Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İçine kapanan ABD ve yarı yolda bırakılmış Kürtler | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Zirveye ulaşana dek bir çok mayınlı araziden geçen ve ardından dağın eteğine inen Kürtlerden sonra Sam Amca, Filistinlileri de, hem de acı bir şekilde, yarı yolda bıraktı. Her iki durumda da taraflar kendilerini yarı yolda bırakan ABD’nin amaçlarını anlamakta zorlandı.

ABD’nin duruşunun anlamakta güçlük çekenler var, acaba ABD müttefiki ve arkadaşı Mesut Barzani’yi yüz üstü bırakarak Irak’ta kalan nüfuzunu kaybedeceğini ve İran’ın bölgede daha da gelişmesine ve daha fazla yeri kontrolü altına almasına sebep olacağını anlamadı mı? Yoksa ABD Kürtlere seçim hakkı vererek diğer halklara da, Filistin Halkı ve Filistin Özerk Yönetimi dahil, bu hakkı tanımamasının hesabının sorulacağının hesabını mı yaptı?

Bir ihtimal, mali endekslerinin tehlikeli durumda olduğunu gösteren ABD’nin bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını desteklemesi halinde bu ülkenin ayakları üzerinde durana dek mali destek vermesi gerektiğini mi hesapladı? Aslında ABD, kurulduktan sonra bir devleti yüzüstü bırakmanın ortaya çıkaracağı skandalın kurulmadan önce, yardımları keserek, yüzüstü bırakmanın daha küçük skandala sebep olacağını hesaplamış olabilir. Yardımı kesmek veya dondurmak büyük devletlere yakışmasa da, mali kriz, pazarın zor durumu ve genel durum buna itmiş olabilir. Aslında Başkan Trump’ın Pakistan hakkında söyledikleri de bu çerçevede anlaşılmaktadır. Filistin Özerk Yönetimi, Başkan Trump’a o denli güçlü bir gerekçe verdi ki, Filistin hakkında da söyledikleri Pakistan hakkında söylediklerini aratmadı. Filistin Özerk Yönetiminin Trump’a verdiği koz Enver Sedat’ın Jimmy Carter’e verdiği koza benzemektedir, bilindiği üzere, Jimmy Carter da bu kozu öyle büyük bir şekilde kullandı ki, Harry Truman döneminden beri en istisnai başkanlardan olmuştur.

Bizim için önemli olan, Trump’ın, Çarşamba günü 6 Aralık 2017 tarihinde Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul etmesini kabul ederek, Filistin Özerk Yönetimini yüzüstü bırakmış ve Arap dünyası, Körfez ülkeleri, Mısır ve Ürdün tarafından desteklenen Mahmut Abbas’la Jimmy Carter’in göstereceği davranıştan farklı bir şekilde davranmıştır. Trump haznesinin boş olduğundan ve İsrail’e eskisi gibi bonkörce davranamayacağından, eskisi gibi askeri yardım, politik destek ve İsrail’in uygun görmediği her konu için eskisi gibi veto kullanamayacağından dolayı bu şekilde davranmıştır. Yardımlara devam edilmemesi karşılığına Trump nefret edilen sözünü vererek ABD’deki İsrail lobisinin desteğini almayı, muhtemel mali krizde kendilerinin yanında olmasını garanti etmeyi amaçlamaktadır. Trump, Arap ülkelerini tatmin etmek için İran’a baskı uygulama kartını kullanırken İsrail yandaşı müsteşarlarının, aralarında damadı dahil, Filistin tarafının itiraz ve teessüf etmekten başka bir seçeneğinin olmayacağı yönündeki telkinlerine uyacaktır. Trump, Filistin Özerk Yönetimi’nin gerçekleşmeyeceğini bildikleri tatlı vaadlerle razı olacağını da bilmektedir ve ona göre davranacaktır.

Amerikan yardımlarının hastalık derecesine küçülmekten bahsettiğimizde belli veri ve göstergelere dayanıyoruz; Örneğin, uzun zamandır doların en güçlü destekçisi olan ve aralarında Çinli ve Arap mali tahvillerin sahiplerine, yani Amerikan fonlarına, yeteri derecede güvenmedikleri biliniyor. Amerikan yönetiminin, özellikle de şu anki yönetimin, Filistin meselesi gibi akıda bir meseleyle ciddi bir şekilde ilgilenmemesi de bu zayıflığın göstergesi sayılabilir.

Filistin meselesine sempati duysun veya duymasın, Filistin konusunda konsensüsle alınmış anlaşmalar üzerinden atlayarak Kudüs’ü Beyaz Saray malıymış gibi ciddi olmayan bir şekilde ele alması Trump’ın dünya görüşünü açıklamaktadır. Trump’ın siyahileri “pislik” olarak nitelemesi de bir başka dünya görüşünü açığa çıkarmaktadır.

Trump, her ne kadar konuşmasını açıklamaktan ve izah etmekten uzak kalsa da yanıt başka bir koyu tenliden geldi, Oprah Winfrey’den. Neden olmasın ki, kendisi de Trump gibi zengin ve fotojenik! Üstüne üstelik Trump karşıtı her kes de medyatik koyu tenli ünlü sunucuyu destekleyeceğini açıkladı.

Trump, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan ülkeyi kurma rüyasının, en az kendi döneminde, mümkün olmayacağını gösterdi. Bir başka şeyi de gösterdi Trump; kendisiyle devlet adamı olarak çalışmanın mümkün olmayacağını, tarihi ve dini hassasiyetli konuları ele alırken ancak iş adamı edasıyla ele alabileceğini de. Filistinlilerin Amerikan Başkan Yardımcısının ziyaretini kabul etmemesi, ABD’nin arabulucu rolü, Washington’un görüşleri değişmediği takdirde, hem Filistin halkı nezdinde hem yönetim nezdinde, kabul edilmediği ilan edildiğinde ve ABD yönetimi Kudüs’ü ellerinden alarak ve İsrail’in başkenti ilan ederek Filistinlileri izole etmek istese de aslında izole olan ABD’nin ta kendisidir…

Bir sonraki bildirime kadar.