını teşvik etmiş olabilir. Şii çoğunluğa sahip olan orta ve güney eyaletlerinde Maliki ile İbadi arasında seçim zorluğu konusunda yapılan spekülasyonun karışıklığında Dava Partisi’ni koyduğu gibi Maliki’yi de zor durumda koyabilir.

Iraklı politikacı, “Bu, yolun İbadi için çiçeklerle dolu olduğu anlamına gelmez, ikinci görevini kaybedebilir, çünkü kendisi ile Maliki arasında kendisini güçlü bir şekilde destekleyen örgütsel bir tabana henüz sahip değil, Maliki’nin bu durumdan faydalanabileceğine dikkat çekerek Şiilerin merkezinin etrafında dolaşmak için hamasete başvurduklarını” belirtti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Asaib Ehli’l-Hak Sözcüsü Dr. Naim Abudi “Bu koalisyon, bloklara ve yeni partilere, tüm halk kesimlerine açık bir kapı olacak” dedi. Abudi, “Bu koalisyon, siyasi sürecin radikal değişiminde bir adım olacak. Ancak bunun öncesinde ciddi adımlar atılmalıdır. Aradığımız şey kotaların kaldırılması, Ve tüm bunlar Anayasanın ve yasanın çatısı altında olacak” diyerek sözlerine devam etti.

İbadi de Maliki’nin hatalarını tekrarlıyor

Kerbela Üniversitesi’nden Prof. Galib el-Daimi’ye göre “Irak Zaferi” ittifakı, “Tahran rejimini temsil eden Kasım Süleymani ile yapılan anma toplantısında ifşa olan İran sponsorluğu” çerçevesinde oluşturuldu.

İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin bu günlerde Bağdat’ta olduğuna dair iddialar ülke basınını meşgul ediyor.

Daimi Şark’ul Avsat’a, “İbadi’nin bu ittifaka girmesi riskli, çünkü seçimlerden sonra müzakerelere tabi olacak. İlk döneminin sona ermesinden sonra Nuri el-Maliki’nin yaptığı hataları tekrarlayacak ve taraftarlar müttefiklik yaparken oyların büyük çoğunluğunda yer aldığı için listeye girdiler. Bu güçler daha sonra Maliki’yi bıraktılar, bu sebeple Maliki ABD’nin diğerlerinin üzerindeki etkisiyle, onunla ittifakını tekrar ederken üçüncü dönemini kaybetmişti” açıklamalarında bulundu.

Kufe Üniversitesi’nden siyaset bilimi uzmanı İyad el-Anbar yeni ittifak hakkında bazı kötümserliklerini dile getirdi ve Şark’ul Avsat’a “İbadi artık siyasi reformun başarılması için rehin değil ve Haşdi Şabi güçleriyle olan ittifakı onun siyasi sürece katılmayı reddeden duruşlarıyla çelişiyor” dedi.