Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İdlib: Dünya barışı araştırıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Dünyanın gözü, rejim ve müttefikleri tarafından kontrol etmenin zor olduğu Suriye’nin İdlib şehrine yöneliyor. Zira burada birçok devletin çıkarları kesişiyor. Belki de en önemlisi Türkiye ve Rusya’nın çıkarlarıdır. İdlib’in bir bölümü, Türkiye’ye sınırdır. Türkiye; Rejim güçleri, Rusya ve İran’ın İdlib’e hâkim olmasını ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan bir makalesinde, dünyanın bunun bedelini ödeyeceği konusunda uyardı. ABD, İngiltere, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ise Suriye hükümetinin İdlib’te kimyasal silah kullanmasının kabul edilmeyeceği noktasında uyarıda bulundu. Almanya, kendi anayasası ve uluslararası kanuna uygun bir şekilde sahada yanıt vereceğini belirtti. Diğer yandan ABD Başkanı ve Fransa Cumhurbaşkanı, Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığının tespit edilmesi halinde rejime karşı güç kullanmanın kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

Bundan dolayı İdlib, saatli bir bombaya dönüştü. Türkiye, güçlerini yani 30 bine ulaşan askerini buraya topluyor. Ayrıca Türkiye, Suriye sınırındaki mevcut tankların ve zırhlı araçların sayısını iki katına çıkarttı. İdlib’te 3 milyon sivilin yanı sıra Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bulunuyor.

Türkiye, ÖSO’yla ittifak yapmaya çalışıyor. Hazırlıklar başladı. Şöyle ki ÖSO, çevre bölgelerde aylar öncesinden hendekler kazmaya başladı. Açıkçası İdlib operasyonu, rejimin kontrol ettiği Doğu Guta, Humus, Halep, Dera, Deyr-i Zor ve diğer şehirlerde olduğu gibi rejim açısından kolay bir operasyon olmayacak.

Eğer İdlib operasyonu olursa uluslararası tarafların iştirak edeceğinden dolayı bu, kolay bir savaş olmayacak. İki büyük tarafın savaştan vazgeçmesi mümkün değil. Zira Suriye rejimi ve müttefikleri, tüm Suriye toprakları üzerindeki hâkimiyetlerini tamamlamaya çalışıyorlar. İdlib’in kontrol altına alınması, diğer taraf özellikle de Türkiye için Ankara yönetimine muhalif Kürt partisini güçlendirmek demektir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında birkaç gün sonra yapılması beklenen görüşme, savaşın çıkıp çıkmayacağını belirleyecek. Bu görüşmenin başarılı olma ihtimali zayıf. Çünkü her bir taraf, güçlerini topladı. Bundan vazgeçmek yok. Avrupa ülkeleri özellikle de ABD, Rusya’ya baskı yaparsa ancak o zaman vazgeçilebilir. Fakat Rusya, İdlib’e saldırmakta kararlı gibi görünüyor. Ayrıca operasyonun ertelenmesi, Suriye rejiminin nazarında muhalefetin güçlenmesi anlamına geliyor.

Birçok devlet, saldırıdan vazgeçmesi için Rusya’ya baskı yapmaya çalışıyor. Bu da Rusya’nın tutumunu kritik bir hale getiriyor. Fransa Dışişleri Bakanlığı, yaptığı bir açıklamada “Bu tür bir saldırının felaket yansımaları olacaktır. Yeni bir insani felakete ve büyük bir göçe neden olacaktır. Zira bu saldırı, bölgedeki Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin rakamlarına göre doğrudan 3 milyon sivili tehdit edebilir” dedi. Savaşın çıkması halinde gerçekten insani bir felaket meydana gelecek. Bu savaş meydana geldiği zaman birçok ihtimallerin yanı sıra çok sayıda sivil, İdlib’ten kaçacak ve büyük bir krize yol açacak.