Biri bana “Bilmediğin işleri denedin, hiç yaptın mı?” diye sordu. Ona “Ben, bütün işlere ve mesleklere saygı gösteriyorum. Fakat her konunun bir uzmanı vardır. Kim işinin dışında başka bir iş yapmaya kalkışırsa yetimlerin kafalarında berberliği öğrenen kimse gibi olur. Bunun için yarısını yese bile ekmeği ekmekçiye devamlı olarak veririm” dedim.

Şunu söylememe müsaade et diyerek bana şöyle karşılık verdi; senin bu mantığın tavuk psikolojisidir. Bana yaptığı bu yakıştırmayı yadırgadım. Rahatsız olduğumu fark edince şunları söyledi: Senden doktor, pilot ya da akrobat olmanı istemiyorum. Fakat yaptığın zaman kendine beklenmedik bir ferahlık ve huzur verecek basit işler vardır. Örneğin; evinde bir ağacı sulamak ya da budamak, önlük takıp mutfağa girerek mutfaktaki kap kaçakları yıkamak ya da arızalı elektrik kablolarını yenisiyle değiştirmek ve kapalı muslukları temizlemek gibi yapılabilecek basit işler.

Önerisini düşünmeye başladım ve bana mantıklı geldi. Ancak önlük giymeyi kabul etmiyorum. Elektrik kablolarından korktum. Muslukları temizlemeye çalıştım. Muslukların bazıları gerçekten tıkalıydı. Tesisatçı çağırmak yerine kollarımı sıvayıp tornavida, pense ve asit gibi gerekli malzemeleri getirdim. Şaşkın, yavaş, cahil ve kararlı bir şekilde işe koyuldum. Yaklaşık 3 saat sonra bütün birikmiş kirleri giderdim. Su, yeniden yolunu buldu. Ne kadar sevindiğimi siz hayal edin. Özellikle de tesisatçının alacağı ücretten tasarruf ettim. İşi bitirdikten sonra bu makaleyi yazarken şu an hissettiğimden daha fazla garip bir rahatlama hissiyatı duydum. Kendimi övmeye ve kendimle gurur duymaya başladım. Kendi kendime “Bravo Mişel! Allah senin gibileri çoğaltsın” dedim.

Gerçekten rahat ve eğlenceli bir günün sonsuz bir gün olduğunu öğrendim.

Sağlıklı ama yoksul bir kimsenin yarı zengin bir insan olduğu doğru mudur? Bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Buna karşılık hasta ama zengin bir adam, yarı yoksul bir insandır. İnanın, içinde gülünen bir kulübe içinde ağlanan bir saraydan daha evlâdır.
Hepiniz biliyorsunuz ki balık baştan kokar. İnsan da öyledir.

Gerçekten vicdan, size ne kadar küçük olduğunuzu göstermek için kulağınıza fısıldayan küçük bir sestir.
Erkeklerin çoğunun eşlerinin bildiği ve büyük bir saflıkla eşlerinin bilmediğini zannettikleri iki tarafı olduğu doğru mudur?
Nizar Kabbani “Çöl devesinin dizginlenemeyeceğini ne zaman anlayacaksın?” dediği zaman yanılmamıştı.