Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İhvan’a yönelik saldırıyı abarttık mı? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İhvan yandaşlarının, Suudi Arabistan’ın cemaate ve cemaat taraftarlarına yönelik tahrikini dizginleme girişimlerini fark ettim.

Bu girişim, Cemal Kaşıkçı meselesinin propagandasını yaparak Suudi Arabistan’a karşı yürütülen kampanyadan yararlanmaya çalışıyor. Kriminal adli gerçeği elde etmeye hatta bu durumu Yakup’un içindeki dilekler için kullanmaya gayret gösteriyor.

Burada Yakup ya da Yakuplar, Suudi Arabistan’ın en tehlikeli uluslararası şebekelerden birisi olan İhvan cemaatine karşı savaşını ‘Artık yeter! İhvan hakkında bu kadar konuşma kâfi. Birazcık abarttık’ şeklinde engellemek istiyor.

Gerçek ise bunun tersidir. Biz -ki burada bu sorundan yıllardır bahsedildi- İhvan tehlikesi hakkında yoğun bir şekilde konuşulduğunu görüyoruz. Bu güzel bir şey. Fakat, İhvan’ın kültür ve düşüncesine karşı gerçek ve daimi bir bilinç oluşturmaya çalışanlar, kemiyetin keyfiyete üstünlüğünü temsil etmektedir.

Her halükarda vizyonun manevi babası ve radikalizme karşı mücadelenin öncüsü Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Kaşıkçı olayının akabinde Suudi Arabistan’a yönelik yürütülen kapsamlı medya kampanyasının ardından Riyad’da düzenlenen yatırım konferansındaki konuşmasında radikalizme karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Tabi İhvan, radikalizmin merkezidir. Vakit uygun olduğunda bazen kurnazlık bazen de yumuşak, sert ve açık konuşmalar yapıldı.

Aralık 2010’dan 2014 yılında İhvan hayali sona erene kadar kaos ya da İhvan Baharı mevsiminde, gizli İhvan hayalinin uyanışı esnasında vakit uygundu.

Biz, aşağıdaki gelişmeleri hatırlıyoruz:

Temmuz 2012 tarihinde Hamas’ın İhvan lideri Şeyh İsmail Heniyye, Gazze’de Cuma günü minberden verdiği hutbede duygularını kontrol edemedi: “İhvan’ın Mısır ve Tunus’ta iktidara gelişi, İslam hilafetinin başlangıcıdır ” dedi.

13 Kasım 2011 tarihinde Hammadi Cibali, Nahda Hareketi’nin Susa kentindeki kutlamasında, altıncı Hulefa-yı Raşidin döneminin başladığını haber verdi. Yine o yıl Yemenli İhvan lideri Abdülmecid el-Zindani, Sana’da kalabalığa yaptığı konuşmada; İslam hilafetinin, İslam dünyasında her taraftan doğmaya başladığını ve Mursi’nin yönetime gelişinin hilafetin müjdecisi olduğunu söyledi.

Aslında Suudi Arabistan’ın İhvan’a karşı mücadelesi, şu anki Veliaht Prens’le değil de Kral Abdullah’la birlikte ortaya çıktı. 7 Mart 2014 tarihinde Suudi Arabistan komisyonu, merhum Kral Abdullah’ın önceki kraliyet emrine dayanan meşhur kararnamesini yayınladı. Bu kararname, başta İhvan cemaati olmak üzere terör listesini içeriyordu.

İşsizlik, yolsuzluk ve kirlilikten bahsetmenin ya da bunlarla mücadele etmenin yeterli olduğunu söyleyebilir miyiz? ‘Yeter! Bizi rahatsız ettiniz!’ Aynı durum, aynı kararlılık ve aynı devamlılık, insanları İhvan’ın zihinsel ve psikolojik hastalığından korumakta da yürütülmelidir.

Sonuç olarak kültürel, politik ve eğitim bakımından İhvan’la mücadele etmek, mevsimlik bir durum ya da taktiksel siyasi bir adım değil, aksine yeni hayatın daimi felsefesidir.